Ercan Küçük - Haber Merkezi

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde, 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümüne dair yeni detaylar gün yüzüne çıkıyor. Köylülerin, kolluk güçlerini yanıltarak cinayetin aydınlatılmasını engellemek için çeşitli yöntemlere başvurduğu ortaya çıktı. Süreci Samimi Haber’e değerlendiren Mustafa Böğürcü, bu tür davalarda faillerin soruşturmayı manipüle etmesinin normal olduğunu belirtti.

Böğürcü, özellikle bugün medyada yer alan, ailenin kurduğu taktiklerle jandarmayı manipüle etttiği haberlerine tepki gösterdi. Faillerin bulunmasının gecikmesi ve Narin’in bulunmasının çok uzun sürmesine dikkat çeken Böğürcü, sahte ihbarların normal olduğunu vurguladı. 2001’de öldürülen ve o dönem büyük sansasyon yaratan iş insanı Üzeyir Garih soruşturmasında da asayiş şubede görev aldığını belirten Böğürcü, o dönem de binlerce sahte ihbar geldiğini hatırlattı. Böğürcü şunları söyledi:

Üzeyir Garih, Cem Garipoğlu hatırlatması

“Ben 1999'lu yıllarda İstanbul'da asayiş şubede çalıştığım zamanda da Üzeyir Garih cinayeti olmuştu. O zaman da onlarca, yüzlerce, binlerce ihbar geliyordu. Biz bir o viyadüğün altına gidiyorduk, bir bu viyadüğün altına gidiyorduk. Cem Garipoğlu’nda da böyleydi, Hrant Dink cinayetinde de böyleydi. Yani bu tür toplumun radarına girmiş cinayetlerde veya böyle olaylarda toplumda bir anda farklı noktalardan ihbarlar gelir. Burada da 20'ye yakın ihbardan bahsediliyor. Bu tür olayların olabileceğini bilen kolluk gücü olması gerekiyor. Eğer bunu hesaplayamayıp bu yönde strateji geliştirmedilerse onların hatası. Tabii ki suç işleyen kişi suçu örtbas etmek, suç iz ve delillerini yok etmek veya suçun ortaya çıkmasında ki zamanı uzatarak kendine göre yeni pozisyonlar almak için bunları yapar. En doğal olaydır suç araştırmasında.
20-30 tane telefondan, farklı numaralardan aranma ilk kez olmuyor. Çünkü adam suç işlemiş, suçtan kaçmak ve suç delillerini kaybetmek için bunu yapacak. Gayet normal bu, yapmaması anormal olurdu. Bu tür olaylarda kolluğun bölgenin yapısı, feodal yapı, aile içi ilişkileri düşünerek bu işin cinayet ve öldürme olayına dönüşebileceği ve bunun yakın aile içerisinde birileri tarafından yapılabileceğine göre strateji belirleyip kendisine göre plan yapması lazım.”

Zamanında köyden şüphelenseydiniz, zamanında muhtarı veya muhtarın yanında çalışanları veya diğer köydeki bu işe şu an kuvvetli suç şüphesiyle karıştığı düşünülerek tutuklanan kişilerin hal ve hareketlerini gözlemleseydiniz. Ağır suç olduğu için teknik takip izni hakimden alıp bütün köyü dinleseydiniz. Ortam dinleme cihazları ile meclis kurmuşlar. O meclisleri dinleseydiniz çözümlemesini yapar üçüncü gün çözülürdü”

“Her şey annede bitiyor”

Böğürcü, Narin cinayetiyle ilgili anne Yüksel Güran’ın kara kutu olduğunu vurguladı. Narin’in abisi Enes Güran’ın ifadesindeki tırnak izi, diş izi savunmalarını gerçekçi bulmadığını belirten Böğürcü, “Her şey annede bitiyor” dedi. Böğürcü şöyle konuştu:
 
“Olay abisinde patlayacak. Abisindeki o tırnak izlerinden tut da gözündeki morluk izleri, kolundaki ısırık izleri, yasadışı madde kullanma alışkanlığı… Bunlar kuvvetli suç şüphesi. ‘Mısır tarlasına girdim. Sırtımı mısırlar çizdi.’ Tırnak iziyle mısırın çizeceği izi zaten adli tıp verecek. Kim kendisine yumruk atar durup dururken? İki tane ısırık olması… Nitekim o ikinci ısırık anneden çıkarsa senaryo oturacak. Ağabeyii uygunsuz pozisyonda gören Narin bağırarak annesine doğru kaçmasıyla ağabey yakaladı yatırdı, boğazladı. O sırada anne müdahale etmeye çalıştı, arkadan çocuğu çekerken tırnaklarını tırmaladı. Baktı yetişemiyor çocuğu kurtarmaya. O bir cinnet haline geldiyse yasadışı maddenin etkisiyle bu sefer ısırdı ısırmayla, acıyla bıraksın diye. Ama bırakmadı çocuk. 

Tırnakta DNA bulunursa o da çok büyük bir etken olur. Parmağının da bir tırnağı etten ayrılmış diyorlar. O kadar suda kalsa da ayrılamaz. Muhtemelen bir boğuşma ve çırpınma noktası var. O noktada bence, adli tıbbın vereceği sonuç, oradaki maddi deliller çok önemli. 

Her şey annede bitiyor. Anne kara kutu, her şeyi biliyor. Gördü, duydu. İşin içerisinde ama şu anda çözülmediler. Ama çözülür. Çünkü üçüncü yenge de dün alındı. Onun ifadelerine istinaden zaten şey yapıldı. Bu anne ceza evinden alınıp diş izi alındı. Normalde birinci diş izinin abide olduğunu adli tıp açıklanmıştı. Ama ikinci diş izinin kime ait olduğu belli değildi. Şimdi hem Narin'in diş örnekleriyle hem annenin diş örnekleriyle çocuğun kolundan geçmişte alınan diş izleri karşılaştırılıp örtüştürülürse, o zaman zaten istedikleri kadar kendilerini başka noktada konumlandırıp başka senaryolar üretsinler, bu iş oturmuş olur. Zaman içerisinde de vicdana gelip cezaevinde itiraflar başlar.”

Aile neden hala çözülmedi?

Cinayetle yargılanan ve birçok üyesi tutuklanan ailenin hala tam olarak çözülememesi de kamuoyunun çokça dikkatini çekti. Böğürcü bunu bölgedeki feodal yapılanmaya ve muhtarın siyasetçilerle ilişkilerine bağladı. Narin’in muhtar amcası Salim Güran’ın jandarmayı ilk olarak Narin’in olduğu yerde başlattırmasına dikkat çeken Böğürcü şunları söyledi:

“Feodal yapılanma var, o bölgenin gerçeklerini hepimiz biliyoruz. ‘Meclis kurarız, bu işleri biz çözeriz. Büyüklerimizi çağıralım, onlar şeriatı kessin’ gibi söylemler o bölgenin akışı içerisinde var. Bu tür ailelerde bu şekilde kapanmalar olur. Yani suçu saklarlar, olayı saklarlar ve problemi devlete bildirmezler. Hukuki olarak kendi aralarındaki ihtilafı ‘köyün veya bölgenin ileri gelenleri ile oturalım, meclis kuralım, onların verdiği karara hepimiz tabi olalım’ gibi söylemlerle ve eylemlerle yaparlar. Bu da onlardan birisi. Bir de muhtar hem kamu güvenlik bürokrasisi, hem siyasetçilerle ve ailenin başka bireyleri de siyaset içerisinde haşır neşir olduğu için bir özgüvenleri var. Muhtar aramayı birinci gün maktulün bulunduğu o noktada başlatıyor. Bunu bilerek yapıyor. Çünkü daha vücut kimyasal olarak salınımı yapmamış, salınım yapmadığı için koku vermiyor. Koku vermeyince kadavra köpekleri bulamıyor ve daha sonra da bir daha oraya gelmiyorlar. Geniş alana yayılıyorlar. Hem muhtar hem de gömü yapan kişi devamlı kolluğun yanında. Onlara nasıl davranmaları gerektiği noktasında hem fikir veriyorlar, hem de kolluğun konuşmalarını, eylem planlarını öğrenmiş oluyorlar. Ona göre de strateji geliştiriyorlar. Bu yanlıştı. Muhtarı devamlı yanlarında tutmakla hata yaptılar.

Elektrik kesintileri ayrıntısı

Böğürcü, Narin cinayetiyle ilgili medyanın tavrını da eleştirdi:
“Biraz da gazeteciler haber kasmak için böyle anlatıyorlar. Ben Amasya'da, Taşova da köydeyim. Burada da elektrik kesiliyor sık sık. Yangında ne yakıldı da çıktı? O zaman o yangın çıktığında niye orada sen kimyasal veri aramadın? 20 gündür kolluk olarak köydesin. Yangın çıktı söndürüldü. Ya bu yangın niye çıktı diye niye olay yeri inceleme yapmadın? O köyün elinizde son dokuz aylık elektrik kesintileri varsa o zaman tamam derim oradan. Ama son dokuz aylık veri yokken, o anda elektrikler kesilmiş dediğin zaman ben çok da bunu ciddiye almam. Bir de bu kız çocuğu bir saat içerisinde öldürülmüş ya elektriği kessen ne olur kesmesen ne olur? Projektörün yok mu? Jeneratörün yok mu senin?

Üzeyir Garih cinayetinde o dönemler öyle bir gizem katıyor ki televizyonlar, gazeteler… Yok İsrail'den şunlar geldi, yok adam bilmem ne. İşte orada adam para istedi, vermeyince adam çekti, bıçakladı, öldürdü ya o kadar basit.

Üzeyir Garih de konuşuldu. Bu kadar bilgi saçıldı mı? Saçıldı. Bütün polis muhabirleri bir şekilde polis amirlerinden, savcılıktaki kanallarından bütün ifadeleri aldılar. Günlerce o ifadeler üzerinde herkes tepindi. Cem Garipoğlu’nda saçıldı mı? Saçıldı.

Türkiye bunları yapıyor, hastalığından bir türlü kurtulamıyor. Veya Hrant Dink cinayetinde Ogün Samast yakalanana kadar Erhan'ın devletin gizli tanığı olmasına rağmen her şey deşifre edilip konuşulmadı mı? Konuşuldu.

AK Parti'de iki ayrılık: Çanakkale ve Ağrı İl Başkanları görevlerinden ayrıldı AK Parti'de iki ayrılık: Çanakkale ve Ağrı İl Başkanları görevlerinden ayrıldı

Bu olayda da bu kadar konuşuldu. Çünkü basın üzerine gitti, fikri takip arttı. Sosyal medyada toplumsal bir farkındalık oldu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ve Batman'daki kız çocuğu intiharları, çocuk istismarları, kadın cinayetleri ön plandayken bu cinayet de bir anda ortaya çıktı. Bulunsaydı üçüncü gün maktul bu kadar konuşulmazdı. Arama sonucunda üçüncü gün cesede ulaştık diye açıklama yapıp üzerinden adli tahkikat başlatsalardı bu zamana konuşulmazdı bu iş. Yıllardır Habertürk beni yayına almazdı. Habertürk beni yayına aldı.”

“Aile içinde işlenmiş adi suç”

Böğürcü, Narin’in silah gördüğü için öldürüldüğü iddialarının da gerçekçi olmadığını belirtti:
“Bu olayda çok gizem aramaya gerek yok. Bu normal, sıradan, spontane gelişmiş bir cinayet. Ama cinayetin devamında muhtar ve aile bireyleri tarafından örgütlenilmiş ve örgütlenmeyle birlikte suç ve suç delillerinin ortadan kaldırılması için ağız birliği yapılmış bir cinayet. Yok orada depo varmış, silahları görmüş mermiler. Yahu mermi her yerde var Güneydoğu Anadolu’da. 80 tane mermi için çocuğu mu öldürürler?”

Editör: Elif Erbay