Arzu Erdoğral/ Haber Merkezi
Saadet Partisi’nde 30 Haziran olarak duyurulan olağanüstü kongre bu yılın Kasım ayına ertelenmiş, bu kararın gerekçesinin Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun istemediği aday durumundaki Birol Aydın’ın adaylıkta diretmesi olduğu iddia edilmişti.
Yeniden Refah Partisi’nin kurulması ve Milli Görüş tabanını kendine çekmesi sonucu oy yüzdesinin sıfıra yaklaşmasıyla sıkıntılı bir dönem yaşayan SP’de bugün muhtemel bir soruna kapı aralayacak bir gelişme yaşandı. Olağanüstü kongrenin ertelenme gerekçesine yönelik perde arkası iddiaları ilk veren medya kuruluşu olan Samimi Haber, SP’deki yeni bir gelişmeyi de siz okurlarına ilk duyuruyor. Partinin eski genel başkanlarından Mustafa Kamalak, Kasım’daki kongrede genel başkanlığa aday olacağını açıkladı.
Sağlık sorunları nedeniyle genel başkanlığı bırakacak olan Temel Karamollaoğlu, bu koltuğa kendi belirlediği bir ismin gelmesini amaçlayarak kongreye tek adayla gidilmesini sağlamaya çalışmış, ancak teşkilat tabanında sevilen Birol Aydın’ın aday olması ve adaylıktan çekilmeyi reddetmesi sonucu partide kriz çıkmıştı.
Saadet Partisi’nin 2011 yılındaki 6. Olağan Kongresi'yle genel başkan seçilen Kamalak, 2016’ya kadar bu koltukta oturmuş, ardından genel başkanlığa Temel Karamollaoğlu gelmişti.
“Saadet Partisi eriyor; seyirci kalamam!”
Kamalak, aday olma gerekçesini, Milli Görüş Hareketi’nin lideri Necmettin Erbakan’ın bir sözünü hatırlatarak anlattı: “Erbakan Hoca, ilerlemiş yaşına rağmen neden aday olduğunu soranlara, ‘Ülke zor durumda, sürükleniyoruz, toprak ayağımızın altından kayıyor’ diye cevap vermişti. Şimdi bulunduğumuz aşamada da Saadet Partisi elimizden kayıyor, adeta eriyor. Kenarda seyirci olarak kalalım mı? Yani düşünün, milli görüşün tek temsilcisi olan Saadet Partisi, son tahlilde CHP'ye sığınmak mecburiyetinde kaldı”.
“Saadet Partisi, yeni bir dünya için mücadele veren bir partidir” diyen Kamalak, temel amaçlarının yaşanabilir büyük Türkiye olduğunu anlattı. Kamalak; “Partimiz, amaçlarını bir başka partinin gölgesine sığınarak gerçekleştiremez. Nitekim merhum Erbakan, ‘ey Milli Görüşçüler, bundan sonraki ilk hedefiniz İkinci Yalta Konferansı olmalı’ diyordu. İşte bu hedefleri gerçekleştirebilmek için yola çıkıyoruz” şeklinde konuştu.
Seçilirse nasıl bir Saadet Partisi?
Genel başkanlığa seçilmesi durumunda Saadet Partisi’nin politikasının nasıl olacağına ilişkin ipuçları da veren Kamalak, sözlerini; “Her şeyden önce bütün vatandaşlarımızın insanca yaşayabileceği bir Türkiye’yi hedefliyoruz. Biliyorsunuz şu an işçi perişan, esnaf perişan, herkes perişan. Fiyatları durdurmak mümkün değil. Politikanın hali ortada. Yani dostça bir Türkiye kurmak istiyoruz. Komşularıyla iyi geçinen, içeride ayrımcılık yapmayan bir Türkiye’dir hedefimiz. Biz gönülden dostlukların oluşması için komşularla iyi geçinmenin yollarını arayacağız” şeklinde sürdürdü.