İşte Aybaba’nın söyledikleri:
Başkanımıza geçmiş olsun. Acil şifalar diliyorum.
İnanılmaz keyifli bir seçim. Futbolu Beşiktaş’ın içinden gelenler yönetecek diye başlayan bir süreç. İnanılmaz renkliydi. Sonrasında Ümraniye’ye gittik. Takım inanılmaz dağılmıştı. Toparlamak için bir şeyler yapmaya düşündük. Raporlar hazırladık. Kupaya odaklandık. Bir sürü şey yaptık. Bu arada başkanımızın kongre sürecinde verdiği sözler vardı. Sorunlar çıkmaya başlayınca tek başıma çıkıp kulübü savundum. Sonra aleyhime bir sürü şeyler yapıldı. Çoğunu başkanın yanındakiler yaptı. Yine de ses çıkarmadım. Birkaç transfer oldu devre arasında. Acil bir sağ bek alalım dedim. Yusuf Atal’a gittik ama sonra vazgeçtik. Svensson’un bonserivisi elindeydi ve onu aldık. Hangi oyuncuyu almak istesek satmadan alamayız dediler. FFP’den dolayı. Devre arasında Carvalgo ve Renato Sanches’den baskı yapıldı. Musrati onlardan daha iyiydi. Onu almaya karar verdik. Bir de Muçi var. Muçi’yle ilgili de rapor yazdık. Büyük maliyetlerle alınması uygun değil dedik. Musrati için de aynı uyarıları yaptık. Bu oyunculara toplam 24 milyon avro ödendi. Biz şok olduk. FFP konuşulurken birden böyle bir paranın ortaya çıkması bizleri şok etti. Santos, Musrati’yi istedim ama nasıl bu kadar parayı verdiniz dedi. Bir bilgimiz yok diye bitirdi.
Joe Worrall’ın ismini verdi menajerler. u oyuncun BJK’ta oynayamayacağına karar verdik. Bir müddet geçti yönetim ve hocadan baskı gelmeye başlayınca yine izledik. Beşiktaş’a katkılı olamaz diye rapor verdik. Daha sonra benim yardımcı aradı beni. Ona bunu teklif eden menajer gece arayıp siz nasıl insanlarsanız. Buna teklif veriyorsunuz, size yakıştı mı demiş? Hemen kulübü aradım, sizin haberiniz var demişler. Başkanı aradı mı benim haberim yok böyle bir transferden dedim. Bu konunun içinde olamam dedim. Sonra oyuncudan vazgeçildiği söylendi. Başkan geldi ve kiralık alalım dedim. Biz de kabul ettik ve 500 bin avro karşılığında transfer ettik.
Yeni sezona girerken listelerimizi hazırladık. Yönetime sunduk. Transfer komitesi oluşturulmaya çalışıldı. Kaan Şakul, "37 milyon avroluk satış bekliyorum" dedi. Yoksa oyuncu alamayız dedim. Futbolda böyle bir şey yok dedim. Rafa Silva var listenizde. 40-45 milyona avroluk oyuncu yazıyorsunuz dedi. Rafa Silva ve Paulista bizim listemizdeydi. Immobile’yi sordular bize ama katkısı olur diye düşünerek olumlu rapor verdik.
Friedel göreve başladı. Yönetim kurulu danışmanı, sizinle alakası yok, kulübe gelmeyecek ve sadece satış yapacak diyerek başladı süreç. Sonrasında yaşananları biliyorsunuz. Hocanın ekibine yardımcı getirdi, Ümraniye’ye geldi, onlara çok yüksek maaşlar ödendi. Hocanın yardımcılarına da bonservis öder gibi paralar ödendi. Oranın imparatoruymuş gibi davranmaya başladı. Başkan ile 2 kere konuştum yüz yüze. Sonra mektup yazdım. Friedel’e yüksek maaş veriyosunuz ama nasıl bir komisyon veriyorsunuz, Beşiktaş böyle yapar mı dedim. Sana da verelim dedim başkan komisyon, Mustafa ve Semih’in satışından. Ne demek dedim başkan. Bunu bana teklif etmemiş olun dedim. Şahitlerim var. Bu konu da böyle kapandı gitti.
Sonrasında yaşananların hepsi bir kaos. Antep’ten dönüyoruz uçaktayız. Uçağın arkasına gittim. Semih Salih Tayyip mert oturuyor. Çocuklar böyle maçlar olur sakın bırakmayın dedim. Feyyaz hocayı da çağırdık. Aşağı indik ortalık birbirine girdi. Toplantı yaptığımıza dair. Böyle bir şey isteme hakkımız yok mu? Bu hakkım var. Göztepe maçından sonra da Feyyaz hocaya gidecekti, ben de gelirim dedim. Kurgunun tamamını Firedel yönetti. Hocayla taktik tahtasında çalışma yapıyorlar. Soyunma odasında görüşüyorlardı. Bu konulara müdahil olamadık. Feyyaz içeriye giriyor, kapıya vuruyor, no no sesleri geliyor. Kaan, Feyyaz’a diyor ki özel görüşüyoruz 5 dakika sonra gel diypr. Feyyaz keşke orada bağırsaydın da işi kökünden çözseydi dedim. Bütün bunları yaşadık.
Hiçbir deneyimi olmayan ve menajerlik şirketini komisyon verilen bir arkadaşın bizlerin önüne geçen ne gibi bir özelliği var Friedel’ın. Ben hocanın yardımcıların aldığı ücretini de altında para aldım. 30 sene de yaptım. Bir değerim var. Hiçbir gün para konuşmadık. Başkan sözleşme yapalım dedim. 3,5 ay geçti, beni bir kere bile aramadı. Bu teklifinde de samimi değildi.
Feda döneminde çok mücadele ettik, neler yaşadık. Görevi bıraktığımda avukatım bana yetki ver sana 2,5 milyon dolar alacağım dedim. Beşiktaş’tan para almam dedim. 1 yıl maaşımı Beşiktaş’tan alacağım maddesi vardı, almamak için Antalyaspor’a gittim. Aynı duygulara yaşamadığımızı sana da komisyon verelim dediğinde anladım.
Transferlerin hepsine karşı çıktım. Ndour için Beşiktaş genç ve kiralık oyuncu almaz dedik. Demir Ege’yi verdik ve Ndour’u aldık. Mario, kenar oyuncusu değil. Ağır, merkez orta saha gibi gözüküyor. Takımın ihtiyacı yok, kanata ihtiyaç var dedik, o da alındı. Bir menajer Uduokhai’yi teklif etti, listemize yazmadık. Uduokhai, daha büyük maliyete kulübe alındı. Colley maliyeti çok düşüktü. Gitti ve üstüne para da verdik. Satarken hepsine para verdik. Hiçbiri Beşiktaş’tan para almadan gitmedi.
Can Keleş ile ilgili de rapor verdik. Kaan Şakul pazarlığı yanımda yaptı. Daha net 2 kenara ihtiyacımız var dedik. Maalesef o da alındı. Emirhan ile ilgili de fikirleri ilettik. Bu transferlerin tamamına olumsuz rapor verdik. Bu transferlerle bizden tamamen koptular ve iletişimi kesitler. Tüm süreci başkan, şakul Firedel ve Gio Hoca beraber yürüttüler. Biz böyle yürüyeceğiz dedi.
Neden istifa etmedim? Beşiktaşlı birisi, bir şeylerin kötü gittiğini görürse savaşları, mücadele eder. Her yerde doğruları konuştum. Hocaya da 2 6 numarayla oynamay mıyız dedim. Rafa, kenarda oynayamaz dedim. Bazı oyuncularla ilgili teknik bilgi verdim. Kamp süreci hafif geçti dedim. İzinlerle ilgili ve bireysel olarak oyuncuların performansın düştüğünü konuştum. İki yardımcı vardı.Çok iyi bir ekiptik. Bu ekibin bile ne kadar doğru olacağını hesaba katmadılar. Bunlara mobbing uyguladılar. Primlerini düşürdüler. Personel tarafına aldılar. Antrenman izlemesini yasakladı Friedel.
Başkan bana son süreçle ilgili rapor vermemiz istedi. Raporu vermem gereken ben değilim. Bu raporu Kaan Friedel ve hocanın raporu vermesini isitedim. Bu rapor sonunda başkan, “Ben kimseyi yolda bırakmadım. Tasaruffurmunuz varsa gereğini yapın yazdım” Bir gün sonra CEO beni aradı. Ekonomik olarak istediğin var mı dedi bana. Hiçbir zaman para konuşmadım. Gece 12.30’da başkan Whatsapp’tan teşekkür ederiz mesajı attı. Ben de ona teşekkür mesajı attım. Böle ayrıldık. Bu konuşmamda başka şeyler de söyleyecektim ama ayrıldı. İstifa etmesi gerektiğini söyleyecektim. Şu anda Kaan Aşakul’u istifaya davet ediyorum. O arkadaş da istifa etmeli Beşiktaş’ın menfaatleri için. Başkan bana gereğini yaptı.
Mektuptan sonra bir sürü şey değişti. Gereğini başkan yapınca bunları anlatma ihtiyacı hissettim. Asıl olan Beşiktaş’tır. Kimse bize gelip de Beşiktaş’tan forma aşkından… Lütfen inanmayın. Bu işleri doğru planlayalım. Takımımız inanılmaz kötü günlere gidiyor. Her oturmamızda 4-6 iyi oyuncu alalım, altyapımızda iyi oyuncular var dedik. Büyük transferler yapmayalım dedim.
Son maç özel bir maç ben olsam Türkleri tercih eder o maçı kazandırdım. Bir santrfor var yaşı 34. Arkasında Mustafa var 17 yaşında. Kenar oyuncularımız yok.
Sorular:
“Hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum. WhatsApp’tan mesaj aldım ve verdim. Böyle bir dünya yok. Samet Aybaba’ya bu olmaz. Tesisin kapısında 10 gün gider nöbet tutarım. Kiminle muhatap olduklarının farkında değiller. Tamamen koptuk.
Sergen Yalçın’ı ben istedim. Telefonla konuştum. Sonra başkan beni aradı. Gittiğinde bir şey konuşma dedi. Orada da sanki istemiyor muşum gibi davrandılar.
Rica benim kardeşim. Geldiğimizde kulüpteydi. İşler çok kötü gitti. Oyun ve söylemler kötüydü. Defalarca başkana devre arasını bekleyelim dedim. Kasımpaşa maçından sonra Rıza’yı neden göndermiyorsun dedi? Sonra Rıza TV’de söylememesi gereken söyler söyledi. Ben Rıza’ya görevine son veriyorum diyemem dedim Onun üzerine 3 arkadaş gitti. Kendisine teşekkür ettiler. İlk önce telefonlarımı açmadı ve ama sonrasında konuştuk.
Beşiktaş’ta her zaman görev kabul ederiz ama şu an olmaz.
Beşiktaş’ın acil birlikte hareket etmeye ihtiyacı var. Acil futbol aklına ihtiyaç var. Divan başkanını aradım ve gelin şu kulübü alın dedim. Ayağa kaldıralım dedim. Sonra o farkı baskılar yedim. Hasan Arat’tan önce Serdal Adalı’yı aradım. Onunla diyaloğum çok daha farklıdır. Aday olmayacağım abi dedi. Sonra o aday oldu. Rakip haline geldik. Bu camianın içindeki insanları bir şeylere itmek için çok mücadele ettim. Artık tahammülü kalmadı.
Gio hocaya Beşiktaş’ın ne olduğunu yazdım. Santos’a da yazdım. Santos’un gitmesine neden olan da benim. Ne dediysem çıktı. Kalsa kupayı alamayacağımızı söyledim.
Hüseyin Yücel Macaristan’a gelemeyecek Firedel demiş. Başkan da saat de gitmeyecek demiş. Ben de istifa edeceğimi söyledim. Bu takım 11. ay darmadağın olur dedim. Olanları gördüğüm için söyledim. 34 yaşında tek santrafor var. Kenar oyuncularımız yok. Doğru kurgulanmamış kadro. 5-7 gün izin. Takım çalışmıyor. Tercihler doğru değil.
Santos ve Bronckhorst gelirken ben olur demedim. Giovanni’yi başkan direkt kendisi getirdi. Birlikte hareket ettiği kişilerle yaptılar.
Arat istifade etmese de bu konuşmanın hiçbir noktası değişmeyecekti. Siz de gereğini yapın ve görevinizi bırakın Kaan Şakul’la birlikte diyecektim. Biz bu memleketin yetişdirdiği özel insanlarız. Kulübün yapılanmasıyla ilgili bir çalışma yap derlerse de yaparım. Çalışırım.
Satıştan yüzde 2,5 komisyon alacağını biliyorum Friedel’ın…
Worrall transferinde benim imzam kullanılarak teklif yapıldı. Kulüp bana sizin bilginiz vardır denildi. Sonra başkanlar konutular. Elektronik imzayla.
Başkanın yanında linç grubu var. Svensson için bana yapmadıklarını bırakmadılar. Bu iş bu kadar ucuz mu? İnanılmaz kaliteli oyuncular üzerine çalıştık…
Joao Mario transferi de dahil 7 oyuncunun tamamını Kaan Şakul yaptı.
Teknik direktörlük teklifi gelse konuşuruz. Ama sezon sonuna kadar bir kuruş para almam. Sözleşme de yapmam.
Hüseyin Yücel’den beklentiniz ne: “Son 3 transferin mimarı o. Rafa ve Paulista listemizde vardı bize zaman zaman destek verdi. O ekibin normalde şu ana kadar kulübü bu işlerini yönetmesi gerek. Ama dışlandılar ve ortaya bu tablo çıktı.