ÜNSAL ERGEL / ANKARA
Meclis’in açılmasının yaklaşmasıyla birlikte, Ankara kulisleri yaz rehavetini atıp yeniden hareketlenmeye başladı. Bu günlerde kulislerin en gözde konusu, Kabine’ye iki “yeni” bakanın geleceği iddiası.
Ankara’yı bilen bilir; Kabine her gün defalarca kurulup yıkılır. Kulis ile asılsız dedikodu çizgisinin farkında olan kulağı keskin gazeteciler, iddianın ciddi olup olmadığını hemen anlar.
Bu defa da öyle oldu; Ankara’nın kıdemli ve deneyimli gazetecileri, iki eski bakanın, Süleyman Soylu ve Berat Albayrak’ın yeniden Kabine’ye dönmesi olasılığının fazlasıyla ciddi boyutlara ulaştığı bilgisini alıyorlar.
Ekim hareketli geçecek
Soylu ve Albayrak’la ilgili sürecin, TBMM’nin açılmasıyla birlikte, yani Ekim’den itibaren hızlanacağı söyleniyor.
Her iki ismin de bakanlık yaptığı döneme ilişkin kamuoyu hafızası pek parlak izlenimlere sahip değil. Albayrak, Erdoğan Ailesiyle olan yakınlığı üzerinden, Soylu ise yeraltı dünyasına yönelik tutumlarıyla çok sık gündemde kalmış, tartışılmış ve bir anlamda imaj kaybı yaşayarak koltuktan inmişlerdi.
Erdoğan CHP’nin anayasa tavrına göre davranacak
Kulislerde, muhalefetin Soylu ve Albayrak’a yönelik olumsuz bakışı bilindiği için, yeni anayasa görüşmelerinin gidişatına göre Kabine revizyonunun şekillenebileceği de konuşuluyor. Hatta, farklı bakış açısıyla, Soylu ve Albayrak konusunun, muhalefete karşı koz olabileceği bile söyleniyor. Bu çerçevede AK Parti kulislerinde, özellikle CHP’nin anayasa değişikliğine ilişkin yumuşama eğilimini ve bu yöndeki görüşmeleri terk ettiği konuşuluyor. CHP’nin yeni anayasaya karşı yeniden sert tavır alması, işin çıkmaza girmesi anlamına geliyor.
CHP anayasa konusunda yeniden eski sert tutumuna dönme işaretleri veredursun, ana muhalefetin öteden beri “sevmediği” Soylu ve Albayrak’ın Kabine’ye yeniden dönmesi bu bağlamda daha da güçlenen bir olasılık olarak ortaya çıkıyor.
Damat arayı düzeltti
Berat Albayrak’ın, damadı olduğu Erdoğan Ailesiyle bir dönem epeyce bozulan ilişkilerini onardığı, Emine Hanım’dan olumlu yaklaşım aldığı iddia ediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de ilişkilerini normalleştirmeyi başaran Albayrak için iki seçenekli görev düşünüldüğü dillendiriliyor. Bunlardan ilki Enerji Bakanı koltuğu. Diğeri ise, ilkinin gerçekleşmemesi durumunda, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı.
Aynı olasılıklar Soylu için de dile getiriliyor: İçişleri Bakanlığı, o olmazsa Cumhurbaşkanı Yardımcılığı.
Kulislerde dillendirilen olasılık hesaplarına göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu iki isme vereceği görevi, muhalefetle başlatacağı sıcak ve çetrefilli anayasa görüşmeleri sürecinin gidişatına göre şekillendirebilir; yani bir anlamda bu iki ismi yeni dönemde “koz” olarak kullanabilir.
TBMM Başkanlığı koltuğu için…
Öte yandan, Ekim’de başlayacak 28. Dönem’in ikinci yasama yılına ilişkin Meclis içindeki dengeler ve beklentiler de kulislerin malzemesi haline gelmeye başladı.
Numan Kurtulmuş’un ikinci dönemde de TBMM Başkanlığı koltuğunda oturmak istediği kulislerde konuşuluyor. Ancak geçmişte bu makam için lobi/kulis çalışmaları yaptığı bilinen Fuat Oktay’ın da boş durmadığı, başkan olabilmek için çalışmalarına hız verdiği duyumları geliyor.
Bekir Bozdağ da devrede!
Devletin en yüksekteki ikinci makamı için heves edip çalışanlar bu iki isimle sınırlı değil. AK Parti’nin Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ da, koltuğa “duygusal” bir yaklaşım sergiliyor. Kanser hastalığı nedeniyle, bu dönemin kendisi için Meclis’teki son çalışma dönemi olduğunu ileri sürerek, siyasete TBMM Başkanı sıfatıyla nokta koymayı hedefliyor.
Anayasa görüşmelerinin Meclis’in açılmasını takip eden ilk günlerde başlayacağı beklentisi hakim. Bu çerçevede, CHP’nin yeni anayasaya yaklaşımına göre TBMM Başkanlığı koltuğuna oturacak ismin değişiklik gösterebileceği iddia ediliyor.
Sonuçta, Kabine değişiklikleri ve TBMM Başkanlığı konusu nasıl bir seyir izlerse izlesin, Ankara’yı çok sıcak bir sonbahar bekliyor.
