Ercan Çankaya - Haber Merkezi
Hamas lideri Yahya Sinvar’ın Gazze Şeridi’nin Refah bölgesinde İsrail askerleriyle girdiği çatışmada kahramanca savaşarak yaşamını yitirmesinin ardından Lübnan’daki Hizbullah, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu hedef aldı.
Hizbullah, Hayfa kentinin güneyindeki Sezariye bölgesinde yer alan Netanyahu’nun özel konutuna yönelik kamikaze İHA saldırısı gerçekleştirdi. Başbakanlık Ofisi’nden yapılan kısa açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu ve eşi Sara’nın saldırı sırasında evde olmadıkları ve olayda yaralanan olmadığı belirtildi.
Suikastın arka planını, Hizbullah’ın bu girişimle neyi amaçladığını sorduğumuz Adana Alparslan Türkeş Teknoloji ve Bilim Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Murat Cingöz, İsrail açıklamalarında İran hedef gösterilmesine rağmen bu saldırıyı Hizbullah’ın düzenlediğini yineledi.
Saldırıların amacı İsrail’in vurulabileceğini göstermek
Bu saldırının İsrail’in direniş ekseni liderlerine yaptığı suikastlara sembolik bir yanıt mahiyetinde olduğunu açıklayan Cingöz, İran’ın da İsrail’e iki saldırı düzenlediğini, bu saldırıların amacının İsrail’in vurabileceklerini göstermek olduğunu dile getirdi.
İran’ın ikinci saldırısının birincisine göre çok daha etkili olduğunu hatırlatan Cingöz, “Benim hipersonik füzelerle, nokta atışları yapabilecek gücüm var” mesajının verildiğini belirtti.
Netanyahu’nun başından beri kendi iktidarını güçlendirmek amacıyla savaşı şiddetlendirmek için elinden geleni yaptığını belirten Cingöz, İsrail kamuoyunda yaratılacak bir korku ve güvenlik ikliminin Netanyahu iktidarının ömrünü uzatacağını vurguladı.
Netanyahu’nun ısrarla İran’ı savaşa çekmeye çalıştığını söyleyen Cingöz, İran’ın ise gerginliği belirli bir seviyede tutmak istediğini belirtti.
İran’ın canının çok yandığı noktalarda kontrollü ve sembolik yanıtlar verdiğini ifade eden Cingöz, bunun İran açısından belli bir rasyonalitesi olduğunu, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı kapsamlı bir savaş yürütecek ekonomik alt yapısı olmadığına dikkat çekti.
Öte yandan İran’ın ikinci saldırısının yine de şiddetli bir saldırı olduğunu belirten Cingöz, bunun Hizbullah ve Nasrallah’ın İran için Hamas ve direniş eksenindeki diğer aktörlere kıyasla çok daha önemli olmasıyla, Hizbullah’ın direkt olarak İslam devriminin bir meyvesi olarak görülmesiyle alakalı olduğunu vurguladı.
Hizbullah, ‘Demir Kubbe aşılmaz değil’ mesajı verdi
Hizbullah’ın da Netanyahu saldırısının, direniş ekseninin önde gelen liderlerinin nokta atışı operasyonlarla öldürülmesine bir yanıt olduğunu ifade eden Cingöz, önce İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’yi hedef alan saldırının yapıldığını, Netanyahu saldırısının ikincisi olduğunu söyledi.
Halevi’yi hedef alan saldırılarda 4-5 İsrail askeri öldürülse de her iki saldırının da esas amacının İran’ın saldırılarına benzer bir şekilde İsrail’in dokunulmaz olmadığını, Demir Kubbe’nin aşılmaz olmadığını göstermek olduğunu aktaran Cingöz, özellikle Halevi saldırılarından sonra kamuoyunda saldırının mahiyetinden çok Demir Kubbe’nin nasıl aşıldığının tartışıldığını, halbuki Demir Kubbe’nin tüm saldırıları durdurabilecek bir gücünün olmadığını kaydetti.
Hizbullah’ın da İran’ın da ekonomik açıdan büyük handikapları olduğunu belirten Cingöz, her iki aktörün de uzun süre doğrudan bir çatışmadan kaçınmaya çalıştıklarına dikkat çekerek Netanyahu’nun direniş ekseninin tüm aktörlerini savaşa çekmeye çalışan tutumundan dolayı Hizbullah’ın savaşın dışında kalamadığını vurguladı.
Netanyahu’nun bu tavrı devam ettikçe çatışmalar sürecek
Kamuoyundaki Demir Kubbe’yle ilgili tartışmaları da sorduğumuz Cingöz, Demir Kubbe’nin daha çok Hamas’ın roket saldırılarına karşı geliştirilmiş sistem olduğunu, İsrail’in Arrow adında anti-balistik bir füze sistemiyle birlikte Davud’un Sapanı isminde bir füze savunma sistemi daha olduğunu hatırlattı.
Kamuoyunda üçünün bir arada, İsrail hava savunmasını ifade eden bir şekilde kullanıldığına dikkat çeken Cingöz, hiçbir hava savunma sisteminin tüm saldırıları durdurma yeteneğinin olmadığını, Hizbullah ve İran’ın, tabii Hamas’ın da hava savunmasını aşmanın yolunu bulabildiklerini söyledi.
İleride başka teknolojik sistemler geliştirilse bile bunların da açıklarının bulunacağını ifade eden Cingöz, her sistemin bir açığının olacağına dikkat çekerek Netanyahu’nun bu tavrı devam ettikçe çatışmaların devam edeceğini vurguladı.