İngiliz The Economist dergisi 13 Şubat'ta Türkiye’de alınan son yargı kararlarını gündemine alarak, hükümet baskısının yoğunlaştığını iddia eden bir makale yayınladı.

KARALAMA KAMPANYASI

İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, muhalif siyasetçilere, gazetecilere ve aktivistlere yönelik hükümetin yeniden baskı uyguladığını anlatan makalenin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yönetimine karşı bir "karalama kampanyası" olduğunu belirterek tepki gösterdi.

Adalet Bakanı Tunç, sosyal medyadaki paylaşımında dergiyi "devam eden soruşturmalara dayalı yalanlar ve iftiralarla Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanını hedef almakla" suçladı.

Türk yargısını savundu ve “hukukun üstünlüğü çerçevesinde bağımsız ve tarafsız bir şekilde” çalıştığını iddia etti.

ALTUN: KÜRESEL KOMPLO

İletişim başkanı Altun da The Economist'in haberlerini “küresel bir komplo” olarak nitelendirerek, reddetti. Altun, derginin Batılı hükümetlerin lehine yayın politikası ve taraflılığını eleştirdi.

Makalede yer alan iddiaları ve yayınlanmasını, Türkiye'nin bölgesel etkisini baltalama çabası olduğunu belirtti.

Altun paylaşımında, “Evrensel hukuk ilkelerini hiçe sayan ve İsrail'i koşulsuz destekleyen bu yayın organının bize sunacağı hiçbir ders yok,” diye yazdı.

Ayrıca, Türkiye'nin muhalefet tarafından yönetilen belediyelerinin hükümetin imajını zedelemeyi amaçlayan bu “ucuz PR operasyonlarını” finanse ettiğini öne sürdü.

The Economist’in son makalesi, haber içeriği nedeniyle hükümet yetkililerinin kınadığı, tepki gösterdiği ilk makale değil elbette.

Derginin, daha önce 2023'te de “Türkiye'nin diktatörlüğe doğru kaydığı” konusunda yayınladığı kapakla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisini çekmiş ve ülke siyasetine dış müdahale olarak değerlendirilmişti.

Batı basınında ABD-Rusya müzakereleri Batı basınında ABD-Rusya müzakereleri

İletişim Başkanı Altun, o zaman da aynı tepkiyi göstererek dergiyi, "ucuz propaganda ve dezenformasyon" yaymakla suçlamış ve Türkiye'nin güçlü bir demokrasi olmaya devam ettiğini vurgulamıştı.

ROTHSCHİLD’IN HANEDANLIĞI

Bugün meşhur Rothschild ailesinin yönetiminde olduğu dergi dünyada yüzbinlerce iş insanı tarafından takip ediliyor.

1843'te James Wilson tarafından kurulduğunda, amacı özellikle serbest ticaret için ekonomik argümanlar ortaya koymaktı.

Derginin adı, ekonomik konulara ve siyasi ekonominin analizine olan orijinal odağını yansıtıyorken yıllar geçtikçe yayın, politika, uluslararası ilişkiler, bilim, teknoloji ve kültür dahil olmak üzere çok çeşitli konuları kapsayacak şekilde kapsamını genişletti.

"The Economist" ismi, ekonomik konularda yorumlar ve analizler sağlama taahhüdünü sembolize ederken, aynı zamanda ekonominin diğer alanlarla olan iç içe geçmişliğini de harmanlayarak varlığını sürdürüyor.

Derginin içeriği, ekonomik faktörlerin sıklıkla birçok küresel olay ve eğilimin temelini oluşturduğuna olan inancını yansıtıyor ve orijinal odağını daha geniş bir bağlamda bile alakalı kılıyor.

Nasıl ki; New York Times, elbette yalnızca zamandan bahsetmiyor, veya The Atlantic, bir oşinografi dergisi değil.

Ve Wall Street Journal’ın bir sokağın gazetesi olmadığı gibi…  

Editör: Burçin Çelikkol