Netflix'in orijinal film stratejisi zaman içinde birçok değişikliğe uğradı. Başlangıçta, şirket prestijli projelere odaklanarak sinema dünyasında kendini kabul ettirmeye çalıştı. Ancak daha sonra, geleneksel Hollywood stüdyolarıyla rekabet etme kararı alarak kendi yüksek bütçeli filmlerini üretmeye yönelik bir strateji benimsedi. Bu strateji, gişe canavarı olarak tasarlanan yapımlarla, örneğin "6 Underground", "Red Notice", "Extraction", "Bright", "The Gray Man" gibi filmlerle kendini gösterdi ve izleyici rakamları açısından başarı elde etti.
Ancak, yüksek izlenme rakamları bile Netflix'in maliyetli yatırımını tam olarak karşılamaya yetmedi. Film departmanının başındaki isimlerden biri olan Scott Stuber'ın ayrılmasıyla birlikte, şirket bir kez daha strateji değişikliğine gitmeye karar verdi. Görünüşe göre, Netflix büyük bütçeli filmlerden uzaklaşacak ve daha çok dizi ve düşük maliyetli filmlere odaklanacak. Hollywood kulislerinde bu yönde konuşmalar dolaşıyor.
Orjinal Film Sayısı Azalıyor
Netflix'in orijinal film üretimindeki düşüş eğilimi devam ediyor. 2018'de 90 orijinal filmle başlayan yolculuk, geçtiğimiz yıl 49 filmle devam etti. Bu yıl için şu ana kadar duyurulan 36 filmle birlikte, şirketin film üretimindeki azalış daha da belirgin hale geldi. Elbette, yıl ilerledikçe bu sayıya yeni projelerin eklenmesi muhtemel, ancak Netflix'in film alanındaki azalışı gözler önüne seriliyor.
Red Notice, Extraction gibi büyük prodüksiyonlu filmler geniş izleyici kitlesi tarafından ilgiyle izlense de, bu tür yapımların Netflix'e yeni kullanıcı çekme veya mevcut kullanıcıları platformda tutma konusunda diziler kadar etkili olmadığı görülüyor. Netflix'in en güçlü kozu, günün sonunda hala orijinal diziler. Üstelik, orijinal diziler kadar etkili olan eski dizilerin lisanslarına sahip olmak da (örneğin Friends, Suits gibi) izleyici çekme konusunda önemli bir rol oynuyor.
Bu nedenle, şirketin gelecekte daha çok dizi ve eski dizilerin lisanslarına odaklanması, film yatırımlarını biraz daha arka plana atması bekleniyor. Netflix'in içerik stratejisindeki bu kayma, platformun abone tabanını genişletme ve rekabetin yoğun olduğu pazarda lider konumunu koruma çabalarının bir parçası olarak değerlendirilebilir.
