Türkiye’de 14 Mayıs seçimlerinden önce 505 baz puan olan risk primi, seçimlerin ardından yükselişini sürdürüyor. Türkiye’nin risk primi 700 baz puanın üzerine çıkarak Ekim 2022’den bu yana en yüksek seviyeye tırmandı. Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “14 Mayıs sonrası Türkiye’nin CDS’i 494’ten 704’e yükseldi. Yani dış borcun ödenememe (iflas) olasılığı kabaca % 20’den % 30’a çıktı.” ifadelerini kullandı.

14 Mayıs seçimlerinin ardından Erdoğan’ın yeniden seçilme olasılığının artması Türkiye’nin risk priminde de yükselmeye neden oldu. 5 yıllık kredi temerrüt takası (CDS) 700 baz puanı aşarak Ekim 2022’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Seçimlerin ilk turu öncesinde 12 Mayıs’ta Türkiye’nin risk primi 505 baz puan seviyesinde kapanmıştı.
Kredi risk primi, bir kredinin geri ödenmeme riskinin tespit edilmesini ve bu riske karşı kredinin sigortalanmasını sağlayan bir değerleme enstrümanı olarak tanımlanıyor. CDS’nin yükselmesi Türkiye’nin borçlanma maliyetinin artması anlamına geliyor. Ekonomide 500 üzeri, olağanüstü kriz olarak tanımlanıyor. Türkiye’nin CDS puanı 700’ü aştı. Bu da ülkenin yabancı platformlarda ‘kredibilitesinin’ kalmadığını gösteriyor. Ekonomistler CDS’nin 700 baz puanın üzerinde uzun süre kalmasının çok ciddi sonuçları olacağını söylüyor. Doç. Dr. Hakkı Öztürk, konuyla ilgili paylaşımında, “5 yıl Türkiye CDS risk priminin 699 bp’a yükselmesiyle beraber TC 5 yıl Eurobond faizleri de %11.11’e yükseldi.” yazdı. Finansal piyasalar uzmanı İris Cibre ise, “CDS 700 bps’e ulaştı. Bu da demek ki Hazine borçlanma maliyeti yüzde 12 seviyelerine yükseldi.” ifadelerini kullandı.