New York ve California gibi ABD'nin dört farklı eyaletinden altı davacı, şirketin flört uygulamalarını kullandıktan sonra bağımlılık geliştirdiklerini öne sürdü. Bu bağımlılık iddiaları, Frederic Skinner'ın 1948'deki ünlü güvercin deneyi ile de yakından ilişkili.
Frederic, deneyinde güvercinlere belirli davranışları tekrarlatmak için rastgele ödüller vererek davranışlarını şekillendirmişti. Flört uygulamaları için öne sürülen iddialar da benzer şekilde. Algoritmaların kullanıcıları psikolojik olarak ödüllendirerek bağımlılık oluşturduğu iddia ediliyor ve bu durum kumar bağımlılığına benzetiliyor.
Geçtiğimiz senelerde tinder’ın yöneticisi, uygulamadaki kaydırma mekanizmasını üniversitedeyken öğrendiği Frederic’in deneyi üzerine geliştirdiğini açıklamıştı. Bu da iddiaları destekler nitelikte. Match Group ise, işletme modelinin aktif reklamcılık ve kullanıcıyı uygulamada tutmak üzerine kurgulanmadığını söyleyerek iddiaları reddediyor. Şirketin amacının daha fazla insanı verimli bir biçimde birbiriyle eşleştirmek olduğunu söylüyorlar.
Öte yandan Davacılar, Match Group'un flört uygulamalarının bağımlılık yaratabileceği gerçeğini göz ardı ederek, kullanıcılarına sınırsız beğeni imkanı gibi özellikler sunup bu bağımlılığı artırdığını iddia ediyorlar ve Son dört yıl içinde bu uygulamaları kullanan kullanıcılara tazminat ödenmesini talep ediyorlar.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?