Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki 12 katlı Grand Kartal Otel'de çıkan yangın faciaya dönüşmüştü. Sömestr tatili nedeniyle tamamı dolu olan otelde ölen ve yaralanan bir çok kişinin yüklü miktarlarda tazminat alacakları gündeme geldi. Konuyla ilgili olarak konuşan ünlü avukat Erkan Yalçın "Otel işletmesi her ölen can için yüklü tazminat ödemek zorundadır. Manevi Tazminat yönünden ise yangında ölen kişilerin yakınları ve yaralananların kendi ve yakınları için manevi tazminat hakları vardır. Manevi tazminat miktarı yakınlık dercesine göre değişir" dedi.
DurakMedya'dan Mustafa Barış Durak'ın haberine göre Kartalkaya yangınında otel sahibi ölenlerin yakınlarına yüklü miktarlarda tazminat ödeyecekler. İhmaller sonrası hayatını kaybedenlerin yakınlarına rekor tazminat ödeneceğini söyleyen ünlü avukat Erkan Yalçın tazminatın yaralılar içinde geçerli olduğunu söyledi.
78 kişinin hayatını kaybetmesi ile dünyanın en ölümcül otel yangınları listesine giren olay ile ilgili hukuki süreci anlatan Yalçın " Yangın sonrası ölenlerin yakınlarının hakları; yaşama hakkının ayrılmaz parçası “sağlıklı yaşama” hakkıdır. Bu evrensel bir konudur.
Konumuz, “yaşama hakkı” temelinde haksız eylem veya hukuka aykırı bir olay sonucu ölüm/öldürme veya bedensel zarara uğratma nedeniyle ödenecek tazminatın ne olması, nasıl hesaplanması gerektiği ile sınırlıdır. Uygulamada neler yapıldığını veya neler yapılması gerektiğini anlatmaya başlamadan önce, bu konuya bakış açımızı ve temel ilkelerimizi açıklama gereğini duyuyoruz. Sırasıyla:
1) Haksız eylem veya hukuka aykırı bir olay sonucu öldürülen veya ölümüne neden olunan kişinin yakınlarına ya da bedensel zarara uğratılanlara kesinlikle bir tazminat ödenmeli; kişileri haksızlığa uğratacak ve zarar sorumlularını tazminat ödemekten kurtaracak yorum, uygulama ve yasal düzenlemelerden kaçınılmalıdır.
2) Her kişinin hukukça korunması gereken bir “yaşama hakkı” olduğuna göre, ödenecek tazminatın miktarı konusunda kişiler arasında eşitlik sağlamanın yolları aranmalı; varlıklı-yoksul ayrımı yapılmaksızın ve zarara uğrayanların toplumdaki yerleri ile iş ve kazançlarına bakılmaksızın ortak bir (taban) tazminat ölçüsü bulunmalıdır.
3) Ödenecek tazminatın sorumluluk ölçüsü “toplumsal tehlike-sosyal risk” ağırlıklı olmalı; kusur sorumluluğundan daha fazla “objektif tehlike sorumluluğu” ilkesine göre değerlendirme yapılmalıdır.
4) Sigorta güvenceleri de “sosyal risk” ilkesine uygun olmalı; “sorumluluk sigortaları” belirsiz, tartışmalı, yetersiz bir takım hesap formüllerine dayalı olduğundan, önceden belirlenmiş miktara (meblâğa) dayalı “can sigortaları” yaygınlaştırılmalı; hemen tüm iş kollarında, işyerlerinde ve çalışma alanlarında can sigortası (kaza sigortası) yaptırılması “zorunlu” hale getirilmelidir.
5) Zarar gören kişilerin “zararı” ne ise, haksız ve hukuka aykırı olay sonucu neyi kaybetmişlerse, neleri eksilmişse, nelerden ve kimlerden yoksun kalmışlarsa onun karşılığı (ortak bir ölçü çerçevesinde) tazminat olarak ödenmeli; sorumluluk (zarar) sigortalarında, eğer zarar görenlerin kusura katılımları (kusurları) yoksa, tazminattan indirim yapılması asla düşünülmemelidir. Özellikle, haksız eylemin yol açtığı zarar ile “nedensellik bağı” kurulamayacak olan (miras, miras gelirleri, şirket kâr payları, sosyal güvenlik gelirleri, kaza ve yaşam sigortalarından alınan paralar gibi) kazanım ve edinimler tazminattan indirim nedeni olmamalı; kişilerin kendi olanaklarıyla veya yakınlarının yardımlarıyla zararı gidermiş bulunmaları, tazminatın reddi sonucunu doğurmamalıdır. Zaten, 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu’nun 55.maddesiyle bu konuda kesin bir çizgi ve sağlam bir ölçü ortaya konulmuştur.
Yangında Hayatını Kaybeden vatandaşlarımızın ve yakınlarının hakları şunlardır:
1-Yangında zayi ve hasar gören malların bedeli istenebilir. Örneğin arabası, çantası, bavulu, kasada, çantada bulunan paraları vs yanmış ise bunları talep edebilirler. Her türlü tamir ve onarım giderleri de talep edilebilir.
2-Ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu çocukları, eşi, anne ve babası destekten yoksun kaldıkları için ölen kişi yaşamış olsaydı ne kadar destek sağlayacak idiyse o miktarda bedeli destekten yoksun kalma tazminatı olarak talep ve dava edebilirler.
3-Yaralanan kişilerin her türlü bakım ve tedavi giderleri talep ve dava edilebilir. Yaralanma süresince çalışamamaktan kaynaklı geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik durumlarından dolayı da tazminat talep edebilirler. Ayrıca sürekli bir maluliyet ve bakıcı ihtiyacı söz konusu ise bakıcı giderleri de talep ve dava edilebilir.
Rezervasyonu olanlar ise şunu yapmalı ;
1-Yangında otele ödenen ücret geri istenebilir.
2-Cenaze giderlerinin bu kapsamda istenmesi mümkündür.
Manevi Tazminat yönünden ise, Yangında ölen kişilerin yakınları ve yaralananların kendi ve yakınları için manevi tazminat hakları vardır. Manevi tazminat miktarı yakınlık dercesine göre değişir " dedi.