MERT SAYAN – HABER MERKEZİ

28 Şubat süreci, Türkiye’nin siyasi ve toplumsal tarihinde derin izler bırakan dönemlerden biri olarak hafızalardaki yerini koruyor. Temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, binlerce kişinin eğitim ve çalışma hayatında büyük mağduriyetler yaşadığı bu süreç, aradan geçen yıllara rağmen tartışılmaya devam ediyor.
Sürecin etkilerinin halen bazı alanlarda hissedildiği belirtilirken, kamuoyunda adaletin tam anlamıyla sağlanması için yeni adımlar atılması gerektiği yönünde talepler yükseliyor.

CHP İstanbul İl Kongresi'ne savcılık incelemesi başlatıldı CHP İstanbul İl Kongresi'ne savcılık incelemesi başlatıldı

Samimi Haber’e konuşan 28 Şubat Gönüllüler Platformu Başkanı Şerife Kaya, 28 Şubat süreciyle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulunarak, bu dönemin ‘karanlık’ ve ‘şaibeli’ olduğunu vurguladı. Kaya, 28 Şubat’ın, temel insan hakları ve hürriyetlerinin rafa kaldırıldığı, insanların geleceği ve geçim kaynaklarının ellerinden alındığı bir dönem olduğuna dikkat çekti. O dönemde pek çok kişinin iş, destek ve haklarından mahrum kaldığını belirten Kaya; “Hatta o dönem neredeyse sokağa çıkamayacak duruma gelmiştik. Ayrıca, sokakta başörtüsü yasağının konuşulması dahi zulüm yıllarının bir yansıması olmuştu. 28 Şubat’ı tek kelimeyle tanımlamak gerekirse, ‘karanlık’ diyebiliriz” dedi. 

“MAĞDURLAR İÇİN KOMİSYON OLUŞTURULMALI” 

Kaya, 28 Şubat mağduriyetleriyle ilgili yapılan iyileştirmelerin yetersiz kaldığını belirtti. Bu dönemde bazı mağdur gruplarının haklarına tam anlamıyla kavuşamadığını ve mağduriyetlerin hâlâ giderilmediğini ifade eden Kaya, mağduriyetlerin tespiti ve bu tespitlere dayalı çözümlerin üretilmesi için yetkili bir komisyon kurulmasını talep ettiklerini vurguladı. Ayrıca, bu komisyonun, devletin daha önce üç kez hayata geçirdiği ve işlediği bir mekanizmaya dayalı olmasını istediklerini belirtti. Kaya, 28 Şubat mağdurları için kurulacak bu komisyonun açık ve şeffaf bir şekilde süreç yürüteceğini, başvurular konusunda hiçbir zorluk çıkartılmaması gerektiğini söyledi ve şu şekilde devam etti: 
“Evrak yükünün devletin üzerine yüklenmesi gerektiği ve 2020 yılında çıkarılan, 1960 darbesinde gayrimenkulleri ellerinden alınan 4000 aile için kurulan komisyonda da benzer şartların sağlandı. Bu modelin 28 Şubat mağdurları için de uygulanması gerekiyor”. 

“NEFES ALAMAZ HALDEYDİK” 

Kaya, 28 Şubat dönemindeki mağduriyetleri ve yaşadıkları zorlukları açıkça ifade etti. 28 Şubat’ın baskı ve zulmünün ne kadar ağır olduğunu belirterek; “Nefes alamaz haldeydik” ifadesini kullandı. 

“28 ŞUBAT’IN GİZLİ VE ÖRTÜK BELİRTİLERİ DEVAM EDİYOR” 

AK Parti hükümetleriyle birlikte bu durumun değiştiğini, artık nefes alabilir hale geldiklerini dile getiren Kaya, ancak 28 Şubat zihniyetinin hala tam olarak geçmiş olmadığını vurguladı. Bu zihniyetin özel sektörde hala kendini gösterdiğini şu cümlelerle anlattı: 

“Örneğin iş başvurularında halen başörtüsüne dair sorular soruluyor. Bazı okullarda öğrenciler sınavlara kabul edilmiyor. Ayrıca, 28 Şubat’ın gizli ve örtük belirtileri devam ediyor”. 

Kaya, bu tür vesayet odaklarının gücü elinde tutmaya devam etmesi durumunda daha büyük zulümlerin yaşanacağı korkusunu taşıdıklarını dile getirdi. Bu korkunun temelsiz olmadığını, yakın zamanda yaşanan bazı olaylarla desteklendiğini ifade etti. Ordudan ihraç edilen teğmenlere değinerek, 5 teğmenin atıldığını ancak 500 civarında teğmenin devlete karşı duruş sergilediğini söyledi. 

Darbeci vesayet odaklarına karşı merhamet gösterilmemesi gerektiğini ve bu tür odakların güç kazanmasının toplum için tehlike oluşturduğunu belirten Kaya, devletin kaybedilmesinin her şeyin kaybedilmesi anlamına geldiğini, vesayet odaklarının hala vazgeçmediğini, TÜSİAD’ın açıklamalarıyla bu zihniyetin yeniden ortaya çıktığını ifade etti. Kaya, 28 Şubat öncesinin karanlık günlerinin anımsandığını, bu nedenle tehlikenin henüz geçmiş olmadığını belirterek; “Toplumsal hafızanın diri tutulması gerekiyor ve biz bu amaçla İstanbul Üniversitesi önünde bir basın açıklaması yaptık” diye konuştu. 

“ANAYASAL GÜVENCE GEREKİYOR” 

28 Şubat Gönüllüler Platformu Başkanı Şerife Kaya, başörtüsü konusunda anayasal bir güvence talebini yineleyerek, başörtülü kadınların yanı sıra eşi ve çocuğu başörtülü olan erkeklerin de bu talepte bulunduğunu belirtti. Kaya, anayasal güvence olmadan aynı zulme yeniden maruz kalmak istemediklerini ifade etti. Bu bağlamda, Memur-Sen Konfederasyonu’nun başörtüsüne anayasal güvence verilmesi amacıyla başlattığı imza kampanyasını desteklediklerini vurguladı. Ayrıca, 28 Şubat’ın unutulmaması gerektiğini belirten Kaya, kültür ve sanat faaliyetlerine daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğini dile getirerek, bu konuda yapılan her türlü çalışmayı desteklediklerini ve bu çağrının duyurulması için aracılık yapmaktan memnun olacaklarını söyledi.