SAFİYE AYLA KRAL FARUK'U NEDEN REDDETMİŞTİ?

Abone Ol

Geçtiğimiz hafta, iki büyük ismin birinin doğum, diğerinin ölüm yıldönümü vardı: Nâzım Hikmet ve Safiye Ayla... 

15 Ocak 1902 doğumlu Nâzım artık 123 yaşında…

Nâzım Hikmet'in dostlarından Safiye Ayla'nın ölüm yıldönümü ise 14 Ocak’tı. 1998’de 81 yaşındayken vefat etmişti. 

TRT-2 kısa ama öz bir anma programı hazırlamıştı.

Safiye Ayla'yı kuşaktaşı olan öteki ses sanatçılarından ayıran özelliği, onun dünya görüşüydü hiç kuşkusuz. 

Döneminin en güçlü insanlarıyla bir arada, aynı çevrede bulunmuş, onlara sesini dinletmiş, ama duruşunu hiç bozmamış bir sanatçıydı o.

AYLA’NIN YAKIN DOSTU ÜNLÜLER

Atatürk dışında bir devlet adamına hayranlık beslemiyordu.

Onun yakın dostları, hep ünlü gazeteciler, şairler, yazarlar, ressamlar, müzisyenler olmuştu:

Nâzım Hikmet, Kemal Tahir, Cevat Şakir, Hüseyin Cahit, Yahya Kemal, İbrahim Çallı, Doğan Nadi, Filozof Rıza, Naci Sadullah vb kişiler.

ÜMMÜ GÜLSÜM BİLE SAFİYE AYLA’YI BEĞENDİ!


Safiye Ayla Mısır'da da dostlar edinmişti. 

İstanbul'dan tanığı bazı kimseler onu Mısır'a çağırır, ağırlamak isterlerdi. 

1932 ve 1948 yıllarında olmak üzere iki kez Mısır'a gitmiş, o dönemde Arapların gönlünde taht kurmuş olan Ümmü Gülsüm'le de arkadaş olmuşlardı. 

Ümmü Gülsüm o kadar etkiliydi ki, kendisinin bulunduğu yerde başka sanatçılar şarkı söyleyemezdi. 

Safiye Ayla'yı beğenen Gülsüm, ona, kendi orkestrası eşliğinde şarkı okuma izni bile vermişti.

AĞIZLARI LEZZETLİ YEMEĞE ALIŞMASIN DİYE…

Safiye Ayla Mısır'da bulunduğu süre içinde, oradaki keskin sınıf çelişkisini görmüş ve bundan rahatsız olmuştu. 

Varlıklı sınıf, Nil kıyısındaki kâşanelerde, kuş sütünün eksik olduğu zengin sofralarda tıkınırken, arka sokaklarda halk açlık ve sefalet içinde sürünüyordu! 

Lüks restoranlarda, sofralardan artan yiyecekler aç insanlara verilmiyordu ki, yoksul insanların ağızları lezzetli yemeklere alışmasın...


KRAL FARUK ALTIN KEMER HEDİYE ETTİ FAKAT…

Bütün bunlardan rahatsızlık duyan Safiye Ayla'nın konuk edildiği eve bir akşam Mısır Kralı Faruk gelmişti. 

Kral Faruk onun sesini dinlemiş ve hayran olmuştu.

Bir ara sanatçının belini karışlayarak ölçmüş ve inceliğine şaşırmıştı!

"Bu kadar ince bir bel görmedim!" diyerek iltifat eden Kral, ona, beline takması için altın bir kemer armağan etmişti!

Dahası, o geceyi Kral Dairesi'nde birlikte geçirme önerisinde bulunmuş; ancak reddedilmişti!

Mısır'da bulunduğu günler içinde, Kral aynı öneriyi birkaç kez yinelemiş, her defasında geri çevrilmişti.

Mısır halkı açlıktan kıvranırken, Kral'ın lüks ve şatafat içinde yüzüyor olması, Safiye Ayla'nın gözünde onu değersizleştiriyordu! 

Böyle biriyle beraber olmaya asla gönül indirmeyecekti!