Yıllara medyan okuyan ve bir zamanların 'Aşk-ı Memnu', 'Haziran Gecesi' ve 'Muhteşem Yüzyıl' gibi en çok izlenen dizilerin gözde oyuncusu Nebahat Çehre adeta gençlik iksiri içmiş gibi. Yıllar geçtikçe gençleşen Nebahat Çehre sosyal medyanın gündemine oturdu.
İşte usta oyuncunun çok konuşulan son paylaşımları...
Usta oyuncu Nebahat Çehre'nin paylaşımı "Bu ne güzellik" dedirtti!
Kendine has tarzı ile övgüleri toplayan Nebahat Çehre son pozlarına "Yine akşam oldu" notunu düşmüştü.
Usta oyuncu verdiği bir röpotajda güzellik sırrını açıklarken kendi ile ilgili sorulara şöyle yanıt vermişti:
Nebahat Hanım, Türkiye'nin yaşlanmayan güzeli olarak anılıyorsunuz. Güzelliğinizin sırrı nedir? Gençlere bu konuda özellikle tavsiyeniz var mı?
"Baktığın zaman geç bir yaş ama ben onu kabul etmiyorum. Gençlere de "Yaşlılığı unutsunlar, yaşını güzel yaşamaya baksınlar" tavsiyesinde bulunuyorum. Her yaşın ayrı güzelliği var. Biz de bebek olduk, genç kız olduk. Bütün bunları yaşadık, dönem böyle dönecek. "Bu yaşlanmış" diyen herkes bir gün yaşlanacak. Onun için bunlardan kurtulmak lazım. Evet, ben yaş aldım, bayağı yaşım var. Bunun için de herhangi bir şey yaptığım yok. Biraz aile genetiğinde bu var. Hayata güzel bakmak var. Dostlarımı seviyorum, dostlarım beni seviyor. O motivasyon çok iyi geliyor. Yani yaşlanmanın üzüntüsünü çekmiyorum."
Güzellik kavramı genelde kadınlarla anılıyor. Sizce Türkiye'de erkekler kendine bakıyor mu? Bir erkekte dikkatinizi çeken ilk şey ne oluyor?
"Genç kızken ilk erkek arkadaşımın ayaklarına baktım, ayakkabısına ve çorabına… Kısa mı, uzun mu diye. Yani 15 yaşındaydım. O da Galatasaray'da okuyordu. Ayakkabı çok dikkatimi çeker. Sonra zaman içinde bir birliktelik, arkadaşlık olursa onun zekâsı çok önemli, espri yapabilmesi çok önemli. Tabii ki ben ona cevap veriyorsam devam ediyor ilişkiler."
Birçok dizi ve filmde oynadınız. Fakat 'Aşk-ı Memnu'da 'Bihter'in annesi 'Firdevs Yöreoğlu' olarak gönüllere taht kurdunuz. Sizce bu karakterin toplum tarafından bu kadar beğenilmesinin ve capslere konu olmasının sebebi nedir?
"O karakter aslında çok tehlikeli bir karakter. Fakat bu karakter sonrasında zarafet ve asaletiyle de ön planda oldu. Bu kadın öyle her şeyi hırsı için yapabilecek bir kadın değil. Her şeyi böyle aklıyla, zarafetiyle yürüttü. Alaçatı'daki 9 yaşındaki çocuk beni çok beğeniyormuş. Genç anne ve babaya "Benim bu dizide neyimi beğeniyor?" diye sordum. 9 yaşındaki çocuğun cevabı "Dizinin en akıllı kadını sizsiniz" oldu.
'Firdevs' ve 'Bihter'den bahsetmişken sizce bir anne-kız arasındaki doğru ilişki nasıl olmalı?
"Mümkün olduğu kadar arkadaş olmalılar ve anne kendi gençliğine dönüp ona göre karar vermeli. Tabii ki her anne veya her baba çocuğunu kendisi disipline eder. Fakat ben Nazım Hikmet'in bir lafını çok severim: 'Babamdan ileri, doğacak çocuğumdan geriyim.' Nesil çünkü değişiyor. Ama mümkün olduğu kadar arkadaş olursanız o çocuk eve geldiği zaman yaptığı şeyi açık açık size anlatır, bu cesareti ona veriyorsanız, onu tehlikeden korursunuz. Gerçi ben anne falan değilim, olmadım yani. Ama yeğenlerim var. Ben özel hayatımda biraz disiplinli bir kadınımdır."
Peki, estetik konusunda herkes bir şeyler söylüyor. Bazen yaptıranlar inkâr ediyorlar. Sizce estetik paylaşılması zor bir konu mu? İnsanlar neden saklama ihtiyacı duyuyor?
"Ben hiç öyle bir şey duymuyorum. Ben yaptırdım, 12-13 sene oldu. Paris'te yaptırdım ve memnun kaldım. Çünkü her kadının belli yaşlarda çizgileri çıkar. Mutsuzluktan yaptırmadım ben, mesleğimden dolayı, ama sadece sanatçıların değil her kadının kendine bakması gerekiyor. "Ben erkeğim, kendime bakmam" diye bir şeyi kabul etmiyorum. Her insan, kadın ya da erkek fark etmez, aynaya baktığı zaman kendini mutlu görmeli, kendinden memnun kalmalı. Karşı gelmiyorum ben, her türlü bakım olmalı. Ben botoks yaptırıyorum. Arada kendimi moralsiz görürsem cilt bakımı yaptırıyorum. Bunları ihmal etmesinler."