Gündem

Polislere yönelik artan saldırılar… Mustafa Böğürcü: “Cumhurbaşkanını yanlış bilgilendiriyorlar”

Son dönemde polise yönelik artan saldırı olayları kamuoyunun gündemine oturdu. Özellikle son 2 günde 3 saldırı olayının yaşanması ‘Polise saldırılar organize bir eylem mi?’ sorusunu akıllara getirdi.

Abone Ol

ERCAN KÜÇÜK - HABER MERKEZİ

İstanbul Ümraniye’de kadın polis memuru Şeyma Yılmaz’ın şehit edilmesinin ardından İstanbul, Konya, Gaziantep ve Kastamonu’da da polise saldırı olayları yaşandı. Güvenlik ve Suç Araştırmaları Uzmanı Mustafa Böğürcü, polise yönelik saldırıları Samimi Haber’e değerlendirdi.

Aynı zamanda eski polis olan Böğürcü, polislere yapılan saldırılarla ilgili güvenlik bürokrasisine tepki gösterdi. Polislerin gerekli ekipmanlara sahip olmadığına, ihmallerin yaşandığına dikkat çeken Böğürcü şunları söyledi:

İhmaller zinciri şehit etti

“Şeyma Yılmaz’ın şehit olmasında ağır kusur var. Suçlunun yakalanıp gözaltına alınıp nezarette iken bahçeye çıkartılıp annesiyle görüştürülmesi o sırada da bahçe duvarından atlayıp kaçması ve sonra bir bayan ve erkek üzerlerinde çelik yelek olmadan, ekipman olmadan arama faaliyetine katılması, risk analizi yapmaması sonucunda erkek polisin silahını kaptırması bayan polisin hayatını kaybetmesine sebep oldu.

Burada güvenlik bürokrasisinin üst yönetimin çok bir ağır hatası ve ihmali var. Güvenlik bürokrasisinin üst yönetiminin işi savsaklama orası ciddiye almaması personeli disiplinli liyakatli emir komuta zincirinde yönetememesinden kaynaklı polise karşı işlenen silahlı bıçaklı veya güç kullanmak suretiyle olaylar artmaya başladı.

İkincisi de bu sefer Kastamonu Cide’de oldu. Cide'de 26 dosyadan sabıkalı babayla 14 dosyalı olan evlat drift yapmaktan trafik güvenliğini tehlikeye düşürmekten polis tarafından gözaltına alınmışken, polise kuru sıkıdan bozma silah çekip polisi darp ettiler. 2 polisin bileğini ve parmaklarını kırdılar. Mahkeme 6136’ya muhalefet, trafik kanuna muhalefet, toplumu rahatsız etmekle, görevli memura mukavemetten yargıladı. Bir gün sonra basına yansıyınca tekrar gözaltına alındılar. Bu sefer kasten görevli memuru yaralamaya sebebiyet vermekten tutuklandılar.

Konya'da 112 riski görüyor. ‘Burada psikopatik tavırları olan bir kişiyi biz alıp hastaneye götüreceğiz kolluk bize yardım etsin’ diye destek istiyor. Polisler sanki kız istemeye gider gibi olaya gidiyorlar. Adam elinde bıçakla polisleri kovalıyor. Polisler arkadaşlarını bırakıp kaçıyorlar. Ne yapacakmış? Vuracak. Vurmanın koşulları var. Emniyet teşkilatı kanunu polis ve selahiyet kanunu sana güç kullanma yetkisini veriyor. Senin üzerine silahla bıçakla hareket eden bir kişiyi etkisiz hale getirebilirsin diyor. Bacakların altına ateş et. Niye yapmıyorsun? Niye görevini düzgün yapmıyorsun?

Sen gider üst tarafından vurur, öldürürsen adamı tutuklanma ihtimalin var. Ama sana bıçakla gelen bir kişiyi vurmayacaksın da daha ne yapacaksın? Dün Gaziantep'te bu sefer hırsızlık şüphesiyle gözaltına alınmaya çalışan kişi polislerle çatışmaya girdi. Polis şu anda darmaduman olmuş durumda.”

“Önce çevre emniyetini alacaksın”

Böğürcü, İstanbul Beyoğlu’nda görev yerinde beklerken arkadan bıçaklanan polis memurunu da eleştirdi. Polisin görevi sırasında telefonla uğraşmasına tepki gösteren Böğürcü şunları söyledi:

“Telefonla zaman geçiren görevinin ciddiyetinin bilincinde olmayan polis memurunu psikopat ruhlu madde bağımlısı bir kişi ensesinden bıçakladı. Orada görev yapıyorsan önce çevre emniyetini alacaksın. Polisliğini doğru yapacaksın.

Beyoğlu'nda polis görevlisinin üzerinde polis yeleği var, laylaylom oyun oynuyorsun telefonda. Sen orada çevre emniyetini niye almıyorsun? Niye kendini pozisyon olarak koruma altına almıyorsun? Camide imamlık yapmıyorsun, okulda öğretmenlik yapmıyorsun. Sen suçla ve suçluyla mücadele ediyorsun. O üniformayı üzerine giydiğin andan çıkartana kadar görevlisinin ve her an bir saldırıya uğrayabileceği düşünerek o noktada görev yapman gerekir. Aman benim polis olduğum anlaşılmasın, bir olaya müdahale etmek mecburiyetinde kalmayayım. Polis evine girene kadar görevdedir. Silah bulsaydı silahla saldırırdı. Bıçak en basit yaralayıcı ve öldürücü alet olduğu için bıçak kullanıyor.

Onun öncesinde çocuğun psikopatik tavırları var. Kasımpaşa bölgesinde kendisinin polisler tarafından durdurulduğunu Beyoğlu’na çıkmaması yolunda telkinde bulunulduğunu, orada onlarla kavga etmek istediği, onları düelloya çağırdığı gibi videoları var geçmişte.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanlış bilgilendirildiğini savunan Böğürcü, saldırıların polisiye tedbirlerle de çözülemeyeceğini vurguladı. Psikolojik sorunları olan ve tedavi alan suçluların tedavi süreçlerinin takip edilmemesine dikkat çeken Böğürcü şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanına da sesleniyorum. Güvenlik bürokrasisinin üst yönetimi de bugün ülke yöneten Ak Parti ve Cumhurbaşkanını yanlış bilgilerle manipüle edip farklı noktalara çekiyor. Bir an önce cumhurbaşkanının olaya müdahale etmesi gerekiyor.

Polisin vurulduğu olayda anne diyor ki ‘ben onlarca kez karakola gittim, çocuk uyuşturucu kullanıyor uyuşturucu satıyor psikopatik tavırları var’. Ne Aile Bakanlığı tedbir almış ne Adalet Bakanlığı tedbiri almış ne İçişleri Bakanlığı tedbir almış.

Beyoğlu'ndaki anne yüzünü kapatmış, ‘utanıyorum. Hastaneye 2 kere yatırdım 10 günde çıkardılar’ diyor.  Sağlık Bakanlığı görevini yapmıyor. Fatih'teki 2 kızı katleden kişinin ailesi de diyor. Kısacası top devlette, görevli olan kurumlardaki bürokratlar ve üst yönetim işini savsaklıyor.

Bu olayları sadece polisiye tedbirlerle çözemezsinizki. Bir an önce Türkiye'nin ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri açması lazım. Psikolojik tavır sergileyen tipleri sokaktan toplayıp tedavi etmesi lazım. Bu daha da artacak. Açık ve net söyleyeyim. Bugünler Türkiye için iyi günler. Adi suçlular polise saldırıyor. Psikopatik tavırlar içerisindekiler polise saldırıyor.

Cumhurbaşkanına ben dün açık mektup yazdım. Güvenlik bürokrasisi işini yapmıyor. Toplu taşımadaki göreve giden polislere baksınlar. Akşamları bekçiler kafalarını göre geziyor. Disiplin kopmuş hiyerarşi kopmuş, ast üst ilişkisi kopmuş. Polislerde bir korku çekince var, olaylara müdahale anlamında. Beyoğlu’nda başka bir kavgayı ayırırken olaya müdahale etme tarzına bak. Kavga edenleri itikliyor. Ne yakın savunma var ne zor kullanmanın tedbirleri var ne gaz var. O sırada silahı kaptırsa ne olacak? Böyle bir teknik okulda da öğretilmiyor. Gaziantep’te suçlu almaya gidiyorsun, sanki fırından ekmek alamaya gidiyor gibi.”

“Ben bu suçu işlerim bana bir şey olmaz”

Peki son dönemde polislere yönelik artan saldırılar organize olabilir mi? Böğürcü bu soruya verdiği cevapta cezasızlık algısına dikkat çekti:

“Organize değil, hepsi asayişe müessir olaylar. Hiçbiri organize değil. O kişilerin hepsi zaten toplumda sorunlu, problemli, sabıkalı, daha önceden adli sicil kayıtları var. Suç işleme ve işleme alışkanlıkları olan, poliste bir şekilde yıllardır gir-çık yapmak suretiyle haşır neşir olmuş ve polise karşı antipatileri olan tipler bunlar.

Toplumda bir çürüme, suçtan cezasızlık veya ben bu suçu işlerim bana bir şey olmaz algısı oluşmuş durumda. Devletin bir an önce bu algıyı kırması gerekiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’ninde bir an önce kamu güvenlik bürokrasisi ve polis teşkilatıyla jandarma teşkilatını bir silkeleyip kendine getirmesi ve çeki düzen vermesi sağlanmalı.

Bu en önemli konu. Bu olaylara karşı artık polislere gözaltı ve etkisiz hale getirmede şok tabancası temin edilmesi gerekiyor acilen. Şok tabancası kullanmıyor Türk polisi. Polislerin hepsine küçük gazlar alacaksın. Gazları kulanmada, müdahale etmede yeni teknik ve taktiklerle hizmet içi eğitimden geçimeleri gerekiyor. Yoksa bu olayların önüne geçemezsiniz.”