Ercan Çankaya - Haber Merkezi

Türkiye’de alım gücü krizi her geçen gün daha da derinleşiyor.

Gıdadaki bir türlü önlenemeyen enflasyon emekliyi ve sabit gelirli çalışan kesimi vururken dövizin yüksekliğinden kaynaklanan maliyet enflasyonu da işletmeleri vuruyor. Şirketler ardı ardına iflasını ilan ederken bunun faturası da yine halka çıkıyor. İflaslar işsizlik ve alım gücünün daha da aşağılara düşmesiyle neticeleniyor.

Ekonomi politikalarına bakınca çok pozitif olamıyoruz

Alım gücündeki erimeyi, emekli ve çalışan kesimlerin alım gücündeki erimeye karşı nasıl korunabileceğini Ekonomist Prof. Dr. Salih Kaya’ya sorduk.

Stopaj artışı e-ihracatı zorunluluk haline getirebilir Stopaj artışı e-ihracatı zorunluluk haline getirebilir

“Hükümetin genel ekonomi uygulamalarının seyrine baktığımızda çok pozitif olamıyoruz” değerlendirmesinde bulunan Prof. Kaya, enflasyonla ilgili şunları söyledi:

Şöyle ki genel fiyat seviyelerinin yükselmesi anlamına gelen enflasyon, alım gücünü doğrudan etkiler. Alım gücü, bir kişinin sahip olduğu gelirle ne kadar mal veya hizmet satın alabileceğini ifade etmektedir. Yani, enflasyon yükseldiğinde, aynı miktarda para ile daha az mal veya hizmet satın alınabilir, yani alım gücü düşer.

Çok basit bir örnekle, yıllık enflasyon oranı yüzde 100 ise ve bir kişinin geliri aynı kaldıysa, geçen yıl 1.000 TL’ye aldığı bir mal ya da hizmet bu yıl yaklaşık 2.000 TL'ye mal olacaktır.

İşte bu nedenle, enflasyonun yükselmesi alım gücünü düşürür, bu da bireylerin ve hane halkının yaşam standartlarını olumsuz etkileyecektir.

Yeni ve alternatif kaynaklar yaratılmalı

Emekli ve emeğiyle geçinen sabit gelirlilerin alım gücünün korunması için genellikle gelirlerin enflasyon oranında veya üzerinde artırılması gerektiğini söyleyen Kaya, yeni ve alternatif gelir kaynaklarının yaratılmasının gerekliliği üzerinde durdu.

Kamu harcamalarının artırılmasının, gelir dağılımının iyileştirilmesinin ve enflasyonun daha da düşürülmesinin gerekliliğine işaret eden Kaya, günümüz koşullarında kamu kaynaklarının artırılabilmesi için yeni vergilerin konulmasının kaçınılmaz olduğu değerlendirmesinde bulundu. Ancak Kaya, bunun da alım gücünü daha da düşüreceğini belirtti.