Hamas'ın İsrail'e karşı 7 Ekim'de başlattığı "Aksa Tufanı" operasyonu kapsamında birçok bölgeye saldırılar düzenlendi. İsrail ordusu, bu gelişmeler üzerine "savaş durumu alarmı" ilan ederek Gazze Şeridi'ne hava saldırıları başlattı. Bu şiddetli çatışmalarda Gazze Şeridi ve İsrail'de binlerce insan hayatını kaybetti. İki taraf arasındaki çatışmaların yoğunluğu ve ölü sayısının artması ciddi bir insani krizi işaret ediyor.

Flistin-İsrail Savaşı'yla ilgili İHH İnsani Yardım Vakfı (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım basın toplantısı düzenledi.

İsrail'in Mavi Marmara baskınına değinen Yıldırım şunları söyledi: 

"O gün Mavi Marmara'yı değerlendirseydiniz, dünya bu halde olmayacaktı. Bütün hukuk yanımızdaydı! Bütün dünya İsrail'i sıkıştırmıştı. O gün bana bir şey yapamayan uluslarası hukuk bugün de yapamaz diyor, çocuk ve kadın öldürmeye devam ediyor."

EDİTÖRÜN NOTU:

31 Mayıs 2010'da Gazze'ye insanı yardım taşıyan Mavi Marmara ve beraberinde 5 gemiye Akdeniz'de, İsrail'den 70-80 mil (130-150 kilometre) açıktaki uluslararası sularda İsrail Savunma Kuvvetleri müdahalede bulunmuş 9 kişiyi şehit etmişti.

İsrail savaş gemileri, uluslararası sularda seyreden yardım gemilerinden, rotalarını Aşdod'a çevirmesini istemiş fakat istedikleri gerçekleşmeyince donamasıyla denizden ve havadan gemiye komando çıkartmış insanı yardım görevlilerini öldürmüştü. 800 yolcusu bulunan Mavi Marmara gemisinde 9 yolcu İsrailli komandolar tarafından hunharca öldürüldü. Türkiye, bu olay üzerine İsrail ilişkilerini sona erdirdive ilişkilerin tekrar normalleşebilmesi için 3 şart koydu; İsrail'in yaşanan olay üzerine özür dilemesi, Saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödenmesi ve İsrail'in Gazze ablukasını sona erdirmesi. Mağdurların adına Türkiye mahkemelerinde de dönemin İsrail başbakanı, genel kurmay başkanı ve saldırıya katılan askerlere yönelik ceza davaları açılmış mahkeme yargılanan İsrailli yetkililer için kırmızı bülten istenmiş davayı gören İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kişiler hakkında yakalama kararı vermişti.

Haklarında yakalama kararı çıkarılanlar; dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Aşkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, Hava Kuvvetleri Komutanı Avişay Levi ve Askeri İstihbarat Servisi Başkanı Amos Yadlin.

Davanın altıncı duruşmasında avukatların taleplerine ilişkin ara kararlarını açıklayan mahkeme yakalama kararına gerekçe olarak, eski İsrailli komutanların "kasten insan öldürmeye azmettirmek" ile suçlanmalarını gösterdi.

İsrail ile yapılan anlaşmalar sonucunda davalar düşürüldü İsrail özür dilemediği gibi Gazze ablukasını da kaldırmadı. İsrail'in ödediği iddia edilen 20 milyon dolarlık tazminatı ise kimi şehit ailelerinin kabul etmediği biliniyor. 

Sonuç olarak İsrail'i en çok köşeye sıkıştıran olaylardan biri olan Mavi Marmara olayı bile İsrail aleyhine kullanılamadı ve İsrail tarafı 20 milyon dolar ödeyerek olayı kapattı. 

Bunların neredeyle İsrail, olaydan 3 yıl sonra Türkiye'den resmi özür dilemiş ve saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödemeyi kabul etmiştir. Olaydan yaklaşık altı buçuk yıl sonra İsrail 20 Milyon Dolar tazminat ödemiştir.