Fetullahçı Terör Örgütü elebaşı Fetullah Gülen, Pensilvanya'daki çiftlikten kaçırıldığında "ölümün yaklaştığı ve güç savaşlarının başladığı" ortaya çıkmıştı. Yeğen Ebuseleme Gülen, yayınladığı videolarla bu mücadelenin fitilini ateşledi. İfşa videolarıyla örgütte bir bir dökülmeler başladı: Çalınan himmet paraları, alınan lüks evler, el konulan paralar, kaptırılan yüz milyonlarca dolar ve euro, mahrem yapı zulmü, cezaevlerindekileri unutmalar ve nihayetinde "abi ve imamlara ağır eleştiriler!" İşte bundan sonra yaşanacaklara dair ipuçlarını içeren bilgiler.
FETÖ ile ilgili en karşılığını bulan tanım belki de buydu: Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet!
Bundan sonra yaşanacaklara bu çerçeveden bakmak lazım. Örgüt tabanında hâlâ bağlılığını sürdürenler, muhtemelen hep bir işaret bekleyecekler. Bir kısmı duruma göre vaziyet alacak. Konuştuğum bir kaynağa göre FETÖ'nün mahreme bulaşmamış tabanına Nurcu Okuyucu/Yazıcı grupları talip. Daha küçük olan bu gruplar, sayısal olarak bu yapıyı kontrol etmek isteyebilir. Tabanın yüzde 20'sine bile ulaşsalar, güçleri 10 kat artar. İdeolojik ve öğreti olarak çok uzak değiller ayrıca. Bu yapıda yer alanların "tasavvuf" merkezli yapılara geçişi, bu öğretiyi almadıkları için hâliyle zor. Ayrıca diğer tasavvufi yapılar, zamanında açıkça olmasa bile hep eleştirildi. Yani zihinlerde bir set oluşturuldu.
Orta yapı pragmatik davranacaktır
Örgütün orta katmanını oluşturan yapı, ticaret organizasyonu içindeydi. Tabandan gelen himmet paralarının çapının bunlara ulaşması imkânsızdı. Dolayısıyla bu katmanda yer alanlar sessiz kalıp kimin kazanacağını görmek isteyecektir. Hâlâ devlete bağlı olmadıkları kesin. Şimdilik sadece işlerini yürütüyorlar. Pragmatik olarak zarar görmeyecekleri şekilde "kazananın yanında" olacaklardır. Ama uzun bir iç çatışma ve lider seçememe, bunları kaçırabilir. Ve "düşman" saflarına geçebilirler.
Tüm bunlar yaşanırken, ideolojik ve teolojik beslemenin nereden yapılacağı önem kazanacak. Örgüt lideri Fetullah Gülen'in vaaz ve kitapları mı referans olmaya devam edecek, yoksa Said Nursi'nin Risale-i Nur eserine mi odaklanılacak ya da klasik İslam öğretisine dönülüp Kur'an-ı Kerim ve hadislere mi yöneliş olacak? Her üç yol, örgütün tepesindekiler ve tabana bundan sonra yürünecek yol için bir mesaj olacak. İzlenecek bu yollar, dağılma/parçalanmanın hızı ve şiddetini etkileyebilir.
Kaçıranlar, Gülen'in vadesinin dolduğunu düşünüyorlardı. Her İslami grupta olduğu gibi FETÖ'de, terörist başının ölümünden sonra ne olacak endişesi var. Hem taban, hem örgüt, hem devlet süreci merakla takip ediyordu. İşte durumu özetleyen yapılanmalar.
FETÖ'de dört yıldır bir çekişme var. Yenilikçiler, "Hocaefendi iyi ama çevresi kötü yönlendiriyor" görüşü etrafında toplanıyorlardı. Ama yeğenin ifşa videoları bu algıyı çökertti. Herkes her şeyi biliyordu ve "organize bir kötülük çetesi" mevcuttu. Gülen'i kaçırıp adeta rehin alan grubun hedefi, sağlığında ona vekilini açıklatmaktı. Ama bunu başaramadılar. Şura veya istişare heyetiyle bu yapının yönetilemeyeceğinin farkındalar. Çünkü hesaplaşma gergin geçebilir. Belki kan bile dökülebilir. O zaman tepki çekmeyecek bir halife lazım. Grubun kafasındaki isim İsmail Büyükçelebi. Hırsı olmayan vasat abilerden olması nedeniyle Büyükçelebi'ye tabandan tepki gelmeyeceğini düşünüyorlar. Grubun operasyon elemanları Cevdet Türkyolu ve Barbaros Kocakurt. Ama yeğen Gülen, bu ikiliye şimdiye kadar çok zarar verdi.
Beklentiye göre her grup kendi gücünü gösterecek. İlk gruptakiler, bir keramet iddiasıyla ortaya çıkabilirler. Gülen ezoterik bir örgüt altyapısı inşa etmiş durumda. Halley kuyruklu yıldızı bir simge mesela. Ezoterizm, bir konudaki derin bilgilerin ve sırların ehil olmayanlardan gizlenerek, bir üstat tarafından sadece ehil olanlara inisiyasyon yoluyla öğretilmesi anlamına geliyor. Mesela Büyükçelebi'ye bir takım güçler vehmedilebilir.
ABD mi, Avrupa mı kazanacak?
Tabi bu paylaşımda CIA ve FBI'ın tercihleri önemli olacak. Mustafa Özcan, hem FBI hem de CIA ile bağlantıya sahip. Özcan, 15 Temmuz sonrası firari olduğu dönemde İngiliz ve Alman istihbaratıyla da ilişki geliştirdi; aynı zamanda örgütün parasal gücüne hâkim. Her ne kadar toplanan himmet azalmış olsa bile, kurban karşılamaya yetmese de yatırımlar Özcan'ın denetiminde. Para gücünün elinde bulunması, bu grubu avantajlı hale getiriyor. Mustafa Özcan aynı zamanda Alman Gizli Servisi BND'nin koruması ve gözetimi altında. Necip Hablemitoğlu suikastı, Enver Altaylı-Mustafa Özcan ilişkisi ve Almanya'nın rolü hâlâ aydınlatılamadı. Enver Altaylı'ya cezaevindeki rutin Alman bürokrat ziyareti dikkat çekici. Aynı şekilde Altaylı'nın Rus Gizli Servisi (FSB) bağlantısı önemli. Yani Mustafa Özcan yapılanması, BND ve FSB için paha biçilmez bir istihbarat alt yapısı anlamına geliyor. CIA'nın buna kayıtsız kalması düşünülemez. Akın İpek, eğer Mustafa Özcan tarafında yer alırsa dengeler tamamen değişebilir.
Bir iddiaya göre FETÖ'nün eski en kuvvetli imamı Kemalettin Özdemir, FBI ile güçlü ilişkiye sahip. Bunlar istihbarat analizleri net olarak delillendirmek zor. Ama zamanında FBI'ın Gülen'in vize almasında zorluk çıkarması ve Kozanlı Ömer olarak bilinen Osman Hilmi Özdil'i hedef seçilmesi dikkat çekici. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında iddianame hazırlanan Kemalettin Özdemir, babasından gelen durumla işin ilim kanadında. Kemalettin Özdemir hadis dersleri veriyordu. Pasifize edildiği dönemlerde bile Fetullah Gülen'le bağı hep sürdü. Bir kenarda unutulmadı. Tabanı ilimle tutmak isteyebilir. Özdemir'in mahrem yapılanmanın en kritik olduğu 20 yıllık bilgilerin tek sahibi olması başka bir avantaj.
Bir istihbarat analizine göre bu gruplardan sadece Mustafa Özcan, devletle barışmayı deneyebilir. Para kontrolü ve gücünü kaybetmek istemeyen grup "yüklerinden!" kurtulma yoluyla devlete mesaj yollayabilir. Ama örgüt içinde bu yapının kirli işlerinin çokluğu konuşuluyor. Birbirine geçmiş grift ve kirli ilişkiler, süreci net görmeyi zorlaştırıyor. Örgütteki para, mal, güç paylaşım savaşlarında herkes bildiklerini/gördüklerini şimdilik sınırlı bile olsa paylaşıyor. Zaman ilerledikçe dengeler ve koalisyonlar değişebilir.
NOT: Bizzat Fetullah Gülen'in ve çetesinin ağır baskılarına maruz kaldım. İşsiz bıraktırıldım ve işe başlamama engel olundu. Tam 10 yıl boyunca sistematik gözaltı-hapis söylentileriyle mobbing yapıldı. Hali hayatında; iyi bir insan ve iyi bir Müslüman olarak bilmezdim! İslâm ve Müslümanlara zarar verdiğine şahit oldum! Dünyevi ve uhrevi haklarım haram olsun. Menzili cehennem, makamı hâviye çukurları olsun.