Ercan Çankaya - Haber Merkezi
CHP İstanbul Milletvekili Eski Washington Büyükelçisi Namık Tan, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Mavi Vatan için "masal" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında AK Parti’nin dış politikalarını eleştiren Tan, konuşmanın Mavi Vatan’ın da geçtiği ilgili bölümünde şunları söylemişti:
Yeri geldi, Osmanlı’yı ihya hayalleri kurdu. Sınır ötesi harekatlarla yetinmedi. Deniz aşırı maceralara yeltendi. Bir ara tutturduğu Mavi Vatan masalından o da koşulların zorlamasıyla yani ekonominin iflası kapıya dayanınca neyse ki oldukça çabuk yüz geri etti. Değerli milletvekilleri, işte biz bugün burada Somali konusunda yine bütün bu tarihsel ve güncel birikimi ve deneyimi ilçe sayan bir öneriyle karşı karşıyayız. Yine pek çok olduğu üzere kendi kendimize bir tür vurguncu zihniyetiyle volley vurmak peşindeyiz.
Ülkenin sinir uçlarını ve direnç merkezlerini hedef alıyorlar
Tan’ın bu açıklaması hem AK Parti kanadından hem kendi partisi CHP’den tepki gördü.
Samimi Haber olarak konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz emekli Yarbay, Strateji ve Yönetim Uzmanı Halil Mert, Mavi Vatan’ın Türkiye’nin milli ideolojisinin bir parçası olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Mavi Vatan’ın Türkiye’nin medeniyet coğrafyası olan Kuzey Afrika ve Ortadoğu için de kilit önemde olduğuna değinen emekli Yarbay Mert, Türkiye’de Namık Tan’ın içlerinde olduğu bazı isimlerin ülkenin sinir uçları ve direnç merkezlerini hedef aldığını dile getirdi.
Mavi Vatan kaybedilirse Kıbrıs, Kırım, Karabağ gibi milli davaların kaybedileceğini vurgulayan Mert, bu kavramın sulandırılmasına asla izin verilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Halil Mert, Namık Tan’ın 3 yıla yakın bir süre İsrail’de büyükelçilik görevinde bulunduğunu hatırlatarak İsrail’in Türkiye’ye karşı cepheyi büyüttüğüne, Türkiye’de kendi politikalarına yakın bazı isimleriyse psikolojik harekatta kullandığına işaret etti.
İsrail milli direncimizi akamete uğratmak istiyor
İsrail’in hedefinin Türkiye’nin milli direncini akamete uğratmak olduğuna dikkat çeken Mert, zamanında emekli General Cihat Yaycı’yı da AK Parti içinde savaş çığırtkanlığı yapmakla suçlayanlar olduğunu, onlara da tepki gösterdiklerine dikkat çekerek CHP’li Tan’ın bu açıklamasının da her ortamda kınanması gerektiğini dile getirdi.
“Milli Menfaatlerin partisi olmaz, sağı solu olmaz” diyen Mert, Namık Tan’ın milli cepheyi zayıflatan bu açıklamasına karşı Cumhurbaşkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’nın da tepki göstermesinin gerekliliğine işaret etti.
Bugün Namık Tan’ın yaptığını, geçmişte CHP içinden Ünal Çeviköz gibi isimlerin de yaptığına dikkat çeken Mert; bu isimlerin partilerinden habersiz yaptıkları açıklamaların hem partilerini zor durumda bıraktığına hem de İsrail’in psikolojik harp harekâtına katkıda bulunduğuna dikkat çekti.
Mavi Vatan, milli bir bilinç, vatan sevgisi ve fedakârlık gerektirir
Halil Mert’in bu açıklamaları sırasında yanında bulunan emekli Tuğgeneral Abdülkadir Akturan da konuyla ilgili Samimi Haber’e şu açıklamada bulundu:
Mavi Vatan, Türk milletinin tarih boyunca denizlerdeki varlığını koruma mücadelesinin bir simgesidir. Bu süreç, sadece askeri bir strateji değil, aynı zamanda milli bir bilinç, vatan sevgisi ve fedakârlık gerektirir. Bugün, bazı siyasi söylemlerin Mavi Vatan’ı "masal" olarak nitelendirmesi, bu kutsal mücadelenin önemini göz ardı etme anlamına gelmektedir. Bu anlayış, tarihsel bağlamdan uzak ve milli çıkarları göz ardı eden bir yaklaşımdır.
Mavi Vatan, sadece bir stratejik kavram değil; aynı zamanda Türkiye’nin ulusal kimliğinin, bağımsızlığının ve onurunun bir ifadesidir. Bu bağlamda, Mavi Vatan’a sahip çıkmak, Türkiye’nin geleceği için kritik bir meseledir. Bu kutsal vatanda bize düşen, geleceğe umutla bakarak gerçekçi yaklaşımlar ile stratejiler geliştirip uygulamaya koymaktır. Bu konuda halkımızın bilinçlendirilmesi ayrıca çok önem arz eden bir konudur.
Somali ile kurulan dostluk ve iş birliği, bu mücadelenin sadece denizlerde değil, karada da devam ettiğinin kanıtıdır. Mavi Vatan’a olan bağlılık, Türk milletinin güçlü bir geleceğe sahip olmasının temel taşlarından biridir. Vatan sevgisi, yalnızca sözde değil, eylemde de var olmalıdır. Unutmayalım ki, Mavi Vatanı koruyamayanlar, Ana Vatanı da koruyamaz! Bu kutsal topraklarda yaşayan her bir birey, bu sorumluluğun bilincinde olarak, ülkemizin geleceğine umutla bakmalıdır.
