Gündem

Yardım iddialarına yakın dostu Nuri Alço ne dedi?

Yeşilçam sinemasının ünlü oyuncusu Ahu Tuğba’nın ölümünde şüphe bulunduğu iddiası bizzat kızı Anjelik tarafından yalanlandı. Yardım iddialarına da Nuri Alço tepki gösterdi.

Abone Ol

HABER MERKEZİ

Ünlü sinema oyuncusu Ahu Tuğba’nın ölümünde şüphe bulunduğu iddiası bizzat kızı tarafından yalanlandı. Tuğba’nın yakın arkadaşı Nuri Alço da “yardım” iddialarına tepki gösterdi.

Uzun zamandır koah hastalığı ile mücadele eden Yeşilçam'ın usta ismi Ahu Tuğba, geçtiğimiz pazar günü Miami'deki evinde hayatını kaybetmişti. Tuğba’nın cenazesinin İstanbul’a getirilmesi bekleniyor. 


Çıkan haberler yalan

Sanat camiası ve sevenleri Ahu Tuğba’nın cenazesinin getirilmesini beklerken, diğer yandan, sanatçının ölümünün ABD’li yetkililer tarafından ‘şüpheli’ kategorisine alındığı iddia edildi. Tuğba’nın kızı Anjelik Calvin, çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Annem daha çok taze, yeni vefat etti. İki gece oldu. Otopsi raporu bile çıkmadığı için cenaze ile ilgili herhangi bir şey netleşmedi. Ortada ne bir uçak bileti var, ne bir cenaze. Şüpheli ölüm diye bir şey yok. Yazılan her şey tamamen yalan. Annemi kaybetmenin acısını daha yeni yaşıyorum”.

 Sırf ABD’deki bankada 27 bin doları vardı

Ahu Tuğba’nın yakın dostu Nuri Alço da çıkan yardım haberlerine tepki göstererek; “Şüpheli ölüm diye bir şey yok. Koah hastasıydı, nefes almakta zorlanıyordu. Kızı hastaneye götürmek istiyor, ertesi gün vefat ediyor. ‘Parası yok, Türkiye’ye gelmesi için yardım yaptılar’ deniyor. Tamamen yalan. Ahu’nun buradaki gayrimenkullerini ben biliyorum. Sırf ABD’deki bankada 27 bin doları vardı” dedi.

Polisler tüm ilaçlarını topladı ve incelemeye aldı

Sabah'tan Tuğba Kalçık'a konuşan Anjelik, annesinin ölüm olayı ile ilgili ise şunları söyledi: 

“Annem bir haftaya yakın uyuyamamıştı. Ölmeden önceki gece alnını öptüm, ‘Seni çok seviyorum’ dedim. Uyumaya gittim. Keşke ona sarılsaydım. İçimde ukde kaldı. Keşke biraz daha yanında kalsaydım. Ertesi gün uyandım, dışarı çıktım, geri geldim. Sanki basiretim bağlandı. Annem uykusuz kaldı, uyusun diye düşündüm. Ama gece 11 gibi, çok uyudu diye düşündüm, 01.00'de odasına gittim. Annemi iki elimle omuzlarından kaldırdım. Baktım buz gibi. Cesediyle karşılaştım. 'Anne' diye koşarak koridora çıktım. Komşumuza gittim, sonra polisleri aradım. Polisler sabaha kadar incelemeye aldı. Ağır koah hastasıydı. Nefes alamadığı için inliyordu. Çok ısrar ettim ama ikna edemedim. Yatakta ölü bulunması ve saatler önce ölmesinden dolayı polisler incelemeye aldı. Beni annemin yanına sokmadılar. Morg arabası geldi, annemin naaşını alıp götürdüler. Annemin iki haftadır çok ateşi vardı. ‘Hastaneye gidelim’ demiştim, istemedi. Annem başı ağrıyor diye migren ilaçları almıştı. Aç karnına aldığı için mideyi kanatmış. Yemek bile yiyemiyordu. Şekerli yoğurt vermiştim. Şimdi polisler tüm ilaçlarını topladı ve incelemeye aldı”.