Tamamen Görünür Olmak

Abone Ol

Sosyal medya platformunun ve teknolojinin gelişerek hayatımızda daha fazla yer alması, büyük bir veri havuzunun oluşumuna neden olmuştur. Görülebilmek, fark edilebilmek ve beğenilmek amacıyla, sanki bir aynadan yansıma beklentisiyle yapılan paylaşımlar, anıları, düşünceleri ve kişisel bilgileri içermektedir. Daha etkin bir hedef kitlesi tespit etmek, tüketici hareketlerinin ve alışkanlıklarının anlaşılması için bu tür bilgiler reklam sektöründe kullanılmaktadır.

Paylaşım sisteminin işleyişiyle birlikte, gizlilik ve güvenlik sorunları ortaya çıkmıştır. Kişisel güvenlik ve mahremiyeti tehdit eden unsurlar belirmiştir. Yer bildirimleri,
aile üyeleri ile ilgili hassas bilgiler vb. paylaşımlar, güvenlik tehdidi yaratmaktadır.

Arama motorlarında bırakılan izler (arama geçmişi), bazı araştırma şirketlerinin elinde bulunmakta ve bu verilere anlık ulaşım sağlanabilinmektedir. Bu veriler, reklam ve iş dünyası için önemli bilgiler içerir. Dolayısıyla, bazı firmalar işe alım süreçlerinde kişinin arama motorundaki izlerine ve sosyal medyadaki paylaşımlarına ulaşmaktadır. Bu sayede bireylerin ilgi alanları, tercihleri ve becerileri hakkında bilgi edinilmektedir. Birkaç gün önce, e-devlet'te bulunan kimlik, adres, telefon ve tapu bilgileri verilerinin çalınmış olabileceği haberi paylaşılmıştır.

“BEDAVA PEYNİR SADECE FARE KAPANINDA OLUR”

Bazı programlarda, farklı verileri (fotoğraf, ses, yazı vb.) bir araya getirerek yeni veriler elde edilebilir. Bu süreç, zihnin yeni bir konuyla ilgili bilgi edindikçe, bu bilgiler arasında bağlantılar kurarak daha geniş bir anlayışa sahip olması ve yeni bilgiler oluşturmasıyla benzerdir. Zihne sürekli yeni veri girişi olduğunda, düşünme eylemiyle birlikte bağlantılar kurularak yeni bilgiler yaratılabilir.

Yapay zekânın da deneyimler ve veriler arasındaki bağlantılarla öğrenme ve bilgi yaratma süreçleri benzerdir. İnternet ortamındaki tüm veriler şimdi yapay zekâ tarafından birleştirme işlemine tabi tutulmaktadır. Bazı uygulamalarda ve sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar veri niteliğindedir. Bu veriler sayesinde yapay zekâ,
artık dünyada hiç var olmamış bir insan yüzü çizebiliyor, bu verileri analiz ederek yeni örüntüler ve bağlantılar kurabiliyor.

Yapay zekâ, internet üzerinde paylaşılan verilere ve bilgilere erişim sağlayabiliyor. Kişinin paylaştığı özel bilgiler de bu verilere dahildir. İlerleyen zamanda, paylaşılan tüm verilerle birlikte, yapay zekâ kişiyi olduğu gibi analiz edebilecektir. Yapay zekâ, verileri toplar ve bu veriler arasındaki bağlantıları kurar. Bir kişinin hangi tür özelliklerinin onu diğerlerinden ayırdığını belirleyebilir. Ve sonra, sınıflandırma becerisini kullanarak, bireyleri kişilik tiplerine (*) ve zekâ türlerine (**) göre kategorilere ayırabilir.

İlerleyen zamanda yapay zekâ, bireylerin gerçek duygularını ve niyetlerini belirleyebilecektir. Mikro ifade analizleriyle yapay zekâ, kişilerin yalan söyleyip söylemediklerini, hobilerinin içeriğini, hoşlanabilecekleri karşı cinsin özelliklerinin neler olabileceğini, nelere sinirlendiklerini, korku ve inançlarının neler olduğunu, hangi konularda güvensiz olduklarını tespit edebilir ve kişilik analizi yapabilir. Hatta eş seçiminde, kişilerin birbiriyle uyumluluklarını bile analiz edebilir. Bireylerin kişilik özellikleri, değerleri, ilgi alanları ve diğer faktörlere dayalı olarak, potansiyel eşlerin uyumluluğunu değerlendirebilir.

Bu analizler, arama motorlarına yazılanlar, sosyal medyada yapılan paylaşımlar, yorumlar, söylemler, yapılan yer bildirimleri, diğer aile üyeleriyle kurulan bağlantılar, yemek kültürü, aile geçmişi ve daha fazlasını içeren geniş kapsamlı bir değerlendirmeyi içerecektir.

Videolardan elde edilen mikro ifadeler ve beden dilinden elde edilen veriler, analizler için en önemli kaynaklar olacaktır. Bu incelemeler, en yaygın şekilde işe alımlarda kullanılacaktır.

Çeşitli zekâ testleri ve diğer testler uygulandıktan sonra, çok kısa bir zaman içinde elde edilmiş verilerle belirlenen pozisyona adayın uygun olup olmadığına karar verilecektir. Bir türlü çözülemeyen liyakat problemi -beraberinde başka sorunları getirerek- böylelikle çözülmüş olacaktır.

Toplumda gözle görülür bir ayrışma olacaktır. Bu sefer inanç üzerinden bir ayrışma değil, zekâ ve yetenek değerlerine göre ayrıştırılmış bir topluluk yaratılacaktır. Zekâ ve yeteneklere göre ayrıştırılan bir topluluk, sosyal eşitsizlik ve ön yargı problemlerini beraberinde getirecektir. Duygusal ve insani bağlarda zayıflamayla birlikte anlayış eksikliği meydana çıkabilecektir. Bu ayrışma, çiftlerin birbirlerini seçme şekline bile yansıyacaktır. Duygular, bu sistemin neresine yerleştirilir orası şimdilik bir muammadır.

ÇOĞUNLUĞUN HAREKET YÖNÜ

Çoğunluğun aynı düşünce tarzına sahip olması, aynı şeyleri yapıyor olması, o eylemin doğru olduğunun bir göstergesi değildir. Tarihte pek çok dramatik olaydan da anlaşılacağı üzere, büyük kitleler yanlış yöne ve düşünceye yönlendirilebilir. Toplulukların istenilen doğrultuda ayrıştırılmasıyla oluşan büyük kitleler, aynı yöne doğru hareket edebilir. Bu büyük kitlelerin aynı yöne doğru hareket etmesi, aynı işleri yapması ve aynı ideolojik görüş içinde olması, tüm olanları doğrular nitelikte değildir.

İnsanlar, kendilerini daha güvende hissetmek için bir topluluğa dahil olmak isterler. Aidiyet hissinin tatmini, kendilerinde kabul görmüş izlenimi yaratır. Bu gruplara dahil olan bireyler, zor olanı tercih etmezler. Kendi değerlerini yaratıp, kendi duygu ve düşüncelerini anlama çabasına girmezler; dolayısıyla kendilerine has yargı ve anlam var edemezler. Çünkü bazı insanlar, kendini güvende hissetmek için ve daha az zahmetli olduğu için, doğru olanı aramadan kısa yoldan başkaları tarafından sunulmuş değerleri kabul ederler. Bilgilerin doğruluğunu sorgulamadan, ortak bir görüşe ve ideolojiye uymayı topluca tercih edebilirler.

İnsanlar, kendi düşünceleri ve değerleri doğrultusunda hareket etmeli ve bağımsız düşünebilmelidir. Yönlendirilmelerle meydana gelmiş oluşumlara şüphe ile yaklaşılmalıdır. Sağlıklı ve adil bir dünya düzeni için, yapay zekâ ve gelişen teknolojiler insanlığa fayda sağlayacak hizmetlerde kullanılmalıdır. Bu işleyiş ise eğitimler ve denetimlerle sağlanabilir.

BÜYÜK KİTLE HAREKETİNE BİR ÖRNEK

Aşağıdaki video, yaklaşık on yıl önce bir eğitim sırasında bana izletilmişti. Videonun sonlarına doğru, sosyal medyada paylaşılan bilgilere erişim sağlayan bir ekip göreceksiniz. Geldiğimiz noktada, o ekibe artık ihtiyaç kalmayacak ve tüm bilgi toplama işlemini yapay zekâ yapacaktır. Sadece kendi paylaşımlarınız değil, başkalarının sizin hakkınızda paylaştığı bilgiler de toplanıyor olabilir. Birkaç hafta sonra, yapay zekâya bir müdahale oldu. Daha önce verdiği bilgileri tekrar ona sorduğumda, “Bu konu hakkında bilgim yok,” dedi. Yapay zekâ hâlâ deneme aşamasındadır ve hayatlarımızı nasıl etkileyeceği ise bir muammadır. Ama siz
yine de uyanık olun!

https://www.youtube.com/watch?v=asabPUYXmBs

(*) Enneagram ve Dokuz Tip Mizaç Modeli Testi
(**) Howard Gardner tarafından geliştirilen çoklu zekâ kuramına göre, zekâ çeşitleri
şunlardır:
1. Görsel-Uzamsal Zekâ
2. Sözel-Dilsel Zekâ
3. Mantıksal-Matematiksel Zekâ
4. Müziksel-Ritmik Zekâ
5. Bedensel-Kinestetik Zekâ
6. İçsel Zekâ
7. Sosyal Zekâ (Kişilerarası)
8. Doğal Zekâ (Ekolojik)