10 Şubat 1978 yılında İstanbul'da öğretmen anne ve babasının tek çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğuna dair mutlu anlarını sevenleriyle paylaşan Özay:
"yetiştiğim yer sosyokültürel açıdan çok gelişmiş bir yerdi ve ben de bu sayede kendimi inanılmaz geliştirdim hep özgür bir çocuktum. Özgürlüğe ve insan haklarına çok önem veririm ama benim özgürlüğüm bir başkasının mutsuzluğuna sebep olmamalı"
Hem kendi hayatına hem de başkalarının hayatına saygılı olmayı kendine kural edindiğini ve yetişme tarzından dolayı bu kadar hassas bir insan olduğunu dile getirdi.
Herkes bana manken ol derdi
TRT'de Sonradan Görme dizisiyle oyuncu olarak karşımıza çıktı ve asıl şöhreti Vakko defilesinde manken olarak yakalayan Özay; "herkes bana manken ol derdi, küçükken biri bana manken ol deyince çok sinirlenirdim modellikle alakam yoktu"
Şimdiki aklım olsaydı Paris'te kalırdım
Geçmişe dair pişmanlığını dile getiren Özay: "Aileme çok düşkündüm ailemden uzak kalamadım, bir türlü o radikal kararı alamadım ve bu yüzden Türkiye'ye döndüm. O süreçte birçok teklifi reddettim şimdiki aklım olsaydı kariyerimi yurtdışında devam ettirirdim." dedi.
Kariyerinin ilerleyen dönemlerinde birçok dizide rol alan Özay "kendimi birçok alanda geliştimeye gayret ettim bu yüzden 30 yıldır Tuğba Özay var"
Bugünkü aklım olsa yine o konuşmaları yaparım!
Yaşadığı o talihsiz dönemi dile getiren Tuğba Özay:
"Ben 2007 yılında kelebekler gibi özgür ve bir daldan bir dala uçardım kimse beni yakalayamazdı. Türkiye'nin en büyük kanalında iki program yapıyor aynı zamanda tiyatro ve podyumlardayım zirvenin de zirvesini yaşadığım bir dönemdi en çok vergi verenler listesinde kendi sektörümde ilk sıralardayım.
Aynı dönemde orman yangınları oldu o gün ben İzmir'deydim annem beni aradı ve yanıyoruz dedi. Ben o esnada sinir krizi geçirdim hastaneye kaldırıldım kendime gelince Antalya'ya gittim. Vardığımda her yer korkunç haldeydi binlerce ağaç yanmış, savaş alanı gibiydi. O manzarayla karşılaştığımda ağzıma ne geliyorsa söyledim ve dönemin yetkilileriyle ciddi tartışmalara girdim. Bu olay yaklaşık 15 gün sürdü tam bir ay sonra ilgim olmayan bir konunun içinde buldum kendimi haksız yere beş buçuk ay hapis yattım. Hakkımı asla helal etmiyorum itibarımla oynandı ailem ve sevenlerim çok üzüldü. Ruhen çok kötü şeyler yaşadım daha sonra mahkemeye bile çıkarılmadan çıktım. "dedi
Söylemlerinin ardında sunucu Armağan Çağlayan şimdiki aklınız olsa yine ünlü olur muydunuz diye sorunca Özay:
"Yine olurdum ben çocuk yaştan beri şöhrete kavuşmuş biriyim şöhretsiz bir hayat nasıldır bilmiyorum ben 4 yaşındayken annemin okuluna gittiğimde öğrenciler beni havalara atar Nihal Nihal diye bağırırlardı."
İkinci adının Nihal olduğunu bu ismi ona babaannesinin verdiğini belirten Özay "Nihal benim halamın adı asıl adım Nihal Tuba Özay. Ben doğmadan bir yıl önce halam öldü ve babaannem bana Nihal adını verdi.Sadece babam bana Nihal diye seslenir"
Şimdiki aklım olsaydı evliliğimi kurtarmak için çaba gösterirdim
12 Mayıs 2009 tarihinde İtalya'nın Milano kentinde İtalyan iş adamı Ludovic Fattizzo dünya evine giren Özay " Biz Ludovic'le ne orada bir hayat kurabildik ne de burada evliliğimiz hep flört gibi geçti çoğu zaman görüşemedik"
Yaklaşık 10 yıl süren evliliklerinin ardından boşanan Tuğba Özay "şimdiki aklım olsaydı evliliğimi kurtarmak için çaba gösterirdim. Ne ülkemden vazgeçebildim ne ailemden ne de kariyerimden"
Siyasetçi olmak istiyorum!
Her alana kendini geliştirmek Özay, siyasi bir kariyerinin olmasını istediğini şu sözlerle dile getirdi. "Siyaseti aslında ona buna sataşmak için değil halk için, vatanım için yapmak istiyorum. Tam anlamıyla vatan sevdalısıyım Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında herkesin kardeşçe yaşamasının yanındaydım. Toplumsal olaylara karşı her zaman duyarlıyım. 6 şubat depremimde babamı daha yeni kaybetmişken deprem bölgesindeydim insanlara elimden geldiğince yardım ettim"
Bugün geçmişe geri gitsen eski Tuğbaya ne akıl verirdin sorusunda oldukça zorlanan ünlü manken "hayatı çok seven bir insanım yaşamak da bir sanattır. Kimileri sadece nefes alıyor kimileri ise gerçekten yaşamayı biliyor. Ben gerçekten yaşadım bu anlamda dünyanın en zengin insanıyım. Mutluluk insansın kendi içindedir ve ben kendime mutlu olabileceğim daha çok anlar yaratatırdım gereksiz insanlara vaktimi harcamazdım" dedi.