Gündem

Mehmet Ağar Susurluk davasından aklandı

Yargıtay, 1993-1996 yılları arasında işlenen 19 faili meçhul cinayetle ilgili yıllardır süren ve kamuoyunda Susurluk Davası olarak bilinen davada yargılanan Mehmet Ağar, Korkut Eken, İbrahim Şahin ve eski Özel Harekat polisleri hakkındaki beraat kararını onadı.

Abone Ol

Yargıtay, Susurluk çetesi üyelerinin, 1993-96 yılları arasında 19 faili meçhul kalan cinayeti işlediği iddiasıyla açılan, davada verilen beraat ve zamanaşımı kararlarını yerinde bularak onadı. 

Böylece aralarında eski bakan Mehmet Ağar, Korkut Eken, İbrahim Şahin ve eski özel harekât polisleri hakkındaki yıllardır süren dava kesin hükme bağlanmış oldu.

Tarihe “faili meçhul cinayetler davası” olarak geçen, özellikle Sedat Peker’in ifşaları sırasında büyük tartışma yaratan davada, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi sanıkların beraatini kararlaştırmış, bu kararı istinaf mahkemesi bozmuştu.

Behçet Cantürk cinayeti zamanaşımına uğradı

İkinci yargılama sonrasında da yerel mahkeme beraat kararı vermişti. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi (istinaf) ikinci beraat kararına ilişkin itirazını tamamladı ve bu kez beraat kararını yerinde buldu. Mahkeme, Behçet Cantürk ve Abdülmecit Baskın cinayetleri yönünden, dosyaların zamanaşımına girdiğine hükmederken, diğer cinayetler için beraat kararının yerinde olduğunu belirtti.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bu kararlarla ilgili temyiz incelemesini tamamladı. Bazı cinayetler yönünden zamanaşımı kararı verilmesi gerektiğini belirten daire, dosyanın bu kısmını düzelterek onadı ve bu durumu bozma nedeni saymadı.

Hüküm gerekçesi

Daire, oybirliğiyle aldığı kararda, beraat hükümlerini de şu gerekçeyle yerinde buldu:

“Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, soruşturma ve kovuşturma aşamasında delillerin toplandığı bu haliyle eksik incelemenin bulunmadığı, hükme esas alınan raporların yeterli olduğu, deliller ile desteklenemeyen duyuma dayalı, soyut ve çelişkili beyanlar ile delil niteliğine haiz olmayacak belgeler dışında başkaca delil bulunmaması nazara alınarak, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından şüphe sanıklar lehine değerlendirilerek atılı suçlardan beraat kararları verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla, temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.”