Gündem

Mağdur avukatı Zafer Demirçi:  100 çocuk çete kurbanı

İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak kasten ölmelerine neden olan çete hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı.

Abone Ol

ERCAN KÜÇÜK

İstanbul’da Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 725 sayfalık fezlekede 10 bebek hayatını kaybetmesi nedeniyle ‘maktul’ olarak yer aldı. Örgüt lideri olduğu aktarılan şüpheliler F.S. ve İ.G’nin ayrı ayrı 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 273 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Soruşturmayı takip eden savcının tehdit edilmesiyle Türkiye gündemine oturan davadaki mağdurlardan birinin avukatı Avukat Zafer Demirçi, Samimi Haber’e konuştu. Konuyla ilgili ilk haberlerin yaklaşık 6 ay önce yapıldığını ancak o dönem medyada fazla ilgi görmediğine dikkat çeken Av. Demirçi soruşturmada gözaltıların dalga dalga yapıldığını belirtti. Çetenin yaklaşık 100 çocuğu mağdur ettiğini açıklayan Av. Demirci şunları söyledi:

“Bu soruşturma zaten 1.5 sene önceki soruşturma. Bununla alakalı İstanbul Mali Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğü yaptı operasyonu Büyükçekmece Savcılığıyla beraber. Bu savcımız da dosyanın savcısı zaten. Bu soruşturmayla ilgili dalga dalga tutuklamalar yapıldı. Çünkü çok şüpheli var.
Savcının tehdit edilmesi konunun ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Aslında biz ilk haber yaptırdığınızda yaklaşık 6-7  ay önceydi. O zaman medya çok ilgi göstermedi. Şimdi yavaş yavaş savcılığın tehdit edilmesiyle beraber ilgi gündeme gelmeye başladı. 

Herhalde toplam alınan sayısı 70-80'i bulmuştur. Ama tutuklu sayısı 25. Bununla alakalı Cumhuriyet Savcısı fezlekeyi hazırladı. Bakırköy Adliyesine gönderdi orada da iddianame yazılacak. Muhtemelen önümüzdeki hafta davası açılmış olur. 

12 çocuk ölüyor. 7 çocuk da çok ağır şekilde engelli kalıyor. Bunun harici tabii daha mağdur olan, bakımında eksiklik olmuş veya ihmaller olmuş gibi. Böyle mağdur sayısı benim bildiğim 100 civarında. Şüpheli sayısı 300 civarında. Tabii dosyada gizlilik var. Tüm ayrıntılarıyla bilmiyoruz. Sadece kısım kısım medya sızanlar var biz de onlardan takip ediyoruz. Diğer şüphelilerin veya müştekilerin verdiği ifadelerden, sorulan sorulardan az çok tahmin ediyoruz.

Hastanelerle ilgili yeni doğan yoğun bakımlarının taşere edilmesi gibi bir durum söz konusu. Doktor F.S. mesela sadece bir hastane yok ama bir bakıyorsun bir sürü hastane var. 7-8 hastanenin adı geçiyor ama doktor adı bir tane. 

Tüm hastanelerle bu kişi gitmiş anlaşmış. ‘Ben sizin yoğun bakımınızı dolduracağım’ demiş. Ona göre kar elde edecekler. Çünkü yeni doğan yoğun bakımda ciddi para alıyorlar devletten. 1.5-2 sene önce 8bin TL günlük alıyorlardı. Baktığınız zaman bu tüm hastaneler anlaşmış taşere edilmiş. Bir doktor aynı anda 6-7 hastanede çalışamayacağını göre. 

Kendi 1-2 doktoru daha var. Bu şekilde böyle 2-3 kişilik grupla bu kadar hastaneyi telefonla uzaktan yönetip idare etmeye çalışmış. Örneğin 7 günde belki taburcu olacak hastaları da 30 gün 40 gün 50 gün tutmuşlar. Oradan ciddi bir kazanç elde etmişler. Bu sefer kamu kurum kuruluşlarını da dolandırmış oluyorlar. Oradaki ihlallerden dolayı çocukların bazısı ölmüş bazı engelli kalmış. Fazladan tutulursa orada bir hürriyeti tahdit suçu da var. 273 yılla yargılanıyor bu doktor. Savcı fezlekesi o şekilde, iddianame de o şekilde olacak muhtemelen. 273 sene almaz belki ama yine daha üstten alacağını düşünüyorum ben. En azından ciddi bir ceza alacak. 

Mağdur aileler ne yapmalı?

Av. Demirçi yenidoğan bebek çetesi mağduru başkan aileler varsa onların da savcılığa şikayetçi olmaları gerektiğini söyledi:
“Eğer doktor F.S. veya diğer hemşirelerle muhatap oldularsa öncelikle gidip savcılığa dilekçe verecekler. Adı geçen hastanelerde eğer böyle bir şey olduğundan şüphelenirlerse, savcılığa gidip dilekçeyle bu dosyaya katılma talebinde bulunmaları lazım. Eğer bu şikayet sonucunda yapılacak incelemede hakikaten hastaneler doktorlar kusurlu çıkarsa, bu cezanın yanına bir de tazminat davaları açmaları lazım.
Hastanelerin bir ceza alma durumu yok. Sağlık Bakanlığı idari soruşturması yürütüyor ondan bilgimiz var. Bizim müvekkilimizi de çağırdılar idari soruşturma için. Hastanelerle alakalı ve bu işe karışan doktorlarla ilgili. O idari soruşturma sonucunda lisans iptali mi olur başka bir para cezası mı verilir veya aynı başka bir işlem mi yaptırılır bilmiyorum. Ama muhakkak idari karşılıklı olacaktır. Devlet onlara ciddi bir ceza kesecektir. "