Dünya

Anonsta, parada, çarşıda.. Sinciang’da Uygurca anlaşabilmek

Çin’in en önemli gazetelerinden Guangming Gazetesi’nin davetlisi olarak 11 Türk gazeteci  5-14 Ağustos tarihleri arasında Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’ndeydik. 9 günde yaklaşık 15 bin km yol yaptık; Urumçi, Gulca, Kuqa ve Kaşgar şehirlerini gezdik, bölgenin Türkiye’de yazılmayan gerçeklerini gördük.

Abone Ol

Ercan Küçük - Haber Merkezi

Yaklaşık 6 yıldır Sinciang Uygur Özerk Bölgesi ve bölgeyle ilgili emperyalizm destekli iddiaları ve gerçekleri araştırıyorum yazıyorum. Bu konuda yazdığım onlarca haberim ve çektiğim Madalyonun İki Yüzü: Türkiye'deki Uygurlar isimli bir belgeselim var. Dolayısıyla bölgeyle ilgili tartışmaları ve yazılanları biliyorum. Ancak daha önce gitmemiştim. Bölgeye giderek kendi gözlerimle görmek çok daha önemliydi.

Çin’in önemli yayın organlarından olan Guangming gazetesi ve Harici Medya’nın davetiyle gazeteci ve yönetmen arkadaşlarla Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’ne gittik. Sinciang Uygur Özerk Bölgesi, Çin’in batıya açılan kapısı konumunda bulunuyor. Kuşak Yol İnsiyatifi’nin de başlangıç noktası konumunda bulunan bölgenin başkenti Urumçi’yle birlikte sırayla İli Kazak Özerk İli’ne bağlı Nalati, Gulca ile Kuça ve Kaşgar’ı gördük. Yaklaşık 10 milyon Uygur Türkünün yanısıra Kazak, Rus, Han, Sibo gibi 56 farklı etnik halklar asırlardır burada yaşıyor.

Ziyaretimizle ilgili muhtemelen en çok merak edilen Uygurların kültürlerini yaşayıp yaşayamadığı, dillerini özgürce kullanıp kullanmadığı konusu. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var: Bölgedeki Uygurların gündemi Türkiye’deki tartışmalardan çok farklı.

Her halkın kendi dilinde eğitim

Kazak Özerk Şehri olan İli haricindeki gezdiğimiz tüm şehirlerde Uygurlar çoğunlukta. Urumçi Havalimanı’ndan itibaren bölgenin tamamında Arap alfabesi kullanan Uygurların dili Uygurca mevcut durumda. Özellikle devlet kurumlarında ve kamuya ait tabelalarda Uygurca ve Çince kullanılması zorunluluk. Özel işletmelerde bu kişinin isteğine bağlı. Tabelasında Uygurca kullanmak isteyenlere engel olunmuyor. Havalimanında ve uçakta yapılan anonslarda kullanılan dillerden birisi de Uygurca’ydı. Uygurlar arasında Abdureşid, Selahattin, Abduselam gibi isimlere rastlamak da mümkün.

Uygurca eğitimi okullarda da mevcut. Uygurların olduğu bölgelerde öğrencilere Çince Uygurca İngilizce eğitim verilirken, Kazakların olduğu bölgelerde Çince Kazakça ve İngilizce eğitim veriliyor. Uygurca Çin’de ülkenin para birimi Yuan’a da girmiş. Üstünde Mao’nun resminin olduğu Yuan’da kullanılan dillerden birisi de Uygurca.

Uygur müzikleri ve Dobbalı amcalar

Urumçi’nin Eminönü’sü Sinciang Uluslararası Kapalı Pazarı, Gulca’da (Yining) Liuxing Street’i, Kaşgar’da Eski şehir denen bölgedeki çarşıları gezdik. Pazarlarda Uygur yemeklerinin baharatlı kokularını almamak mümkün değil. Onbinlerce vatandaşın gezdiği, alışveriş yaptığı çarşılarda istediğimiz tezgaha gidip istediğimiz dükkanda alışveriş yaptık. Urumçi’de Uygur müzik aletleriyle müzik yapan Uygur amcalar ve kendini müziğin ritmine kaptıran küçük Uygur kızı da gördük, üzerine çeşitli yemişler katıp yoğurt satanları da, 5 dk’da karikatürünüzü çizenleri de. Burada dobbalı Uygur amcalarla da etnik kıyafetlerle gezen Uygur kızlarla da fotoğraflar çekildim. Bölgede etnik kıyafetlerle fotoğraf çektirmek özellikle yerli turistler arasında epey popüler. Çarşıda birçok yerde Uygur Kazak etnik kıyafetleriyle fotoğraf çektirenlere rastlamak mümkün.

Türkiye deyince gülen yüzler

Yuvarlak bir merkezden altı ana caddeye kadar uzanan özel altıgen yapısıyla meşhur Liuxing Street üzerinde Uygur ve Kazak kültürlerinin hakim olduğu birçok restoran ve dükkan var.

Kaşgar ise kadim bir Türk kenti. Benim Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’nde en beğendiğim yerler Kaşgar ve Tanrı Dağları eteklerindeki Kazak kasabası Nalati oldu. Kaşgarlı Mahmut’un diyarı Kaşgar’daki çarşıda Uygur kültürünü tam olarak görmek mümkün. Uygur etnik şapkası dobbalar, geleneksel giysiler, dutar gibi Uygur müzik aletleri hemen her dükkanda, İstediğimiz dükkanlara gittiğimiz bu çarşıda Türkiye’den geldiğimizi öğrenen Uygurlar mutlu oldu, onlar Uygurca biz Türkçe konuşarak anlaştık.  Fiyatlarda bizlere özel indirimler yapanlar da oldu. Korgos Çin-Kazakistan Uluslararası Serbest Ticaret Bölgesi’nde birlikte dolaştığımız Uygur arkadaşla da o Uygurca ben Türkçe konuştuk. Kaşgar’da turistlerin çokça ilgi gösterdiği, fotoğraflar çektirdiği sokaklarda da Uygurca yazılar dikkat çekiyor.

Bir çok mekanda Uygur ve Kazakların etnik gösterileri ve şarkılarını izledik dinledik. Ama Kaşgar’da izlediğimiz Uygur ve Çin tarihinde önemli yere sahip olan ‘Mis Kokulu Cariye’ gösterisini herkesin izlemesini isterdim. İparhan ve Dilşad Hatun isimleriyle de bilinen ‘Mis Kokulu Cariye’nin ailesinin mezarları da kendilerine özel yaptırılan mezarlıkta korunuyor. Mezarlıkta fotoğraf çekmek ise yasak. Açıkçası bu noktada yasakları çiğneyip fotoğraf çektiğimi söylemeliyim.

İdgah Camii’de dua

Bölgeye dair merak edilen konulardan birisi de Uygurların ibadet özgürlüğü. Urumçi’de Yanghang Camii ve Kaşgar’da tarihi İdgah Camii’ni ziyaret ettik. Urumçi’nin en büyük camilerinden olan Yanghang Camii 1897’de yapılmış. Camiiyi daha önce Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İslam İşbirliği Teşkilatı da ziyaret etmiş. Aynı zamanda Sinciang İslam dini Federasyonu Başkan Yardımcısı da olan Cami İmamı Muhterem Şerif 5 bin m2 alana sahip 3 katlı camiye Uygurlar, Kazaklar ve Huilerin geldiğini, yurtdışından da Pakistan, Afganistan gibi ülkelerden gelenlerin olduğunu aktardı. İmam Şerif, sürekli açık olan camiye Cuma günleri 300-350 kişinin , bayramlarda da 3 bini aşkın kişinin gelip ibadet ettiğini belirtti. İmam Şerif, kütüphanesi de olan camide Uygurca, Çince, Arapça ve Kazakça Kur’an bulunduğunu da söyledi. Benim de camide incelediğim Kur’an Uygurca’ydı. İmam Şerif, T24 yazarı Aslı Atasoy’un sorusuna verdiği cevapta ise şunları söyledi:

“Radikal düşünce bizim dine ait değildir. İslam aslında buna karşı çıkıyor. Hz. Muhammed Peygamberin bu konuda bir hadisi var. Din konusunda aşırıya gitmeyelim. Sizden önce birçok etnik grup aşırıya gittiği için yok oldu”

Ziyaret ettiğimiz diğer cami İdgah Cami yaklaşık 600 yıldır ayakta. Kadim şehir Kaşgar’ın tarihi camisi İdgah Cami bizdeki Sultanahmet Camii’ne benzer şekilde ibadet saatleri dışında turistlerin ziyaretlerine açılıyor. Tarihi camide ibadet saatleri dışında oturup dua etme mutluluğunu da yaşadım.

Sonuç olarak;

Sinciang Uygur Özerk Bölgesi, başta Uygurlar olmak üzere bir çok etnik halka ev sahipliği yapıyor. Binlerce yıldır yerleşimin olduğu, medeniyetlerin kurulduğu bu kadim topraklarda etnik kaşıyıcılığın panzehiri çok kültürlü ve eşit bir hayatı paylaşmaktan geçiyor. Bu da halkların dil, kültür ve dini inançlarını eşit ve özgür bir şekilde yaşayabilmesiyle gerçekleşir. Konuştuğumuz bazı Uygur ve Kazakların, “Ben Uygurum, ben Kazak’ım. Ama Çin vatandaşıyım. Burası benim ülkem benim devletim” cümlelerini kullanması bu açıdan daha da anlamlı.