Uzmanlar, hayvanların sağlığını korumak için onların doğal yaşam alanlarının iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Küçük barınaklar yapılması, temiz su kaplarının düzenli olarak konulması ve uygun beslenme alanlarının oluşturulması, bu iyileştirme çalışmalarının temel adımları arasında yer alıyor. Bununla birlikte, gelişigüzel mama bırakmanın hem çevre kirliliği yarattığı hem de haşere ve kemirgenlerin çoğalmasına neden olduğu belirtiliyor.
Özellikle sonbaharda doğan yavru hayvanların soğuktan daha fazla etkilendiği ve onların üşümesini önleyecek tedbirlerin alınmasının önemine vurgu yapılıyor. Ancak uzmanlar, toplu barınma alanları oluşturmanın hastalıkların yayılma riskini artırabileceği konusunda da uyarıyor.
BARINAKLAR YETERSİZ
Sokak hayvanlarının barınaklarda tutulması ve sahiplendirilmesi hedeflenirken, barınakların mevcut kapasitelerinin yetersizliği büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum hem hayvanların sağlığını tehdit ediyor hem de barınaklara yönelik olumsuz algıların oluşmasına neden oluyor. Sahiplendirme oranlarının çok düşük olduğu ve barınaklardaki hayvanların yalnızca yüzde 3’ünün sahiplendirilebildiği ifade ediliyor.
KISIRLAŞTIRMA VE YERİNE BIRAKMA ÇÖZÜM
Sokak hayvanları popülasyonunun kontrol altına alınmasının en etkili yöntemlerinden biri olarak kısırlaştırma ve yerine bırakma çalışmaları gösteriliyor. Ancak bu operasyonların yeterince yaygın olmaması nedeniyle sorunun büyümeye devam ettiği belirtiliyor. Belediyelerin bu konuda daha aktif rol alması, veteriner hekim ve yardımcı personel istihdam ederek barınaklar inşa etmesi gerektiği vurgulanıyor.
Uzmanlar, sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirmek için toplumsal duyarlılığın artırılması ve bütüncül bir kampanya yürütülmesi gerektiğine dikkat çekiyor. “İyilik yaparken kötülük yapmayalım” çağrısıyla, bilinçsiz yardımların zararlarının önüne geçilmesi hedefleniyor.