Meclis Başkanvekili ve YSP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Kobani davasının sadece HDP üyelerine değil, aynı zamanda AK Parti içindeki bazı isimlere karşı bir operasyon aracı olarak kullanılabileceğini iddia etti.

Birgün'de yer alan habere göre, Önder, Kobani Davası iddianamesinin eksiklikler ve haksız suçlamalarla dolu olduğunu belirtirken, çözüm sürecine muhalefet eden AK Parti üyelerinin bu davayla yargılanmak istendiğini söyledi.

"BAZI AK PARTİLİLER YARGILATILMAK İSTENİYOR"

Önder, AK Parti içinde çözüm sürecine karşı olan bazı kişilerin, bu iddianame aracılığıyla diğerlerini yargılatarak tasfiye etmeyi amaçladığını ifade ederek, "İddianameyi okuyun, çözüm süreci faaliyetleri kriminalize ediliyor, suç olarak değerlendiriliyor"  dedi.

Önder ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra "çözüm süreci" döneminin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in bu şekilde yargılatılmak istendiğini iddia etti.

"O İKİ GÜNÜ ALA'NIN ODASINDA GEÇİRDİK"

Ayrıca, 6-8 Ekim olayları sırasında dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala ile yaşadıklarını anlatarak, o dönemde yaşananları engellemek için çaba harcadıklarını ifade etti.

"O iki günü onun odasında geçirdik. Gelmekte olanı görüyorduk ve engellemek için iki gün mesai yürüttük. Rahmetli değil, hala hayatta. Çıksın 'Öyle olmadı' desin… Efkan Ala'yı mahkemeye çıkaramıyorsanız dışarıdan demeç versinler. ‘Sırrı yalan söylüyor’ demeseler de olur. Eğer, 'Onun anlattığı gibi olmadı' desinler çıkıp kamuoyundan özür dileyeceğim. Orada iktidar içinde bir savaş var. Bu konuda kamuoyu yeterli duyarlılığı göstermiyor. Bu çember herkesi içine alacak bir karakter taşıyor" 

Önder'e göre, bu dava aynı zamanda yeni bir Anayasa tartışmasının kapılarını açabilir, ancak bu tartışmanın daha geniş bir katılımla ve ceza tehdidi olmadan yapılması gerektiğini vurguladı.

"Bu ülkede bir yeni anayasaya ihtiyaç varsa Kürt meselesi bu ihtiyacın en önemli başlıklarındandır. Fakat Kürt meselesine dair anadilde eğitim, ulusal demokrat kimliğinin geliştirilmesi gibi bunlardan herhangi bir konuda teklifte bulunursan, 16 yıllık bir fezleke sizi bekliyor olacak. Yeni bir anayasa tartışmasına kapalı değiliz. Bunun için konuşmak, önerileri söylemek lazım. Sadece siyasi parti temsilcileri ile görüşerek olmaz. Değişik zemin ve platformlarda tartışılmalıdır. Öncelikle memlekette yurttaşın ne istediğini söyleyebildiği, ceza tehdidinin ortadan kaldırıldığı bir düzen hazırlayın."