“2024 Yılının Kelimesi” seçilen kalabalık yalnızlık, modern yaşamın en dikkat çeken paradokslarından biri olarak öne çıkıyor. Bu kavram, dijital ya da fiziksel anlamda geniş bir insan çevresine sahip olan bireylerin, bu kalabalıklar içinde yalnız hissetmesini tanımlıyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Kalabalık yalnızlık, çağdaş insanın hem dijital hem de fiziksel ortamda yaşadığı bir kopukluk ve yalıtılmışlık hissiyle tanımlanıyor. Geleneksel komşuluk ve mahalle ilişkilerinin zayıflaması bu duyguyu daha da artırıyor,” dedi.
İŞ YERİNDE YALNIZLIK ARTIYOR
Yalnızlığın hissedildiği en önemli mekanlardan birinin iş yerleri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Erdoğan, “Yüksek rekabet ortamında çalışanlar, diğer çalışanların arasında bile yalnız hissediyorlar. Özellikle uzaktan ve hibrit çalışma modelleri, bu durumu daha da derinleştiriyor,” ifadelerini kullandı. İş yerlerinde atölyeler, takım etkinlikleri ve yüz yüze toplantıların düzenlenmesi gerektiğini belirten Erdoğan, çalışanların kendilerini bir ekip parçası olarak görmelerinin önemine vurgu yaptı.
Aile içinde ise duygusal bağların güçlenmesi için ‘ekransız akşam yemeği’ gibi kurallar öneren Prof. Dr. Erdoğan, sevdiklerimizle yüz yüze sohbetin yalnızlık duygusuna karşı iyi bir adım olduğunu söyledi.
SOSYAL MEDYANIN YÜZEYSEL BAĞLARI
Prof. Dr. Erdoğan, sosyal medyanın “zayıf bağlar” oluşturduğunu ve bu bağların derinlikten yoksun olduğunu belirtti. Sosyal medya etkileşimlerinin çoğunlukla yüzeysel kaldığını vurgulayan Erdoğan, 2010 yılında yaşanan bir olay üzerinden şu çarpıcı örneği paylaştı: “42 yaşındaki bir İngiliz kadın Noel gecesi Facebook’taki 1082 arkadaşına intihar edeceğini yazdı. Ancak kimse ona yardım etmedi; bunun yerine, 148 yorum yaparak durumu uzaktan tartıştılar. Bu olay, sosyal medyanın gerçek bağlar kurmadaki yetersizliğini ortaya koyuyor.”
Sosyal medya platformlarının kullanıcıları fiziksel etkinliklere katılmaya teşvik etmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, böyle bir yaklaşımın zayıf bağları güçlü dostluklara dönüştürebileceğini ifade etti.
YAPISAL ADIMLARA İHTİYAÇ VAR
“Kalabalık yalnızlık” duygusunun azaltılması için bireysel çabanın yanı sıra yapısal değişimlere ve kamu politikalarına ihtiyaç olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, şu önerilerde bulundu:
- Mahalle buluşmaları ve sokak şenlikleri: Belediyelerin bu tür etkinliklerle komşuluk ilişkilerini güçlendirebileceğini söyledi.
- Gönüllülük projeleri: Sosyal yardımlaşma faaliyetlerinin hem bireysel hem toplumsal fayda sağlayacağını belirtti.
Son olarak Erdoğan, “Devlet kurumlarından iş yerlerine, belediyelerden sosyal medyaya kadar tüm paydaşların bu sorunu çözmek için adım atması gerekiyor. Kalabalık yalnızlık, yalnızca bireysel bir sorun değil; toplumsal bir mesele,” dedi.
