Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından açıklanan yeni kabine özellikle de Maliye Bakanı'nın Mehmet Şimşek olmasının piyasalarda olumlu rüzgarların esmesine neden olup olmayacağı merak konusu olmuştu. Şimşek'in TBMM'de yemin edip görevine başladığı gün olan dün döviz rekor bir yükseliş gösterdi. Gözler döviz kurlarına çevriliyken herkes bundan sonraki hamlenin ne olacağını ve sonuçlarını tartışmaya başladı. Dövizde yüzde 7'ye yaklaşan değer kaybını yorumlamaya çalışan uzmanlar  TL’nin kademeli olarak değer kaybetmesini beklediklerini ancak bunun ölçülü olmadığını dile getirdi. Aralık 2021’deki benzer bir şok beklemediklerini dile getiren uzmanlar fiyatların dengeye oturmasıyla oynaklığın düşeceğini söyledi. Uzmanlar ayrıca faiz artışına dikkat çekti. Gedik Yatırım Baş Ekonomisti Serkan Gönençler şunları dedi: "Seçimlerin ardından ekonomi yönetiminin hem ihracatı desteklemek hem de yıllık yüzde 60-70 temposuyla artış gösteren tüketim malı ithalatını sınırlandırmak için TL’nin kademeli olarak değer kaybetmesine izin vermesi zaten beklenen bir gelişmeydi. Bununla beraber, kur korumalı mevduat (KKM) büyüklüğünün 125 milyar dolara ulaşması nedeniyle, TL’deki sert değer kayıpları kamu için çok büyük bir yük doğuracağından, bu değer kaybının ölçülü olarak gerçekleşmesi de gerekiyor. Ancak, kurda son birkaç günde görülen hareketin ölçülü olduğunu söylemek giderek zorlaşıyor. Bu hareket, Mehmet Şimşek’in atanmasıyla artan konvansiyonel ekonomi politikalarına dönüş beklentileriyle birlikte, Merkez Bankası’ndan bir faiz adımı atılması beklentilerini (olağanüstü bir toplantı da dahil olmak üzere) pekiştirebilir." ARALIK 2021’DEKİ GİBİ OLUR MU? Marbaş Menkul Genel Müdür Yardımcısı Soner Kuru ise şunları dile getirdi: "Seçim öncesi özellikle kurun belirli seviyelerde suni yöntemlerle baskılanmış olması orada bir miktar köpük oluşturmuştu. Mehmet Şimşek’in verdiği sinyaller üzerinden bir okuma yaptığımızda serbest piyasa mekanizması içinde kalınarak fiyatların olması gerektiği yere gelmesine izin verileceğini anlıyoruz. Bunu bir normalleşme olarak takip ediyoruz. Kur için birçok adil değer hesaplaması yapılabilir ancak son bu buçuk yıllık perspektifte kurun, fiyatların genel seviyesi kadar yükselmediğini takip ettik. Bu yükseliş hareketinin Aralık 2021’de yaşadığımıza benzer bir atağa dönüşme ihtimalini çok düşük görüyoruz. Fiyatlar kendi dengesine geldikten sonra volatilite düşecektir. Önümüzdeki dönemde Merkez Bankası faizlerinin piyasa faizlerine yakın şekilde güncellenmesini bekliyoruz."