MERT SAYAN – HABER MERKEZİ
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna-Rusya savaşını sona erdirme yönünde önemli adımlar atmaya devam ediyor. Ancak küresel sermayenin silah satışları ve savaşın devamından yana olan güçler, Trump’ın bu çabalarına büyük bir direnç gösteriyor.
Ukrayna-Rusya savaşının sona erdirilmesi için attığı adımlarla dikkat çeken ABD Başkanı Donald Trump, küresel sermaye ve içerideki siyasi engellerle karşı karşıya.
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Ali Fuat Gökçe, Trump’ın Ukrayna-Rusya savaşını sona erdirme yönünde önemli bir adım attığını ve seçimleri kazanmasında bu duruşun etkili olduğunu belirtti. Gökçe, Trump’ın bu süreci sonlandırmaya yönelik olarak propaganda yaptığını, ancak bu sürecin karşısında küresel sermayenin büyük bir direnç gösterdiğini vurgulayarak; “Küresel sermaye, savaşın devam etmesini ve silah satışlarının sürmesini istiyor” dedi.
Samimi Haber’e konuşan Gökçe, Trump’ın bu savaşı bitirmeyi amaçlarken, küresel sermaye silah endüstrisinin büyük paydaşları ile birlikte, NATO ülkelerine gayrisafi harcamalarının yüzde 5’inin silaha yönlendirilmesi tavsiyesinde bulunduğunu ifade etti. Ayrıca, dünyayı silahlandırmak ve savaşın devamını sağlamak için büyük bir çaba harcadıklarını da ekledi.
“ZELENSKİ MASAYA OTURACAK”
Trump’ın savaşı sona erdirme yönündeki çabalarının, başta NATO ülkeleri olmak üzere birçok ülkeyi etkileyeceğini ifade eden Gökçe; “Bu ülkeler silah satışı yaparak küresel sermayenin desteğini kazanmaya çalışıyorlar. Bu süreçte Trump, savaşın sonlanması için ciddi bir baskı yapıyor” diye konuştu.
Gökçe, Zelenski’nin de bu gelişmeler karşısında Trump’ın taleplerine kulak vereceğini düşündüğünü söyledi. Trump gerçekten savaşı bitirirse, Zelenski’nin de masaya oturmasının beklendiğini ifade etti.
“TRUMP İÇERDE DE ZORLUKLARLA KARŞILAŞIYOR”
Gökçe, Zelenski’nin savaşın sonlandırılması için Trump ile masaya oturmaya hazır olduğunu daha önce açıkladığını belirtti. Ancak, Trump’ın ‘24 saatte bu savaşı bitireceğim’ söylemine rağmen, savaşın altı ay daha uzaması, Trump’ın içeride de zorluklarla karşılaştığını gösterdiğini belirtti.
Bu durumun, küresel sermayenin etkisinin ve buna karşı olan güçlerin arasındaki mücadelenin bir yansıması olarak değerlendirildiğini söyleyen Gökçe, şöyle devam etti:
“Küresel sermaye, silah sanayilerine sahip olanlarla iş birliği yaparak, savaşın devamını sağlamak için çaba harcıyor. Trump ise, bu direnci kırmak için çeşitli stratejiler geliştiriyor. Bu bağlamda, silah satışını artıracak politikalar devreye sokuluyor. Bunlardan biri NATO ülkelerine savunma harcamalarını artırma yönünde baskılar yapılarak, bütçelerinin yüzde 5’ini silah alımına yönlendirmeleri tavsiye ediliyor. Ayrıca, Suudi Arabistan gibi ülkelerle silah satışlarını artırmaya yönelik politikalar geliştirilmesi planlanıyor. Trump, küresel sermayenin çıkarlarını gözeterek bu politikaları şekillendirmeye çalışıyor”.
“DONBASS’A ÖZERKLİK”
Gökçe, 2014 yılında imzalanan Minsk Anlaşması’nın, temel olarak Donbass bölgesinin statüsünü belirlemeye yönelik bir çözüm önerisi sunduğunu vurguladı. Gökçe, bu anlaşmaya göre Donbass’a özerklik verilmesinin planlandığını ifade etti. Ancak, Kırım konusunun anlaşmada yer almadığını belirten Gökçe, bunun sebebinin Kırım’ın zaten Rusya tarafından ilhak edilmesi olduğunu söyledi. Dolayısıyla, Minsk Anlaşması’nın esas amacının Donbass’ın statüsünü düzenlemek olduğunu, ancak Kırım konusunda herhangi bir çözüm ya da anlaşma yapılmadığını dikkat çekti.
Gökçe, Minsk Anlaşması’nın, taraflar arasında önemli bir uzlaşı olduğunu ve bu anlaşma çerçevesinde her iki tarafın da belirli tavizler vererek barışı sağlamak için adım attığını ifade etti. Gökçe, özellikle Rusya’nın, Ukrayna’nın elindeki bazı bölgeleri kabul etmesi gerektiğini vurgu yaparak şunları söyledi; “Rusya, bu bölgelerin Ukrayna’nın kontrolünde kalmasını kabul etmişti. Ancak, aynı zamanda bu bölgelerin statüsünün yeniden düzenlenmesini de talep ediyordu. Ukrayna’nın bu konuda sesini çıkaramamasının Minsk Anlaşması’nın taraflarca imzalanmış olmasından kaynaklanıyor. Anlaşmanın koşullarının zaten belirli ve bu şartlar geçerli oluyor” şeklinde konuştu.
Tüm tarafların kazan-kazan prensibiyle hareket ederek bir barış anlaşmasını imzaladığını belirten Gökçe, bu çözümün her iki taraf için de faydalı olduğuna dikkat çekti. Anlaşmanın, bölgedeki gerilimi azaltmaya yönelik önemli bir adım olduğunu ifade etti.
“KAZANAN YİNE ABD”
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Ali Fuat Gökçe, bu savaşın sonunda aslında en büyük kazananın ABD olduğunu belirtti. ABD’nin, silah satışları ve enerji ticareti ile büyük kazanç sağladığını ifade eden Gökçe; “ABD, Avrupa’ya ve Ukrayna’ya silah sevkiyatı yaparak, dünyayı silahlandırmaya devam etti. Avrupa, 100 milyon avro değerinde silah alımı yaptı ve bu yatırımlar büyük oranda ABD’den sağlandı. Özellikle Almanya, Ukrayna’ya verdiği gazı Amerika’dan temin etti. Dolayısıyla, bu savaşın kazananı Amerika oldu. ABD hem enerji hem de silah ticaretinden büyük kazançlar elde etti” diye konuştu.