Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, 22 Mart Dünya Su Günü münasebetiyle yaptığı açıklamada kuraklık tehlikesine dikkat çekerek, "Mutfaktan tarlaya kadar her alanda suyu bilinçli ve tasarruflu kullanmak mecburiyetindeyiz. Bir damla suyu bile israf etme lüksümüz yok" dedi.

Ülkemizin de içerisinde yer aldığı Doğu Akdeniz Havzasının küresel iklim değişikliğinden etkilenen bölgelerden birisi olduğunu belirten Çelik, meteoroloji verileri ve yapılan araştırmalara göre önümüzdeki yıllarda kuraklığın çok daha tehlikeli bir hale gelebileceğini vurguladı.

“Bir damla suyu bile israf etme lüksümüz yok”

Ülkemizin su varlığı açısından Dünyada “Su Fakiri Ülkeler” içerisinde yer alması nedeniyle suyun tasarruflu kullanılması bakımından herkese çok önemli görevler düştüğünü belirten Çelik, "Kuraklıkla karşı karşıya kaldığımız bu süreçte su kaynaklarımızın sürdürülebilir kullanımını amaçlayan politikalar belirlenerek en verimli şekilde kullanımı planlanmalı ve acil eylem planları devreye alınmalıdır. Artık bir damla suyun değerini çok iyi bilmemiz lazım. Mutfaktan tarlaya kadar her alanda suyumuzu bilinçli ve tasarruflu kullanmak mecburiyetindeyiz. Bir damla suyu bile israf etme lüksümüz yok" değerlendirmesinde bulundu.

“Vahşi sulama yapacak kadar su zengini değiliz”

Genel Başkan Çelik, ülkemizde suyun büyük bir bölümünün tarımda kullanıldığını ifade ederek “Ülkemizde kullanılan toplam 57 milyar metreküp suyun 44 milyar metreküpünün tarımda kullanıldığı dikkate alındığında suyun tasarruflu ve en verimli şekilde kullanılması son derece önemlidir. Ülkemizin neredeyse tamamında hala damlama sulamaya geçilemedi. Hala vahşi sulama yaptığımız yerler var. Vahşi sulama yapacak kadar su zengini olmadığımız artık iyice kafalara kazınmalıdır. Dolayısıyla yüzde 65’lere varan oranlarda su tasarrufu sağlayan basınçlı sulama sistemlerinin kullanımı yaygınlaştırılmalıdır" dedi.

“Kuraklık riskine karşı çözümler üretilmeli”

Çelik, kuraklığın etkilerinin en aza indirilmesine yönelik acil çözümlerin üretilmesi gerektiğini belirterek “Kuraklığın meydana getireceği olumsuzluklar deprem ya da sel felaketlerinden çok daha vahim sonuçlar doğurabilecek boyuttadır. Dolayısıyla kuraklık tehlikesini göz ardı etmeden 85 milyon insanın gıda güvenliğini sağlayacak tedbirlerin acilen alınması gerekir. Susuz ne bitkisel üretim ne de hayvansal üretim olamaz. Bu çerçevede ülkemizin 10-20 yıl ya da 50 yıl sonrası için bitkisel ürün deseni ve buna bağlı olarak hayvancılık modelinin şimdiden planlanması gerekir. Kuraklığa dayanıklı, daha az suya ihtiyacı olan ürünler ile kaba yem bitkilerinin ekimi teşvik edilerek desteklenmeli ve akademik anlamda da bilimsel çalışmalara ağırlık verilmelidir” ifadelerini kullandı.

“Acilen su tasarruf seferberliği başlatılmalı”

Suyun tarımda verimli kullanılmasının yanında bireysel olarak da tasarruflu kullanıma yönelik acilen su seferberliği başlatılması gereğine işaret eden Çelik, “Suyu evimizde, iş yerimizde bitkisel ve hayvansal üretim alanlarında her nerede olursa olsun tasarruflu kullanma konusunda acilen seferberlik içerisinde olmamız lazım. Artık suyun petrolden daha değerli olduğu gerçeğini sadece söylemde değil eylemde de görmeliyiz. Dolayısıyla ülkemizin geleceği için suyu tasarruflu ve verimli kullanmalıyız. Aksi halde bunun faturası gerek çiftçilerimiz gerekse tüketicilerimiz ve nihayetinde ülkemiz için ağır olabilecektir” dedi.