HABER MERKEZİ

Narin Güran cinayetiyle ilgili hazırlanan 14 sayfalık iddianame ortaya çıktı. İddianamede, Narin’in aranması sürecinde ve bulunduktan sonra Güran ailesinin hedef saptırmak yaptığı kasıtlı ve şüpheli davranışlar ele alınıyor, 4 şüpheli Enes Güran, Nevzat Bahtiyar, Salim Güran ve Yüksel Güran hakkında ağırlaştırılmış hapis cezası isteniyor. 
Şüphelilerden Nevzat Bahtiyar’ın savcılıkta verdiği ikinci ifadesinde, Salim Güran’ın; “Yüksel’le birlikte olduğumuzu gördüğü için kızı öldürdüm” dediğini aktardığı belirtiliyor. 

4 şüpheli: Anne, ağabey, amca ve komşu

14 sayfalık iddianamede 4 “şüpheli” bulunuyor. Bunlar Enes Güran, Nevzat Bahtiyar, Salim Güran ve Yüksel Güran. İddianamede bu dört şüphelinin, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/2 maddesi uyarınca ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmaları isteniyor. “Davacı” olarak K. H. (kamu hukuku), “müşteki kurum” olarak da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adı geçiyor. 

Dördü de cinayete iştirak iradesi içinde

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 14 sayfalık iddianame 21 Ekim’de tamamlanmış. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul etti. Davanın ilk duruşması 7 Kasım’da yapılacak. İddianamede şüpheliler Salim Güran, Enes Güran, Yüksel Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın; “…diğer şüpheliler ile birlikte Narin'in öldürülmesine ilişkin iştirak iradesi içerisinde olduğu hususunda yeterli şüphe bulunduğu” ayrı ayrı ifade ediliyor. 

Tüm aile organize hareket etti

Amca Salim Güran’ın olayla ilgili olarak aileyi yönlendirdiği belirtiliyor. Tüm Güran ailesinin Narin olayında organize şekilde hareket ettiği, çocuk yaştaki kişilerin bile aynı yönde ifade vermelerinin sağlandığı, böylelikle Narin’in bulunmasının ve ardından olayın aydınlatılmasının engellenmeye çalışıldığı anlatılıyor. 
İddianamede şüphelilerden yalnızca Nevzat Bahtiyar’ın verdiği ifadeler bizzat onun ağzından aktarılıyor, diğer üç şüphelinin ifadeleri özetlenmiş aktarım şeklinde veriliyor. Güran ailesinin, ilk günden itibaren olayı Nevzat Bahtiyar’ın üzerine yıkmaya çalışmalarının şüphe uyandırdığı örneklerle anlatılıyor. 

Arama ekiplerini yanlış yönlendirdiler

İddianamede, Narin’i arama çalışmalarının sürdüğü günlerde aile bireylerinin ekipleri yanlış yönlendirmeye çalıştığı belirtilerek buna ilişkin örnekler veriliyor. Köy yakınlarında Suriyeli işçilerin kaldığı çadır yakınlarında bulunan kırmızı renkli bir çocuk terliğinin, aile bireyleri tarafından Narin’in terliği olduğu söylenerek, ekiplerin Suriyeli işçilerin üzerine yönlendirilmeye çalışıldığı, muhtar amca Salim Güran’ın kolluk kuvvetlerini yanlış yöne sevk etmeye çalışması ve şüpheli tavırlar sergilemesi gibi dikkat çeken durumlar sonunda, bu şüpheli tavır ve davranışların tutanak altına alındığı ve olayın bir kayıp çocuk vakası olmaktan çok, aile içinde işlenmiş bir cinayet olması ihtimalinin güçlendiği belirtiliyor. 
İddianamede, Narin’in aranması ve bulunduktan sonraki süreçte basında çıkan ve Güran Ailesini şüphelerin odak noktasına oturtan iddiaların tekrar edildiği görülüyor. Ağabey Enes Güran’ın kolundaki ısırık izinin nasıl oluştuğuyla ilgili ifadesinin alındığı, kolunu kendisinin ısırdığını belirtince serbest bırakıldığı anlatılıyor. 24 Ağustos akşamı saat 21.00 sularında rüzgarsız havada elektrik tellerinin birbirine çarpması sonucu yangın çıkmasının şüphe çektiği, bölgede Güran ailesinin bulunması dolayısıyla yangının aile tarafından çıkartıldığının değerlendirildiği belirtiliyor. 

Aile Nevzat Bahtiyar’ı zan altında bırakma çabasında

İddianamede, amca Salim Güran’ın kendini suçtan kurtarmak ve Nevzat Bahtiyar’ı zan altında bırakmak için giriştiği çabalara da değiniliyor. Bu çabalardan biri; “…arama yapılan adreslerden birinin de, Salim GÜRAN'ın daha sonra kendini suçtan kurtarmak amacıyla Nevzat BAHTİYAR isimli şahsın akrabalarına ait olmasına rağmen, 28/08/2024 tarihli tutanak içeriğine göre Nevzat BAHTİYAR'ın da zaman zaman kaldığı yer olarak ifade ettiği yerin de bulunduğu” şeklinde belirtiliyor.

%99.99 Arif-Yüksel Güran’ın çocuğu

31 Ağustos’ta baba Arif Güran ve anne Yüksel Güran’dan alınan DNA örneklerinin, Narin’in giysi ve battaniyesinden elde edilen örneklerle karşılaştırıldığı, bunun sonucunda Narin’in anne ve babasının %99.99 ihtimalle Arif ve Yüksel Güran olduğunun belirlendiği bildiriliyor. 

HTS kayıtlarında dördü aynı yerde

İddianamede adı geçen 4 şüphelinin telefonlarının HTS kayıtlarına ilişkin veriler de yer alıyor. Her birinin olay saatlerindeki hareketleri ayrı ayrı verildikten sonra, dördünün genel olarak hareketleri HTS kayıtları üzerinden şöyle aktarılıyor: “Genel olarak yapılan değerlendirmede 21.08.2024 günü anne Yüksel GÜRAN’ın saat:14.28 de telefonu kapandığında ikametinde olduğu, aynı gün sat:15.38 de telefonu açıldığında yine ikametinde olduğu, abi Enes GÜRAN’ın 21.08.2024 günü saat:14.30 da telefonunun kapandığında ikametinde olduğu, aynı gün saat:15.41 de telefonu açıldığında yine ikamette bulunduğu, Salim GÜRAN’ın 21.08.2024 günü sat:14.52 sıralarında ikametinden çıktığı, saat.15.19’a kadar Arif GÜRAN’ın ikameti ve yakınlarında bulunduğu, saat:15.20 de Ahırın oraya geçiş yaptığı ve saat:16.10 a kadar Arif GÜRAN’ın evinde ve müştemilatında olduğu, Nevzat BAHTİYAR’ın 21.08.2024 günü saat:15.08 de Salim GÜRAN ile telefon ile görüştükten sonra ikametinden ayrıldığı, Arif GÜRAN'ın ikameti ve civarında olduğu, aynı gün saat:15.27 sıralarında Arif GÜRAN ın evine geldiği evde bulunduğu, aynı gün saat:15.35 e kadar Arif GÜRAN' ın ikametinde olduğu ve daha sonra ayrıldığı, saat:16.00 sıralarında Narin GÜRAN ın cesedin bulunduğu yerde olduğu, Salim GÜRAN ve Nevzat BAHTİYAR isimli şahısların olay günü öncesinde ve sonrasında birlikte hareket ettiklerinin değerlendirildiği..."
Muhtar amca “Salim Güran’ın aracından alınan numunelerin Van Jandarma Kriminal Laboratuvarınca yapılan incelemesi sonucu düzenlenen 30/08/2024 tarihli raporda söz konusu aracın şoför koltuğunun oturma kısmında Narin GÜRAN'a ait DNA profili bulunduğunun tespit edildiği, kriminal raporun dosyamıza gönderilmesi üzerine Salim GÜRAN isimli şahsın 31/08/2024 günü gözaltına alınmasına karar verildiği” belirtiliyor. Salim Güran’ın alınan ifadesinde her şeyi inkar ve reddetmesine karşın tutuklanmasına karar verildiği belirtiliyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akşener hakkında açtığı tüm davaları geri çekti Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akşener hakkında açtığı tüm davaları geri çekti

Anne, oğlu Enes’i korumaya çalışıyor

Narin’i arama çalışmalarının sürdüğü günlerde kadın Jandarma personeliyle Narin’in annesi Yüksel Güran arasında geçen konuşmalarda, annenin, Narin’in öldüğünden emin bir şekilde konuştuğu, oğlu Enes’i korumaya çalışan tavırlar sergilediği; “Narin'in bulunmasını istiyorum, oğlum Enes için ne yapabilirim" şeklinde söylemlerde bulunduğu ifade ediliyor. 

Narin’in cesedi nasıl bulundu?

Narin’in cesedinin 8 Eylül’de nasıl bulunduğu da iddianamede şöyle anlatılıyor: “Eğertutmaz deresi içinde yapılan tarama faaliyeti esnasında 37 SFB 06008-89639 koordinatlarına gelindiğinde Eğertutmaz deresi ile derenin toprakla birleştiği kısımda kayaların altına sıkıştırılmış vaziyette üzerini kapatacak şekilde 3 adet 40-50 cm çaplarında kaya parçalarının kapattığı bir çuval görüldüğü, söz konusu çuval içerisinde Narin GÜRAN'a ait cansız bedene ulaşıldığı, bu hususun Cumhuriyet Başsavcılığımıza bildirilmesi üzerine ivedi olarak olay yerine intikal edilerek olay yerinde gerekli incelemelerin yapılmasının akabinde ayrıntılı tetkik ve otopsi işleminin yapılması amacıyla Narin GÜRAN'ın cansız bedeninin Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığına kaldırılması talimatı verilerek kuruma sevkinin sağlandığı, Adli Tıp Kurumu’nda başından itibaren otopsiye Adli Tıp Grup Başkanı'nın da bizzat katılımıyla daire başkanları, şube müdürü, 5 adli tıp uzmanı ve haricen görevlendirilen radyoloji uzmanından oluşan heyet tarafından ayrıntılı olarak inceleme yapıldığı, skopi işlemine tabi tutulduğu, cesedin her bölgesinden incelemeye esas sürüntü örnekleri alındığı, yapılan ilk incelemede sol bacak diz kısmında kopma olduğu, cesedin bulunduğu yerin yan tarafında kaval kemiğine benzer kemik parçası ve küçük parçacıklar bulunduğu, kesin ölüm sebebinin ve sair hususların yapılacak patolojik, biyolojik ve kimyasal incelemeler neticesinde belirlenebileceğinin belirtildiği…”

Akraba kadınlar Narin’in annesine ne dedi?

Narin olayı sürecinde basında çıkan haberlerin bir derlemesi izlenimi veren iddianamede, cesedin bulunduğu gün Tavşantepe köyünün kadınları arasında tartışma yaşandığı belirtilerek şöyle deniyor: “…kadınlar arasında tartışma yaşandığı, yaşanan tartışmada Melike GÜRAN isimli şahsın topluluğa hitaben "biz bir şey yapmadık" dediği, Maşallah GÜRAN'ın karşısında Salim GÜRAN'ın eşi olan Melek GÜRAN bulunduğu esnada "herkes her şeyi biliyor beni konuşturmayın" şeklinde bağırdığı, Birsen GÜRAN'n Narin'in annesi Yüksel GÜRAN'a hitaben " biz mi yaptık sanki üzerimize geliyorsunuz" şeklinde bağırdığı, Remziye ÇABAŞ ve Yasemin GÜL isimli şahısların "doğruyu konuşsaydınız bu aşamaya gelmezdi" şeklinde bağırdığı, Nesrin GÜRAN isimli şahsın da Yüksel GÜRAN'a doğru "Or.spu" şeklinde bağırdığının tespit edilerek tutanak altına alındığı…”

Narin’in kamerada son görülüşü

Narin Güran’ın kamera kayıtlarında son görülüşü ise şöyle anlatılıyor: “…Narin GÜRAN'a ait en net son görüntünün Tavşantepe İlkokuluna ait kamera olduğu, Narin GÜRAN'ın 21/08/2024 günü saat 15:11:10'da (kamera saatinin güncel saate göre yaklaşık 4 dakika ileri olduğu) kamera açısından çıkarak ikametine giden patikaya yöneldiği…”
Narin’in 15.11’de kamerada son görülüşünün ardından, saat 15.41’de kırmızı renkli bir aracın Eğertutmaz deresi yakınında durduğu, 38 dakika sonra oradan ayrıldığı, bunun üzerine yapılan çalışma sonunda aracın sahibi Nevzat Bahtiyar’ın gözaltına alındığı belirtiliyor. 

Amca Salim, kadınları tembihledi

Narin’in akrabalarından Birsen Güran verdiği ifadede, kızkardeşi Melike ile aralarında, Narin’i olay günü en son saat 14.00 sıralarında gördüklerini konuşurken, konuşmaya şahit olan muhtar Salim Güran’ın gelip, bunlara, Narin’i en son 17.40 civarında gördüklerini söylemelerini tembihlediğini anlatıyor. 
Narin’in ailesinin ve akrabalarının olayı saptırmaya çalışması ve şüpheli tavırları anlatılırken şöyle deniliyor: “… ailenin sürecin başında itibaren tutarsız beyanları, Narin GÜRAN'ın 21/08/2024 tarihinde 15:44 sıralarında Eğertutmaz deresine ölü olarak bırakıldığının kamera kayıtlarından tespit edilmesine rağmen olayın en başında alınan beyanlarında Narin GÜRAN'ı en son saat 17:00 ve 18:40 sıralarında gördüklerine dair beyanları, ailenin ilk resmi ihbarı 20:43'te yapmış olması, arama çalışmalarını yanlış yönlendirmek amacıyla sürekli kolluk görevlilerini takip ederek bilgi almaya ve dinlemeye çalışmaları, yaşantısını günlük çalışmaya bağlı idame ettiren çadırda yaşayan kişiler ve Suriyeli vatandaşların yaşadığı bölgeden bulduklarını beyan ettikleri bir terlik ile olayın seyrini değiştirmeye çalışmaları, elektrik tellerini birbirine çarptırmak suretiyle yangın çıkarmaları, cesedin bulunmasının ardından aralarında çıkan tartışmada karşılıklı olarak birbirlerine söyledikleri sözler ve kullandıkları ifadeler ile ele geçirilen incelenen cep telefonlarında olay günü olan 21/08/2024 gününe ait mesaj ve görüşme içeriklerini tümüyle silmiş olmaları dikkate alındığında organize şekilde yaşanan olaydaki maddi gerçekliği saklamaya çalıştıklarının net bir biçimde anlaşılması karşısında 08/09/2024 tarihinde 23 şüphelinin gözaltına alınmasına Cumhuriyet Başsavcılığımızca karar verildiği…”

Nevzat Bahtiyar’ın ilk ifadesi

Nevzat Bahtiyar’ın 9 Eylül’de yer gösterme esnasında alınan beyanının aktarıldığı iddianamede şöyle deniyor: “…Narin GÜRAN'ın cansız bedenini Salim GÜRAN isimli şahsın kendisine verdiğini ve yok etmesini istediğini, karşılığında 200.000 TL para vereceğini aksi takdirde kendisine ailesine zarar vermekle tehdit ettiğini, bunun üzerine cesedi Salim GÜRAN'ın 47 KF 388 plaka sayılı aracından alarak kendisinin kullanımında olan 23 AN 630 plakalı araca battaniyeye sarılı vaziyette bıraktığını, daha sonra kendi ahırından aldığı gübre çuvalına bırakarak Eğertutmaz deresine götürerek dere kenarında suyla birleşme noktasına bırakarak üzerini taşlar ile kapattığını beyan ettiği, şahsın beyanı üzerine ahırında yapılan incelemede temin edilen gübre çuvalları üzerindeki seri numaraları ile cesedi içerisine konulmuş olduğu gübre çuvalının seri numaralarının ardışık olduğu ve çuvalların benzer olduklarının tespit edilerek tutanak altına alındığı…”
İddianamede, Nevzat Bahtiyar’ın, daha önce gazetelerde ve televizyon kanallarında genişçe aktarılan ifadesi veriliyor. Bahtiyar ifadesinde, Salim Güran’ın köy çıkışında Narin’in battaniyeye sarılı cesedini alıp kendisine verdiğini, cesedi yok etmesini aksi takdirde kendisini ve ailesini öldürmekle tehdit ettiğini, cesedi aracıyla alıp dereye götürdüğünü ve taşların altına gizlediğini anlatıyor.  
Narin’in ağabeyi şüpheli Enes Güran’ın, küçük kardeşi Eren Güran’ı kimseye bir şey anlatmaması için tembihlediğinin kayıt altına alındığı bildirilen iddianamede, Enes’in çelişkili ve şüpheli tavır ve ifadelerinin bulunduğu aktarılıyor.

Salim Güran tüm iddiaları reddetti

İddianamede, Salim Güran’ın 13 Eylül’de alınan ifadesi özet olarak verilerek; “Salim GÜRAN isimli şahsın 13/09/2024 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan ifadesinde özetle; Nevzat BAHTİYAR'ın köylüsü ve arkadaşı olduğunu, olay günü Nevzat BAHTİYAR isimli şahsı 15:00-16:00 arasında hiç görmediğini, olay günü hiç bir araya gelmediğini, aleyhine olan beyanlarını kabul etmediğini, Yüksel GÜRAN ile ya da Maşallah GÜRAN ile arasında bir ilişki bulunmadığını, kendisi tarafından kullanılan aracın kapılarının sürekli açık olmasından dolayı DNA bulunabileceğini, Nevzat BAHTİYAR'ın beyanlarını kabul etmediğini, hayat kadınlarıyla zaman zaman görüşme yaptığından whatsapp kayıtlarını sildiğini ve Narin'i kendisinin öldürmediğini beyan ettiği…” deniyor. 

“Yüksel’le birlikte olduğumuzu gördüğü için öldürdüm”

Nevzat Bahtiyar’ın 21 Eylül’de ikinci kez ifade verdiği belirtilerek, ifade bizzat onun ağzından aktarılıyor. Bahtiyar ifadesinde, olay günü Salim Güran’ın kendisini Narin’in yani Arif Güran’ın evine çağırdığını, evdeki odaların biri dışında hepsinin kapalı olduğunu, bir odada Narin’in ağzından köpük gelmiş cesedini gördüğünü belirttikten sonra şöyle devam ediyor: “…Salim GÜRAN bana " Yüksel'le birlikte olduğumuzu kız gördüğü için bu kızı ben öldürdüm, artık sende benim suç ortağımsın, bu olaya tanık oldun dolayısıyla bunu yok edeceksin, yoksa senin oğlunu gittiği futbol okulundan aldırırım ve kafasına sıktırırım, bunu yok et ve sonrasında da 200.000 TL para veririm " şeklinde konuştu. Narin GÜRAN'ı, Salim GÜRAN ile birlikte bir battaniyenin arasına bıraktık. Battaniyeye koyduktan sonra Salim GÜRAN cesedi bana verdi. Bende cesedi kucağıma alarak ikametten çıktığımda kapı önünde bulunan Narin'e ait terlikleri de Salim'in söylemesi üzerine alıp battaniyenin içine koydum ve aracıma koymak üzere ikametime doğru indim. İlk önce kendime ait ahıra pencereden cesedi koydum. Daha sonra ahırda bulunan çuvalı cesedin başından geçirdim. Çuvalı acele ile cesedin başından geçirdim ancak çuvalı bağlamamıştım. Daha sonra cesedi kendi aracımın arka koltuk paspas kısmına bıraktım. Battaniyeyi de arkamdan aracıyla gelen Salim GÜRAN'a verdim. Salim GÜRAN battaniyeyi alarak kendi aracına koydu. Bana da ''cesedi gerekirse parçala ve Eğertutmaz Deresine at'' dedi. O esnada yukarı doğru yani Arif GÜRAN'ın evine doğru baktığımda Yüksel GÜRAN'ın yüzünü ellerinin arasına bırakmış şekilde ağlayarak baktığını gördüm. Eğertutmaz Deresi'ne doğru cesedi götürdüm ve daha önce yer göstermede de belirttiğim yere cesedi bıraktım. Üzerine de dikkat çekmemesi için büyük taş bıraktım. Narin'in bir ayağı çuvalın dışında kalmıştı…”

Editör: Burçin Çelikkol