Ortaokulda öğretmenden öğrenciye şiddet iddiası! Serbest bırakıldı... Ortaokulda öğretmenden öğrenciye şiddet iddiası! Serbest bırakıldı...

Türkiye’yi 40 küsur yıldır her yönden yıpratan PKK terörünün bitişine yönelik son 4.5 ayda olanlar adeta baş döndürücü hızla ilerledi. 

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 20 Ekim 2024’teki “çağrısı”, PKK’nın kurucu lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025’teki çağrısıyla yanıtlandı. Öcalan, PKK’nın silah bırakıp kendini feshetmesini istedi.

PKK’nın Kandil kolu bugün, Öcalan’ın çağrısına uyacağını ve ateşkes ilan ettiğini duyurdu. 40 küsur yıldır birçok girişime rağmen bitmeyen terörün, domino taşlarının devrilmesi gibi bir anda hızla ve sorunsuz biçimde bitiş sürecine girmesi akıllarda türlü soru işaretleri bıraksa da, İmralı sürecinde neler yaşandığı ve bundan sonraki sürecin ayaklarının neler olacağı da merak ediliyor.

Kulisler ve güvenlik kaynakları, PKK’nın kendini fesih sürecinin ilk aşamasının en az 4 ayı bulacağını bildiriyor. Haziran sonunda PKK’nın fesih sürecinin ikinci aşamasına geçilecek.

PKK LİDERLERİ NEREYE GİDECEK?

Bu süreçte örgütün tarihe gömülmesine ilişkin ayrıntıların nasıl yürütüleceği tek tek ele alınıp uygulanacak. PKK’nın elindeki silahların ne olacağı, kayıtlarının nerede ve nasıl yapılacağı, üst düzey PKK yöneticilerinin nereye gideceği ya da onları kabul edecek ülkelerin belirlenmesi, suç kaydı bulunmayan ve eyleme katılmamış PKK’lıların Türkiye’ye gelmesi durumu gibi birçok başlık ele alınacak. Tüm bu süreçte İmralı ile iletişim sürecek ve örgütün kendini feshetme, fesih kongresini toplama gibi eylemleri izlenecek.

ÖCALAN KANDİL’E VİDEO MESAJ MI GÖNDERDİ?

DEM Parti heyetiyle Abdullah Öcalan’ın birlikte göründüğü fotoğrafta Öcalan’ın önünde küçük bir yaka mikrofonunun görünmesi çeşitli yorumlara ve iddialara neden oldu. Bazı çevreler, Öcalan’ın Kandil’e aslında görüntülü/videolu çağrı gönderdiğini iddia etti. Ancak kaynaklar, heyetin Öcalan’la görüşmesinin iki kamera tarafından kayıt altına alındığını, fotoğraftaki mikrofonun da bu kayıtla ilgili olarak yerleştirildiğini bildiriyor. Bu kayıt, Öcalan kendi el yazısıyla kaleme aldığı çağrı metnini okurken yapıldı.
Çağrıdan önce Öcalan’la Türk üst düzey güvenlik birimleri arasında yoğun bir görüşme süreci yaşandı. Çağrı metni yazıldıktan sonra birkaç kez süzgeçten geçirildi. Öcalan ile de görüş alışverişi yapıldı ve metne son biçimi 25 Şubat’ta verildi. 

Öcalan’ın kendi el yazısı ile kaleme aldığı metinde ‘yoruma açık, örgüt tarafından manipülasyona meydan verecek’ hiçbir ifadeye yer verilmedi. Ayrıca silah bırakmanın ve fesih çağrısının hiçbir ‘şarta’ bağlı olmaması için metnin çok açık ve net olmasına dikkat edildi. DEM Partili Sırrı Süreyya Önder’in, metin dışında kamuoyuna duyurduğu not da yine devletin bilgisi ve izni ile açıklandı.

DEVLET, ÖRGÜTÜN FESHİNE DEK HİÇBİR ADIM ATMAYACAK

Öcalan’ın notundaki “Bu perspektifi ortaya koyarken şüphesiz pratikte silahların bırakılması, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” ifadesinin örgütün silah bırakması ve fesih kararından sonraki aşamaları işaret ettiğine dikkat çekildi. Üst düzey güvenlik yetkililerine göre bu nottaki ‘Hukuki tanınırlık’ ifadesi, ‘Öcalan’ın İmralı’daki şartlarına ve sonraki süreçte atılacak bazı yasal adamlara’ ilişkin.

PKK’nın kendini lağvetme kongresini toplayıp fesih kararı alınana ve bunun somut sonuçları ortaya çıkana dek devlet hiçbir adım atmayacak, bir söz verilmeyecek, herhangi bir şart gündeme gelmeyecek. Kongredeki fesih kararından sonra teknik ayrıntılar üzerinde çalışma yapılacak.

‘DEVLETİN DEMOKRATİK DÖNÜŞÜMÜ’ NEDİR?

Kaynaklar, süreçler tamamlandıktan sonra ‘devletin demokratik dönüşümü’ adı altında atılacak bazı adımların olacağını, bu adımların TBMM’de gündeme getirileceğini belirtiyor. Bu adımların Kürtçe eğitim, iki resmi dil, hatta federatif yapı gibi noktalara varıp varmayacağı şimdilik bilinmiyor.