Artık gençler telefonla konuşmak yerine mesajlaşmayı daha çok tercih ediyor. Sivas Medicana Hastanesi Uzman Klinik Psikologu Kerime Begüm Özkaya, bu tercihin altında yatan nedenleri ve bu kuşağın kendine has özelliklerini değerlendirdi.
Z kuşağının sosyal ilişkilerde pratik çözümler aradığını belirten Özkaya, "Bu kuşak, hızlı ve anlık geri dönüşlerin mümkün olduğu mesajlaşma uygulamalarını daha pratik buluyor. Telefon konuşmaları onlara uzun ve zahmetli geliyor" dedi. Özkaya, bu durumu fast food kültürüne benzeterek, hızlı ama yüzeysel bir iletişim şeklinin yaygınlaştığını vurguladı. Gençler, iletişimde anlık ve pratik geri dönüşler elde etmeyi tercih ediyor ancak bununla birlikte dikkat dağınıklığı yaşadıklarını da belirtiyor.
"Telefonu istersem açarım, istemezsem açmam"
Z kuşağının bir diğer belirgin özelliği de özgürlüklerine olan düşkünlükleri. Özkaya, "Gençler kendilerini çok özgür hissediyorlar. Telefonu açıp açmama konusunda da bu özgürlük anlayışını sürdürüyorlar. Kendilerini özellikle aile ortamında çok özel hissetme ihtiyaçları var ve bu nedenle mesajlaşmayı telefon konuşmalarına tercih ediyorlar" şeklinde konuştu.
Her 4 gençten 1’i telefonla konuşmayı sevmiyor
Yapılan araştırmalar, Z kuşağındaki her dört gençten birinin telefonla konuşmak yerine mesajlaşmayı tercih ettiğini gösteriyor. Özkaya, bu durumun gençlerin duygusal stresle başa çıkma yöntemlerinden biri olduğunu belirtti ve ailelerle olan iletişimlerinde, telefonla konuşmanın sorgulayıcı veya stresli olmasından kaçındıkları için mesajlaşmayı daha güvenli bulduklarını söyledi.
Dijital iletişimin artan etkisi
Özellikle pandemi sonrası artan dijital iletişim, gençlerin sosyal hayatlarında önemli bir yer kaplıyor. Z kuşağı, teknolojiyi çok etkin bir şekilde kullanıyor ve ekran süreleri oldukça uzun. Bu durumun, dikkat dağınıklığı ve odaklanma problemlerine yol açtığını söyleyen Özkaya, gençlerin dijital dünya içinde hızlı ve etkili bir iletişim tarzını benimsediklerini belirtti.
Sonuç olarak, Z kuşağının iletişimde pratiklik ve özgürlük odaklı tercihler yaptığını, mesajlaşmanın ise bu kuşağın sosyal dinamiklerini yeniden şekillendirdiğini söylemek mümkün.