Sınav kaygısı, öğrencinin gerçek performansını göstermesini engelleyerek, içinde bulunduğu durumu betimleyen ve davranışsal özellikler barındıran olumsuz duygular hissettiren bir durumdur. Çapar, sınav kaygısının çocukların öğrendikleri bilgileri sınav sırasında kullanmalarını zorlaştırdığını ve performans düşüşüne yol açtığını belirtiyor. Bu kaygı, öğrencinin akademik başarısının yanı sıra psikolojik problemlerle de sonuçlanabilir. Huzursuzluk, endişe, tedirginlik ve sıkıntı gibi duygular, sınav kaygısının başlıca belirtilerindendir.
Fiziksel olarak da çeşitli belirtiler gözlemlenebilir: mide bulantıları, karın ağrıları, ağız kuruluğu ve kalp çarpıntısı gibi. Öğrenciler, bu kaygı nedeniyle ders çalışmada isteksizlik gösterebilir, konsantre olamayabilir ve özgüvenlerinde azalma yaşayabilirler. Uyku ve iştah bozuklukları da sınav kaygısının diğer yaygın belirtileridir.
Sınav Kaygısını Tetikleyen Faktörler
Sınav kaygısının birçok nedeni olabilir. Psikolog Çapar, bu nedenlerin arasında genetik faktörler, aile içindeki yanlış eğitimler, bireyin iç çatışmaları ve öğrenilmiş tepki olarak kaygının bulunduğunu ifade ediyor. Ayrıca, çocukların bilinçaltındaki korkuların da sınav kaygısına dönüşebileceğini belirtiyor. Öğrenciler, sınavları kendi kişiliklerini ölçen bir test olarak görme eğilimindedirler, bu da başarısızlık düşüncesini tehdit olarak algılayarak kaygının artmasına neden olabilir.
Aile ve Öğretmenlerin Rolü
Çocukların sınav kaygısıyla başa çıkmalarında aile ve öğretmenlerin destekleyici tutumları çok önemlidir. Çapar, ailelerin çocuklarına empatik ve anlayışlı yaklaşmalarını, onları diğer çocuklarla kıyaslamamalarını ve beklentilerini gerçekçi tutmalarını öneriyor. Çocuğa karşı kıyaslayıcı, otoriter ve eleştirici tutumlar sergilemek yerine, empatik ve destekleyici bir yaklaşım benimsemek, çocuğun kaygısını azaltabilir ve motivasyonunu artırabilir.
Kaygıyla Baş Etme Yöntemleri
Psikolog Çapar, sınav kaygısıyla başa çıkmada çeşitli yöntemlerin etkili olduğunu belirtiyor. Nefes ve gevşeme egzersizleri, öğrencinin gevşeyip odaklanmasını sağlayarak kaygıyı azaltabilir. Ayrıca, düzenli deneme sınavlarına girmek de çocuğun sınav kaygısını yönetmesine yardımcı olur. Bu denemeler, yapılamayan sorularda moral bozmadan devam edebilme yeteneğini geliştirir.
Uyku düzeni de sınav kaygısını azaltmada önemli bir faktördür. Çapar, uygun saatte yatıp dinlenmiş bir şekilde uyanmanın çocuğun enerji depolamasını sağladığını ifade ediyor. Ayrıca, düzenli egzersizler de sınav stresini azaltmada etkili olabilir.
Psikoterapi de sınav kaygısının nedenlerini belirleyip bu kaygıyı yönetmede önemli bir rol oynar. Betimsel Davranışçı Terapi (BDT) gibi yöntemler, öğrencinin olumsuz düşüncelerini yapıcı düşüncelerle değiştirmesine yardımcı olur ve sınav stresiyle başa çıkma becerisi kazandırır.
Sonuç olarak, sınav kaygısı, öğrencilerin akademik performansını ve genel psikolojik sağlığını etkileyebilecek önemli bir sorundur. Bu kaygının yönetilmesinde ailelerin ve öğretmenlerin destekleyici tutumu, nefes ve gevşeme egzersizleri, düzenli deneme sınavları ve iyi bir uyku düzeni büyük rol oynar. Empati, anlayış ve doğru destekle, öğrenciler sınav kaygısının üstesinden gelebilir ve potansiyellerini en iyi şekilde gerçekleştirebilirler.