Ana Sayfa Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Erdal Sarıçam
Erdal Sarıçam
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

MAHİNUR ÖZDEMİR GÖKTAŞ

“Benim için başörtüsü dini bir vecibe. Siyasete girerken şunu söyledim: Hiç kimse başörtüsünden vazgeçeceğimi beklememeli.”

Türkiye’nin Cezayir Büyükelçisi’dir. Kendisini “Belçikalı bir Türk” olarak tanımlıyor. Tabi her şeyden önce Müslüman… Batı Avrupa ülkesi olan Belçika’da Müslüman kimliği ile hem yaşamını sürdürmüş hem de siyaset yapmış genç bir politikacıdır. Ayrıca Avrupa’nın ilk başörtülü milletvekilidir. Tutucu, baskıcı ve özgürlüğü işine geldiği gibi yorumlayan Avrupa’da, politikacı olarak ortaya koyduğu hizmetlerden çok, Müslüman kimliği ve başörtüsüyle gündeme getirilen Mahinur Özdemir, 7 Kasım 1982 Schaerbeek doğumlu…

Her gurbetçi gibi Mahinur Hanım’ın da bir hikâyesi var. Bir defa aslen Konyalı. Belçika’ya ilk kez 1969’da dedesi gitmiştir. Yanında Mahinur Hanım’ın babası Hasan Bey ile birlikte. Aslında Hasan Bey iyi eğitimli biri. İmam Hatip Lisesi mezunu… Tarih bölümünde eğitim gördüğü İstanbul Üniversite’sinde başarılı bir öğrenciyken, 1980 döneminin siyasal şartları dolayısıyla eğitimini yarım bırakmak zorunda kalmış. Sonra evlilik ve ardından Brüksel yolculuğu…

Hasan Bey çok zor şartlar altında çalışır Belçika’da… Örneğin Brüksel’de marketlerde basit sıradan işler yaparak geçinmek zorunda kalır. Yabancısı olduğu bir ülkede, ekonomik sıkıntılar içinde yaşam kavgası… Üstelik 5 çocuk… Mahinur Hanım çocukların en büyüğü…

Belçika’da İslam dini, devlet tarafından resmen bir din olarak kabul ediliyor. Bir ara okullardaki Müslüman öğrencilere din dersi verecek bir “öğretmen” ihiyacı doğar. İmam Hatip Lisesi mezunu Hasan Bey için iyi bir iş fırsatıdır bu. Hemen müracaat eder ve sonrasında 11 yıl sürecek olan öğretmenlik serüveni başlar. Saygın, başarılı, nitelikli bir öğretmen olarak dikkat çeker Hasan Bey. Hem bir Türk hem de bir Müslüman olarak çok iyi bir izlenim bırakır çevresinde. Öğretmenliğin sonrasında ticarete atılır. 1998’den bu yana Brüksel’de bir Türk mahallesinde ticari faaliyetlerine devam etmektedir.

Mahinur Hanım, küçük yaşlardan itibaren oldukça sosyal biridir. Hem hayatı tanıması hem de aile bütçesine katkıda bulunması için çalıştığı market gibi bazı iş yerleri, tüm gün insanlarla temas halinde olmasını ve sosyalleşmesini sağlamıştır. Ayrıca solfej ve piyano dersleri de almıştır. Ailesi eğitime büyük önem veriyor. Aydın, birikimli bir aile… O yaşlarda ailesi doktor olmasını arzu etmektedir; o ise avukatlık hayallerinin peşinden gitmeyi tercih eder. Belki de erken yaşlarda bir göçmen olarak yaşadığı ülkede, şahit olduğu bazı haksızlıklardır onu bu düşünceye sevk eden. Bilemiyoruz. Ama adalet için çalışacak biri olma hayali, Mahinur Hanım’ın geleceği hakkında bizlere ipuçları veriyor.

Mahinur Özdemir, lise eğitiminin ardından üniversite tahsiline başlar. Bölümü ekonomi… Ama aynı anda siyasal bilgiler de okumaktadır. İki bölüm bir arada… Mezuniyetin ardından kamu yönetimi alanında yüksek lisans… Üniversite yıllarında son derece aktif bir öğrencidir Mahinur Özdemir. O, hayat felsefesi hakkında şunları söylüyor. “İnsanlar hayatta ya aktör olurlar ya da figüran. Ben aktör olmayı tercih ettim.” Mahinur Hanım aktör olmayı, yani hayatın içinde kendisine bir yer edinmeyi, bu yerde dururken diğer insanlara da faydalı olmayı arzu etmektedir. Bu bakış açısı, Mahinur Hanım’ın siyasete atılması için de önemli bir basamak…

İlerleyen yıllarda hem Avrupadaki Türklerin hem de Belçikalıların ortak sorunlarına çözüm bulmak ve meclisteki sözcülüğünü yapmak için siyasete atılır. Nihayetinde 24 Haziran 2009’da Hıristiyan Demokrat çizgideki CDH’den Brüksel Meclisi’ne seçilir. Sessizce, büyük bir başarıya imza atmıştır aslında. Avrupa’da ve Belçika’da milletvekili seçilen ilk başörtülü olarak da tarihteki yerini almıştır.

Mahinur Özdemir, başörtülü olarak ilk kez mecliste yer aldığı günkü duygularının sorulması üzerine şunları söylemiştir: “O gün heyecanlı bir gündü. Fakat benimle ilgili bazı kişilerin söylemlerinden dolayı da stresliydim. ‘Başörtüsünü yasaklayacak mıyız?’ sorusu gündemdeydi. Ama ilk günüm rahat geçti. Mecliste vekil sayısından çok dünyanın dört bir yanından gelen gazeteciler vardı. Beni üzen tek şey, Türkiye’deki bazı medya kuruluşlarının o günü olduğu gibi yansıtmamasıydı. Türban krizi diye yazılar çıktı ki, zerre kadar gerçekle alakası yoktu.”

Mahinur Özdemir, 30 Temmuz 2010’da Rahmi Göktaş ile hayatını birleştirir. Sonraki yıllarda bir taraftan siyasetle uğraşırken diğer taraftan da iki çocuk (Yusuf ve Hamza) annesi olması münasebetiyle annelik vazifesini icra eder. Kariyerle birlikte annelik görevini de büyük bir başarıyla yürüten Mahinur Özdemir, Türkiye ve dünyadaki siyasi gelişmeleri de yakından takip eder. Sonra birden bir şeyler olur. 1915 Ermeni olaylarının 100. yılı münasebetiyle bir karar alınır. Bu karara göre herkes Ermeni soykırımını tanımak zorundadır. Tanımayanlar çeşitli cezalara çarptırılacaklardır. Yani Ermeni soykırımını reddetmek suç sayılacaktır. İşe bakın! “Ben Ermenilerin soykırıma uğradığını düşünmüyorum” derseniz, suç işlemiş oluyorsunuz! Düşünceye özgürlük, demek ki Avrupa’da böyle işliyor. Mahinur Hanım da doğal olarak Ermeni soykırımını reddeder. Türklerin Ermenilere soykırım uyguladığını kabul etmez. Ve bu sebeple partisinden ihraç edilir. Evet, Mahinur Özdemir, Türklerin Ermenilere soykırım uygulamadığını düşündüğü için partisinden ihraç edilmiştir. Kendi düşüncesini ifade edip, kendi anavatanının milli menfaatlerini savunduğu için…

Mahinur Özdemir’in bu konuyla ilgili açıklamaları şu şekildedir: “İki yıldır görevde olan Genel Başkan Benoit Lutgen, geçen yılki seçimlerde Brüksel’de en fazla oy alan beşinci milletvekili olmama rağmen bana parti içerisinde görünür bir pozisyon vermemiş, komisyon başkanlığı talebimi de reddetmişti. Başörtümden dolayı rahatsızlık duyduğunu biliyordum. Aldıkları karar, beni bir şekilde ihraç etmek istediklerinin ve bunda başörtümün de etkisi olduğunun bir göstergesi. Bu olay bir şekilde bahane oldu.”

Mahinur Özdemir bu açıklamasıyla, Avrupalı politikacıların inançlara ve başörtüsüne nasıl baktıklarını da ortaya koymuş oluyor.

Tek amacının ülkesine ve milletine hizmet etmek olduğunu her fırsatta yüksek sesle ifade eden Mahinur Özdemir, hem milletvekili hem de belediye meclis üyeliği yapmıştır. Ayrıca enerji-çevre, imar-şehir planlama ve sosyal meseleler komisyonlarında da aktif olarak görev almıştır.

Mahinur Özdemir, 12 Eylül 2019 tarihinde açıklanan “Büyükelçi ve Daimi Temsilci Atamaları” çerçevesinde şu an Cezayir Büyükelçisi olarak görev yapmaktadır.

 

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir