CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle

“CHP geçen sene bugün kararsızlar dağıtıldığında dahi en yüksek ölçüldüğünde 19, yüzde 13 en düşük durumda iken bugünden itibaren örgütümüzün kenetlenmesi ve aday belirlemede kadınlara, gençlere partimizin açtığı krediyle yükseliş sürüyor. Partinin oyu bir ay öncesinde yüzde 30'u geçiyor. Bu pazar seçim olsa sorusuna yüzde 34'lerde CHP cevabı geliyor.

CHP'ye ve Türkiye'ye üç büyük saldırı var. Birincisi TBMM eliyle bir anayasa masası kurup konuşalım diyenler. Mevcut anayasaya uymayanlarla anayasa yapılmayacağını söyledik. AİHM kararları uygulanmadan, Gezi Davasında tutuklananlar özgürlüklerine kavuşmadan bu kapıyı çalmayın dedik. Amaç anayasa tartışmayı yeniden kendi gündemine almak.

Mehmet Uçum: "Türkiye'nin bir 'iç Kürt sorunu' kalmamıştır" Mehmet Uçum: "Türkiye'nin bir 'iç Kürt sorunu' kalmamıştır"

Biz asgari ücrete zam diyoruz, biz emekli konuşuyoruz, sendika mücadelelerine destek veriyoruz aman dediler. Tam o gündem kapandı, toplum hayat pahalılığı altında ezilirken, kadınlar, çocuklar, hayvanlar öldürülürken 3. Dünya Savaşı'nı konuşmaya, İsrail'in Türkiye'ye saldıracağını söylemeye, güvenlik konuşulmaya başlandı. 'Ülkenin Cumhurbaşkanı böyle korku siyaseti yapamaz' dedik. Orada hiçbir şey konuşulmadı. O günlerde sundukları savunma sanayi fonu vardı. Onu da savuşturduk.

O sırada tehlike büyük denirken, TUSAŞ'a yapılan hain terör saldırısını, hangi algıyı pekiştirdiğini, terör örgütünün hangi amaca hizmet ettiğini aklımızda tutalım. PKK'nın bu eylemi kime yarıyor, bunu not edelim.

Partimiz sürekli halkın gündemini konuşurken, yeni bir saldırı, yeni bir hamle meşgul etmeye başladı. Sayın Bahçeli bir el sıkıştı, sonra Abdullah Öcalan'ı kürsüye davet etti. O günden bugüne Türkiye bir gündemle çalkalanıyor. Recep Tayyip Erdoğan'a 'Konuş' çağrısı yaptım. Birkaç gün sonra Devlet Bahçeli'yi övgü dolu sözlerle sahiplendi.

Bugün de Sayın Bahçeli yaptığı konuşmada, 'DEM grubuna gelsin, umut hakkından istifade etsin, sözümün arkasındayım' diyor. Ağzındaki baklayı çıkarıyor. 'Birbiriyle huzura kavuşamayanlar, birbiriyle yaşayamayanlar ayrımcılığı nasıl giderecek' diyor. 'Nasıl bir arada yaşayacak, anayasal düzenlemeyi yapmak önümüzdeki görevler arasında olmayacak mıdır? Türkiye Yüzyılı'nın inşası için Recep Tayyip Erdoğan güvencedir, tek seçenektir' diyor.

Yaptıkları bir kere 'Kürt sorunu yoktur, kürk sorunu vardır.' Ne Türk ne Kürt ne Alevi ne Sünni. Bunların dostluk projesi yoktur. Recep Tayyip Erdoğan'ın post sorunu vardır. O kadar ki sırf Recep Tayyip Erdoğan, bir kez daha aday olabilsin, seçilsin diye anayasa değiştirmekten, gerekirse Abdullah Öcalan'ı Meclis'e getirmekten bahsetmektedir.

Yerel seçimde birinci olmuş partiye kayyum atama cesareti gösteriyorlar. Esenyurt üzerinden İstanbul'u, İstanbul üzerinden Türkiye'yi kuşatmayı; milletin seçme hakkına el atmaya tenezzül ediyorlar. Bunu FETÖ'nün yöntemleriyle yaparak bunlara yelteniyorlar.

Sabahleyin, her sabah belediyeye giden birisini davet edebilecekken, telefonla çağırabilecekken, sabah 05.00'te şafak operasyonuyla, FETÖ taktikleriyle evin kapısını kırarken bir eş açıyor. Yatak odasına polisler giriyor, uyumakta olan kişiyi Ahmet Özer'i yorganını açarak gözaltına alıyorlar. Eş zamanlı belediyenin kapısını kırıyorlar.”

Ayrıntılar gelecek...

Editör: Yasin Paşalı