ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray'da bir araya geldi.
Netanyahu, İsrail'deki koalisyona “İran ve Suudi Arabistan ile normalleşmenin” esas mesele olduğunu, Gazze konusu tali konu olarak göstermek istedi ancak çabası gazetecilerin soruları ve Trump’ın mesaj verme gayretinin gölgesinde kaldı.
Loading...
TRUMP’IN GAZZE PLANI
Görüşmenin başında Netanyahu ile basına açıklamalarda bulunan Trump, Gazzelileri başka ülkelere taşıma fikrini tekrarladı.
Gün boyu Gazzeliler hakkında çeşitli polemiklere sebep olan Trump, Netanyahu ile kameraların karşısına geçtiğinde “ABD'nin Gazze Şeridi'ni devralacağını” söyleyerek İsraillileri de şaşırttı.
Gazze’deki büyük yıkıma işaret eden Trump, Ürdün ve Mısır'ın Filistinlileri kabul etmediğini ama edebileceğini söyledi.
Trump, "Biliyorum, kabul etmeyeceklerini söylüyorlar. Ben kabul edeceklerini söylüyorum ama diğer ülkelerin de kabul edeceğini düşünüyorum" dedi.
Gazzelilerin, “Cehennemde yaşıyormuş gibi yaşadıklarını” söyleyen ABD başkanı, insanların geri dönmek istemelerinin tek nedeninin başka alternatiflerinin olmaması" olduğunu savundu.
Netanyahu görüşmesinden önce Oval Ofis’te yaptığı "Gazze temizlenmeli" açıklaması Beyaz Saray yetkilileri Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff tarafından yanlış anlaşıldığı belirtilerek düzeltilmeye çalışıldı.
Netanyahu ile ortak basın toplantısı sırasında ise önce “ABD'nin Gazze Şeridi'ni devralacağını” sonra da Gazze'deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savundu.
Konuşmasını, güvenli bir alternatifleri olduğu takdirde Gazzelilerin bölgeye dönmek istemeyeceği iddiasıyla sürdüren Trump, "Bu yüzden diğer insanların, çok zengin ülkelerin sağladığı büyük miktardaki parayla bunları inşa edebiliriz" önerisinde bulundu.
Gazzelilerin yaşaması için yeni bölgeler inşa edilebileceğini söyleyen Trump, "Dört, beş veya altı bölge inşa edebilirsiniz. Tek bir bölge olmak zorunda değil.” Dedi.
YIKIMI ARAPLARA ÖDETECEK, SÖZ SAHİBİ OLACAK
Trump, “ABD, Gazze Şeridi'ni devralacak” ifadelerini ise şöyle açıkladı:
“Oraya sahip olacağız. Tüm patlamamış bombalardan ve mühimmatlardan, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız." Dedi.
“Gazze'nin uzun vadeli sahiplenilmesinin Ortadoğu'ya istikrar getireceğini düşünüyorum" diyen Trump, “Konuştuğum herkes bu fikri çok sevdi. Bu alanı geliştirmek ve binlerce iş yaratmak harika bir şey olurdu. Bugün bunu göremiyorsunuz çünkü sadece yıkım görüyorsunuz. Bunu her açıdan gördüm ve tehlikeli bu olan bölgede olmak zorundayız yoksa durum daha da kötüye gidecek." İfadelerini kullandı.
Planının, Gazze Şeridine parlak bir gelecek getireceğini iddia eden Trump, "Gelecekte dünyanın her yerinden insanların Gazze'de yaşayacağını öngörüyorum. Orayı muazzam potansiyeli olan muhteşem bir yere dönüştüreceğiz. Filistinliler de dahil olmak üzere birçok insan orada yaşayacak. Onlarca yıl boyunca diğer yolu denediler ve işe yaramadı ve asla yaramayacak. Şimdi "Cehennemde yaşıyoruz ama Gazze Orta Doğu'nun Rivierası olabilir.” Dedi.
Trump, İran'ın nükleer silaha sahip olmayacağını vurguladı ancak askeri seçeneğe değinmedi, hatta İsrail'in talebinin aksine tüm seçeneklerin masada olduğunu bile söylemedi.
NETANYAHU GERÇEKLEŞTİREMEDİĞİ HEDEFLERİNİ TEKRARLADI
Netanyahu ise HAMAS’a yönelik hedeflerinin değişmediğini belirterek, "Tüm rehineleri kurtarmak ve Gazze'nin İsrail için asla bir tehdit oluşturmamasını sağlamak gibi tüm savaş hedeflerimize ulaşmayı istiyorum" dedi.
Gazze’de ateşkes ve rehine takası anlaşmasının ikinci aşamasına ulaşma konusunda, “Deneyeceğiz" yanıtını veren Netanyahu, "İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri birlikte çalıştığında, Başkan Trump ve ben birlikte çalıştığımızda, şans çok artıyor" ifadelerini kullandı.
Gazze'de üç hedefinin olduğunu belirten Netanyahu, “Hamas'ın askeri yeteneklerini ortadan kaldırmak, Gazze'nin artık İsrail için bir tehdit oluşturmamasını sağlamak ve tüm rehineleri geri getirmek” olarak sıraladı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında tutuklama emri çıkarılmasının ardından ilk yurtdışı seyahatini ABD’ye yapan Netanyahu, aynı zamanda Trump'ın göreve gelmesinin ardından ağırladığı ilk lider oldu.