Magazin

Yılmaz Güney ile fotoğraf çektiren vali

Türk sinemasının usta ismi Yılmaz Güney’in, 1969 yılında Muş Valisi Kemal Paşaoğlu ve eşiyle çekilmiş bir fotoğrafı ortaya çıktı.

Abone Ol

Türk sinemasının efsane isimlerinden Yılmaz Güney’in 1969 yılında Muş Valisi Kemal Paşaoğlu ve eşiyle çektirdiği bir fotoğraf gün yüzüne çıktı. O dönem Muş’ta askerlik görevini yapan Güney’in, Aç Kurtlar filmini çekerken kaydedilen bu anı, sanatçının hayranları arasında büyük ilgi gördü.

DurakMedya’dan Mustafa Barış Durak’ın haberine göre, Yılmaz Güney’in valilik makamında çekilen bu fotoğrafı, dönemin atmosferini yansıtan değerli bir belge olarak nitelendiriliyor. Yazar Şeyhmus Diken, fotoğraf hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Sene 1969. Yılmaz Güney, Muş’ta askerlik yaparken Aç Kurtlar filmini çekiyor. O yıllarda Muş Valisi Kemal Paşaoğlu ve eşi, Güney ile bir araya gelerek fotoğraf çektiriyor. Yanlarında filmin oyuncularından Sevgi Can da var. İlginç olan ise Vali Kemal Paşaoğlu’nun, yıllar sonra İletişim Yayınları’nın kurucularından Tuğrul Paşaoğlu’nun babası olması. Tarih böyle bir şey işte.”

Farah Zeynep Abdullah ve Nur Sürer arasında Yılmaz Güney polemiği

Son dönemde Yılmaz Güney’in ismi yalnızca bu fotoğrafla değil, 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yaşanan bir polemikle de gündeme geldi. Festivalde “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü kazanan Nur Sürer, ödül konuşmasında ödülünü Yılmaz Güney’e ithaf ederek şu ifadeleri kullandı:

“Bu ödülü, çoğunlukla değersizleştirilmek istenen, bundan 40 yıl önce yaşamını Paris’te yitiren, biz sinemacıların en kıymetlisi ustamız Yılmaz Güney için alıyorum.”

Sürer’in bu sözleri, oyuncu Farah Zeynep Abdullah tarafından eleştirildi. Abdullah, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Ne Yılmaz Güney’i be” ifadelerini kullandı. Bu açıklama üzerine Nur Sürer sert bir yanıt verdi:

“Yılmaz Güney bizim sinemacılar için çok önemli bir isimdir. Hiçbir sinemacı onun hakkında olumsuz konuşmaz, konuşamaz. O bizim kırmızı çizgimizdir. Ama bazı densizler, Yılmaz Güney’in filmlerini bile izlemeden yorum yapıyor. Adam öleli 40 yıl olmuş, 30 yaşındaki biri hakkında hikâye uydurabiliyor. Sorsanız, bir Yılmaz Güney filmi izlemiş mi? Hayır.”