Mafya dünyasının en önemli isimlerinden, dünyanın en büyük uyuşturucu kaçakçılarından Urfi Çetinkaya, tutuklu bulunduğu İzmir Menemen R Tipi Cezaevinde bu sabah vefat etti.
Mafya aleminde ve kamuoyunda ‘Türk Escobar’ lakabıyla anılan Çetinkaya, aslen Malatya Pötürgeli olmakla birlikte, 1958 yılında Trabzon Maçka’da doğmuştu. Genç yaşlardan itibaren sigara ve uyuşturucu kaçakçılığına başlayan Çetinkaya, 1980’lerin başından itibaren İstanbul’u merkez edinerek zehir ticaretine devam etmiş, uyuşturucu piyasasının en büyüklerinden biri haline dönüşmüştü.
Kendisini yargılayan savcıya kilolarca uyuşturucu gönderdi
İllegal çalışma alanını silah, mermi ve gümrük kaçakçılığına kadar genişleten Çetinkaya, 12 Eylül askeri darbesinin ardından tutuklandı. Hapisten çıktıktan sonra, 1989’da bir kez daha tutuklandı. 1992’de İspanya’da yakalanıp, uyuşturucu ticareti suçundan 4 yıl hapis yattı. Çetinkaya hapisten çıktıktan sonra, İspanya’daki duruşmalar sırasında kendisine; “Pis Türk!” diyen İspanyol savcı Balthazar Garzon’a, üzerinde “Savcı Balthazar Garzon’un sağlığına iyi gelir” notu iliştirilmiş kilolarca uyuşturucu göndermişti.
Türkiye’de de sık hapislere giren Çetinkaya, 2000 yılındaki ‘Matador Operasyonu’yla yeniden cezaevine girip, 2003’te çıkabildi. Çıktıktan birkaç ay sonra bu kez yanında 507 kilo eroinle (Son Tango Operasyonu) yakalanıp hapse atıldı. Tekerlekli sandalyeye mahkum durumda olmasından dolayı, 2012 yılında sağlık durumu gerekçe gösterilerek tahliye edildi.
Uyuşturucu parasıyla 9 okul yaptırmıştı
Ömrünün büyük bölümünü hapiste geçiren Çetinkaya, uyuşturucudan kazandığı paralarla 9 okul bile yaptırmış, hatta bu nedenle resmi makamlardan “takdirname” bile almıştı.
‘Türk Escobar’ 1988 yılındaki bir operasyon sırasında polisin “dur” ihtarına uymayıp kaçmaya çalışmış, omurgasından vurulmuş, bu yüzden tekerlekli sandalyeye mahkum duruma gelmişti. Çetinkaya en son, kesinleşmiş 24 yıl hapis cezası ve kırmızı bültenle aranırken Nisan 2023’te İstanbul’da yakalanarak tutuklanmıştı.