MERT SAYAN – HABER MERKEZİ
Türkiye’de İklim Kanunu hazırlığıyla ilgili tartışmalar yeniden gündemde. Kanun, üretim ve sanayi faaliyetlerini kısıtlayarak ülkeyi dışa bağımlı hale getireceği iddiasıyla eleştirilerin hedefinde. Tarım ve doğal kaynakların kullanımını sınırlayan maddelerin, ekonomik bağımsızlığı tehdit ettiği öne sürülürken, yasanın kamuoyundan gizlenerek farklı gündemlerin gölgesinde ilerletildiği belirtiliyor.
Samimi Haber’e konuşan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü, İklim Kanunu'nun Türkiye’ye emperyalist bir dayatma olduğunu savundu. Üsküplü, İklim Kanunu'nun maddelerine bakıldığında, bu kanuna tam olarak uyulması halinde Türkiye’de üretim yapmanın mümkün olmayacağını vurguladı. Sanayicinin gelişiminin engelleneceğini, eldeki doğal kaynakların kullanılamayacağını ve ziraat üretiminin dahi gerçekleştirilemeyeceğini belirtti.
Üsküplü, kanunun getirdiği şartların son derece ağır olduğunu ifade ederek; “Karbon düzenlemesi, net sıfır emisyon hedefleri, yeşil büyüme ve emisyon ticaret sistemine geçiş gibi kavramların Türkiye’nin batılı emperyalist devletlerin büyük sermayeleriyle rekabet etmesini imkânsız hale getiriyor. Ayrıca, yeni bir işletme kurma maliyetleri fazlasıyla yükseltiliyor ve fabrika kurmak neredeyse olanaksız hale getiriliyor” dedi.
“KANUN KAYNAKLARIMIZI KULLANDIRTAMAZ HALE GETİRİR”
Üsküplü, İklim Kanunu'nun emperyalistlerle yapılan ticari rekabette Türkiye’nin elini inanılmaz derecede zayıflattığını ifade etti. Üsküplü, bu kanunla Türkiye’nin kendi kaynaklarını kullanamaz, kendi fabrikalarında üretim yapamaz ve kendi çiftçisine üretim yaptıramaz hale geleceğini vurguladı.
Köylerdeki üretime de değinen Üsküplü, yüzyıllardır üretim yapılan topraklarda bugün sürdürülen faaliyetlerin, yarın batının dayattığı kurallar, batının gönderdiği tohumlar ve gübrelerle yapılmak zorunda kalacağını belirtti. Bunun Türkiye ekonomisi için bir yıkım anlamına geldiğini altını çizdi. Üsküplü, bu nedenlerle iklim kanununun çok büyük bir tehdit oluşturduğunu savundu.
“KANUNUN GERİ ÇEKİLMESİ GEREKİYOR”
İklim Kanunu'nun derhal geri çekilmesi gerektiğini vurgulayan Üsküplü, bu kanunun 2021 yılında hükümetin Paris İklim Sözleşmesi’ni kabul etmesi nedeniyle gündeme geldiğini hatırlattı. Ayrıca, geçen yıl da gündeme getirildiğini ve o dönemde imza kampanyaları düzenlendiğini ifade ederek; “Vatan Partisi de bu kapsamda bir kampanya başlattı ve iklim kanununa karşı bir milyondan fazla imza topladı. O süreçte kanun geri çekildi ancak şu anda farklı gündemlerin gölgesinde, kamuoyundan gizlenerek yeniden getirildi” şeklinde konuştu.
Üsküplü, basında kanunla ilgili ciddi bir tartışma yaşanmadığını, yalnızca bir haberin yer aldığını ve Vatan Partisi’nin buna karşı yaptığı basın açıklamasının dahi medyada yer bulmadığını ifade etti. Bir sansür uygulandığını savunan Üsküplü, kanunun Ramazan öncesinde, Abdullah Öcalan açıklaması gibi farklı gündemlerle Türkiye meşgulken adeta bir karambol içinde geçirilmeye çalışıldığını belirtti. Bu yasanın kabul edilemez olduğunu vurgulayan Üsküplü, iklim kanununun derhal geri çekilmesi gerektiğinin bir kez daha altını çizdi.
“DAYATMAYLA YASA ÇIKARILAMAZ”
Türkiye’nin kendi yasalarında ve anayasasında çevreyi koruyan maddelerin bulunduğunu ve bunların yeterli olduğunu vurgulayan Üsküplü; “Eksiklikler varsa, Türkiye’nin kendi milli çıkarlarını, üretimi, sanayicisini, çiftçisini ve halkın çıkarlarını öne alarak kendi kanunlarıyla tedbirler alabilir. Ancak, emperyalistlerin ve dev şirketlerin dayatmalarıyla yasa çıkarılamaz” ifadelerini kullandı.
Üsküplü, tarım alanında ABD’nin yüz yıldan fazla süredir yapay gübreler, genetiği değiştirilmiş tohumlar ve hibrit tohumlar kullandığını, bunların toprağı verimsizleştirdiğini ve besin değerlerini düşürdüğünü ifade etti. Türkiye’nin 1960’lardan itibaren tarımda batıya bağımlı hale getirildiğini hatırlatan Üsküplü, yeni düzenlemeyle Türkiye’nin kendi tohumlarını kullanmasının ve kendi gübresini üretmesinin imkânsız hale getirildiğini vurguladı. Ayrıca, ‘Karbon izi’ gerekçesiyle Türkiye’nin kendi gübresini kullanmasının engelleneceğini ve batının dayattığı gübrelerin zorunlu kılınacağını belirtti. Böyle bir yasanın çıkması durumunda Türkiye’nin bağımsızlığını ve kendi kaynaklarıyla ayakta kalmasını imkânsızlaştıracağını savunan Üsküplü, bunun asla kabul edilemez olduğunu altını çizdi.
Üsküplü, ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı aldığını, Trump’ın ilk kararnamelerinden birinin bu anlaşmayı iptal ettiğini hatırlattı. Avrupa devletlerinin de bu durumdan rahatsızlık duyduğunu ifade eden Üsküplü; “Amerikan emperyalizmi bile bu yasaya karşı çıkarken Türkiye’nin böyle bir yasayı kabul etmesi kesinlikle kabul edilemez. Bu emperyalizme boyun eğmek anlamına gelir. Emperyalizme boyun eğmeyi kabul etmiyoruz” dedi ve yasanın derhal geri çekilmesi gerektiğinin bir kez daha altını çizdi.
“TÜRKİYE’NİN KENDİ ÜRETİMİNE GEÇMESİ GEREK”
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü, Türkiye’nin üretimini artırması ve topraklarını daha verimli kullanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, yabancı ve ithal gübre yerine, Türkiye’nin kendi ürettiği gübreyle ve kendi tohumuyla üretim yapabileceği bir sisteme geçilmesi gerektiğini belirtti.
Sanayileşme konusunda ise Üsküplü, Türkiye’nin bir sanayi atılımı yapması gerektiğini ifade etti. Sanayinin önünü kesen, büyümeyi engelleyen yaklaşımlar yerine, sanayiye destek veren politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Bu kapsamda, sanayicilere özel krediler sağlanması, vergi muafiyetleri getirilmesi ve sanayicinin önünün açılması gerektiğini savunarak; “İhracatın, üretimin ve iç pazarda yerli sanayinin gelişimini destekleyen bir dizi önlemin hızla alınması gerekiyor” dedi.