MERT SAYAN – HABER MERKEZİ

Güney Kıbrıs, Avrupa Birliği’nden (AB) beklediği faydayı alamayınca, dış destek için İsrail ve ABD ile stratejik anlaşmalar yapmaya başladı. Ancak, Türkiye'nin güçlü askeri varlığı ve Kürecik’teki savunma sistemi, Rum Yönetiminin bu girişimlerini zora sokuyor.

Güney Kıbrıs’ın, 1974’ten beri Türk askerinin Güney Kıbrıs’ı işgal edeceğini ve onların elinden alacağı korkusunu yaşadıklarını ifade eden  KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı Prof. Dr. Ata Atun, Rumların, AB’ne 2004’te Yunanistan’ın şantajıyla üye olduklarına dikkat çekti.

Güney Kıbrıs’ın şimdi ise AB’nden hiçbir kazanç sağlayamadıklarını söyleyen Atun, AB’nin Rum yönetimini dışarı iteklediğini vurgulayarak “Kıbrıs Rum tarafının insan kaçakçılığı, kara para aklama, narkotik trafiğinin merkezi olmasından dolayı artık AB’de tüm saygınlıklarını yitirdiler. Bütçelerini yanlış beyan ettikleri için AB’den adeta para çaldıkları da ortaya çıktığı için Rumları hiç kimse AB adam yerine koymuyor artık. Şimdi AB’den beklentileri olmadığı için arkalarına birilerini alması gerekiyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’ne yanaşmaya başladılar” dedi.

Güney Kıbrıs’ın NATO’ya girme isteklerini hayal olarak nitelendiren Atun; “AB, ABD ve İsrail’i arkalarına alıp ülkeye karşı birtakım yaptırımları kabul ettirmeye çalışıyorlar. Çünkü önlerinde başka bir çare yok” diye konuştu.

Demir Kubbe’yi aldılar: Merkez “Kürecik”

Atun, Güney Kıbrıs’ın Demir Kubbe’yi aldığını ve İsrail’le anlaşma yaparak parça parça geldiğini belirtti. Demir Kubbe’nin komuta merkezinin Türkiye’de, Malatya Kürecik Üssü olduğuna dikkat çekti. İsrail’in bu merkezi kendi topraklarına kurmamasını stratejik bir hamle olarak belirten Atun, şunları söyledi:

“İsrail, Demir Kubbe’nin merkezini bilerek kendi toprakları içinde kurmadı. Çünkü biliyor ki Araplar birleşip kendisine saldırdıkları zaman, eğer bu Demir Kubbe’nin merkezi İsrail’de olsaydı, ilk vuracakları yer orası olacaktı. Ancak Türkiye’de olduğu için hiçbir devlet Türkiye’ye saldırmayı göze almaz. Bu yüzden Demir Kubbe’nin çalışması Kürecik’in çalışmasına bağlıdır. Şimdi Rum tarafı bunu alacak da nereden yönetilecek bu kubbe? Eğer Kıbrıs’ın içindeki bir yerden yönetilecekse, zaten bunu gidip füzeyle vurmaya bile gerek yoktur. Çünkü karadan bizim mücahitlerimiz orayı çok rahat imha edebilirler. Aslında bir hayalin peşinde koşuyorlar. Kürecik ’ten yönetilmesi ise tamamen Türkiye’nin inisiyatifine kalmış bir konudur”.

Bakan Fidan, Şam'da Ahmed eş-Şara ile görüştü Bakan Fidan, Şam'da Ahmed eş-Şara ile görüştü

“İstesek 1974’te yapardık”

Güney Kıbrıs’ın, en büyük korkusunun Türkiye’den gelebilecek bir saldırı olduğunu vurgulayan Atun, Demir Kubbe’nin alınmasının en büyük nedeninin bu olduğunu belirtti. Atun, Rumların Türkiye’den yapılacak saldırılara karşı önlem almak istedikleri söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye’nin güneyi alması son derece kolay. Ben Kıbrıs Barış Harekatı’nda da bulundum. İstesek 1974’te yapardık. Dönemin Ecevit Hükümeti bizi durdurmasaydı, biz Bafa’ya kadar giderdik. Ben, Rum Milli Muhafız Ordusu’nun kaçtığını kendi gözlerimle gördüm. Bu yüzden Rumların bu girişimleri boşunadır. Kendilerini son derece yalnız ve korumasız hissediyorlar. Yunanistan zaten batak bir ülke. Rumlarla aynı sınıfta, aynı kategoride”.

“Gözdağı vermek istiyorlar”

Güney Kıbrıs’ın, AB’nin beklentisini karşılamayacağını anlayınca ABD ve İsrail’e yöneldiğini söyleyen Atun; “AB’nin içinde kendilerine bir fayda gelmeyeceğini bildikleri için bugün Tatlısu Limanı’nda ABD gemilerine hizmet verecek bir yer kurdular. ABD uçaklarına inip kalkması için yetki verdiler. Stratejik anlaşma yaptılar. Fransız gemileri bile geliyor. Gözdağı vermek istiyorlar. Ancak, bu işin Rum tarafı için çok büyük bir faydası ve çıkarı olmayacak. Çünkü Rum tarafındaki nüfusun %34’ü solcudur.  Yani, Rumlar Ortodoks’tur. Bu Rumlar da Rus hayranıdırlar. Komünist kafalıdırlar.  ABD askeri, neden bizde konuşlanıyor diye başkaldırmaya başladılar. Yapılan çaba sadece benim arkamda ABD var. Benim arkamda İsrail var. Benim arkamda AB var. Türkiye bana hiçbir şey yapamaz imajını vermektir. Ancak, Türkiye’nin böyle bir amacı da yok zaten. Olsaydı çoktan 1974’te hallederdi bu işi” şeklinde konuştu.

“Kürecik’ten yönetildiğine eminim”

Güney Kıbrıs’ın jeopolitik yapısına göre çok güçlü bir radar sistemi olması gerektiğini belirten Atun, Rum tarafına yönelik gelen füzeleri görecek radar sisteminin ancak İsrail’de olacağını vurguladı. Merkezinin de Kürecik olduğuna dikkat çeken Atun “Kürecik‘ten yönetildiğine yüzde yüz eminim” ifadelerini kullandı.

Editör: Elif Erbay