Özgür Özel’in adaylık ilanı örgütte nasıl karşılık buldu?

Abone Ol

Genel seçimin ardından sancılı bir süreç geçiren CHP, 38. Olağan Kurultayı’na hazırlanırken; partinin öne çıkan isimlerinden TBMM Grup Başkanı Özgür Özel, genel başkanlığına aday olduğunu dün resmen ilan etmiş oldu.

Genel merkezde yapmış olduğu basın toplantısında yaklaşık 40 dakikalık bir açıklama yapan Özel, hazırladığı tutum belgesini de basın mensuplarıyla paylaştı. Esasında dünkü açıklamada da “Değişimin Yüzyılı, Yüzyılın Değişimi” başlığıyla hazırlanan tutum belgesinden bir özet yer almaktaydı.

Kürsüde oldukça heyecanlı olduğu gözlenen Özel, konuşmasına insan hakları ve ifade özgürlüğü başlığı altında, Türkiye’deki hukuksuzluklara dikkat çekerek başladı. Ardından partinin özünden uzaklaştığına vurgu yaparak, sosyal demokrasiyi merkeze alan bir konuşma yaptı. Elbette Özel’in açıklamalarında en dikkat çekici olan bölüm ise Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirileri oldu. Seçimin kaybedilmesinin ardından bir öz eleştiri yapılmadığını ve seçmenden gelen çağrıların görmezden gelindiğini söyledi.


 
Ancak Özel, tüm bunları dile getirirken sürecin içerisinde yer alan isimlerden biri olmasına rağmen, kişisel bir öz eleştiri yapmaktan kaçındı. Dünkü açıklamalarının ardından kendisine yöneltilen en temel eleştiri de bu oldu.
 
GRUP BAŞKANLIĞINI ŞİMDİLİK BIRAKMIYOR
 
Özel’in, adaylığını ilan etmesiyle birlikte CHP TBMM Grup Başkanlığı görevinden ayrılıp ayrılmayacağı da en merak edilen konulardan biriydi. Önceki gün katıldığım TELE 1 canlı yayınında, profesyonel siyasete göre bu görevi bırakma zorunluluğunun olmadığını, hem aday olup hem de grup başkanı olmasının ne gibi bir sakıncasının olacağını dile getirmiştim. Açıkçası bunu söylerken, Özel’in bu görevi bırakacağını da düşünmüyordum. Nitekim dediğim gibi oldu ve dün hem milletvekilliği hem de grup başkanlığı görevlerinden istifa etmeyeceğini açıkladı Özel.
 
Peki açıklamaları, parti örgütü ve toplumda nasıl karşılık buldu? Genel merkez ne diyor?
 
Özel’in adaylık ilanının ardından örgüt ve genel merkezdeki kaynaklarıma ulaşıp, açıklamalarını nasıl bulduklarını sordum. Ancak aldığım yanıtlara geçmeden önce, toplumda beklenen heyecanı yaratmadığını aktarmakta fayda var. Bunun en temel nedeni, seçmenin bir hayli yorgun olduğu, bu süreçte apolitik olmayı tercih ettiği ve gereken enerjiyi yakalamak için daha fazlasına ihtiyaç olduğu. Yani herhangi bir siyasetçinin, seçim döneminde olduğu gibi kürsüye çıkıp elindeki kağıttan yazılı bir metin okuması toplumun ilgisini çekmiyor artık. Bu süreçte, memleketin gerçek sorunlarına odaklanıp sokakta siyaset üretmek daha verimli sonuçlar getirecektir. Ama bunu yaparken dahi sabırlı olmak gerekiyor. Öyle bir öfke var yani…
 
Teşkilatlardaki genel hava ise olumlu. Zaten Özel’in dünkü açıklamaları da doğrudan örgüte yönelikti. Çünkü kurultay sürecinde oyu örgütten alacak. O nedenle doğrudan toplumda heyecan yaratmasını beklemek eksik bir okuma olur. Parti örgütünün içinden görüştüğüm kişiler, Özel’in gövdesini ortaya koyup net bir şekilde eleştirilerini dile getirerek adaylığını ilan etmesi, bu süreçte aynı görüşte olup da çekimser duran partililere de cesaret verdiğini belirtiyorlar. Özel’e yakın kaynaklar ise olumlu bir beklenti içinde olunsa da temkinli davrandıklarını ifade ediyorlar. Bu noktada değişimi destekleyip de hâlâ çekinceleri olan örgütün en büyük beklentisi, Özel’le birlikte hareket eden ekibin tamamının kimlerden oluştuğunu net bir şekilde görmek. Çünkü dünkü basın toplantısına, değişim ekibinin tamamının katılmadığını biliyoruz.
 
Peki ya genel merkez ne diyor?
 
Kemal Kılıçdaroğlu bu süreci polemikten uzak bir sakinlikle izliyor. Bir taraftan da kamuoyuna parti içinde bir demokrasinin olduğu mesajını vermeye çalışıyor. Kılıçdaroğlu’na yakın ekip de böyle bir tablo çizme telaşında. Ancak dikkatimizden kaçmayan bir detay var ki o da genel merkeze yakın bazı isimler üzerinden yaptırılan sert açıklamalar. Yani doğrudan genel merkezden sert bir tepki gelmese de partide mevcut görevi olmayan ancak Kılıçdaroğlu ile sık görüşen kişilerin yaptığı çıkışlar, özünde sürece bakışın ne yönde olduğunu gösterir nitelikte.
Özgür Özel, dün tarihi bir yola çıktı. Bu süreçte bireysel bir özeleştiri yapmadığı ve yapılan hatalara ortak olan bazı partililerle yan yana görünmeye devam ettiği sürece işi kolay olmayacak. Bence bu süreçte kendisini en çok zorlayan da bu mesele olacak.