CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi'ni (TUSAŞ) ziyaret etti. Ziyaret sonrası basın mensuplarına açıklamada bulunan Özel, "Ziyaret ettiğimiz kurum Türkiye'nin gözbebeği bir kurum. Bu konu önümüzdeki günlerde tartışılacak. 17 bin kişinin çalıştığı bir kurum bu. Bir kusur varsa, hepimizi koruyan, sınırımızı, askerimizi koruyan bu insanları koruyamadıysak hepimizin bir özeleştiri yapması lazım" ifadelerini kullandı.
“Bu tip kurumların silahlı kuvvetler ya da polis tarafından korunması gerekiyor”
Özel, "Ben KAAN uçtuğunda ilk tebrik edenlerden bir tanesiydim. Geçen sene 1 milyar dolar gelir kazandıran bir yer burası. Yıpratmak yerine varsa eksiklikleri ortadan kaldırmak gerekiyor. Bu tip kurumların silahlı kuvvetler ya da polis tarafından korunması gerekiyor. Bu kurum tek bir kampüs içindeki en büyük savunma sanayi. Bu konuda İçişleri Bakanlığı'nın ve Milli Savunma Bakanlığı'nın kendi değerlendirmelerini yapacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Yaşam Hakkı Mitingi” çağrısını tekrarladı
Özel, İstanbul Beşiktaş'taki 'Yaşam Hakkı Mitingi' için de çağrısını tekrarladı. Basın mensuplarının yeni çözüm süreci tartışmalarına ilişkin sorusuna da yanıt veren Özel, "Efendim Özgür Özel ülke vadetti.' Bir kelime sonra şunu söylüyorum. ‘Bu ülkeyi Türklerle birlikte Kürtlerin de 86 milyonun kendini ait hissettiği bir ülke yapalım. Size devleti tam olarak benim gibi sahiplenmeyi teklif ediyorum' demek toprak teklif etmek demek midir? Teklif ettiğimiz, Türkiye Cumhuriyeti devletini 86 milyon olarak sahiplenmek. Buna kim karşı çıkabilir? ‘Yok efendim Abdullah Öcalan'ın fikri'. O fikir Sayın Bahçeli'nin fikri. Biz dedik ki ‘Meclis odaklılık ve ne yapılacaksa Meclis karar verecek'. Sayın Bahçeli kendine özgü, çok tartışmalı bir şey söyledi. Ve bizim pozisyonumuz şu, çok net. ‘Biz şehit ailelerinin ve gazilerin de yüzüne bakamayacağımız hiçbir sürecin içinde olmayız' dedik. Bu çok net. Biz barışı destekliyoruz, silah bırakmayı destekliyoruz. Ama eğer Abdullah Öcalan‘ı buraya getirme fikrinin sahibi Sayın Bahçeli'dir. Ona sorulması lazım. Bizim öyle bir fikrimiz yok. Ama biz ‘Tüm aktörlerin sözü kıymetlidir' diyoruz. Öcalan konuşacak diye illa kullandığı, DEM'le ortak kullanıyorlar o kürsüye gelmek zorunda değil. Öcalan bulunduğu yerden, imkân verilir, o çağrısını yapar. Bu kadar basit bir meseleyi bir parti siyasi yankesicilik yapacak, Cumhuriyet Halk Partisi'ni yıpratacak diye bu algı oyunlarına kimse alet olmasın. Bizim duruşumuz, pozisyonumuz nettir.” diye konuştu.
“Ben Erdoğan yerine konuşamam”
Özel, “Bahçeli'nin çağrısı ile ilgili Cumhurbaşkanı'nın sessizliğini sürdürmesi” hakkındaki soruya ise şöyle yanıt verdi:
“Şöyle bir şey söyleyelim. Sorunun muhatabı ben değilim. Uçakta gazeteci yokmuş bu soruyu sormamışlar. Ama mutlaka gazeteciler bu soruyu soracaklar ve Erdoğan'dan bir yanıt alacaksınız. Ben o konudaki inancımı koruyorum. Yani dikkatle takip ettim haberi. Uçakta bu konuya değinmedi. Altını çizmişler hiçbir gazeteci bu soruyu sormadı. O gazetecilerin çocukları bir gün şöyle diyecekler: ‘Benim babam eskiden gazeteciydi ve rahmetli babam' -bir gün hepimiz öleceğiz- Çocuk da diyecek ki ‘Rahmetli babam, rahmetli annem gazeteci'. ‘Kimdi' deyince, ismini söylediğinde ‘O gazeteci değildi' derler böyle yapılırsa. O yüzden gazeteciler gazeteciliğini yapsın, siyasetçiler siyaseti yapsın. Onun dışında değerlendirme; halkımızın, milletimizin bizim merakımızı giderecek olan, herkesin merakını giderecek olan ben değilim. Ben Erdoğan yerine konuşamam. O merakın giderilmesine katkı sağlayacak olanlar sizlersiniz."