Dilan Polat Engin Polat çifti kimdir? Niçin Türkiye'nin gündemindedir? Ne ile suçlanıyorlar? Mali Suçlar Araştırma Kurumu'nun haklarında hazırladıkları son raporda ne yer alıyor?

Gazete Duvar yazarı Bahadır Özgür, Türkiye’nin gündemindeki çift ile ilgili her şeyi tüm detaylarıyla anlattı.

Didem Polat ve Engin Polat çifti aslında uzun süredir magazin gündemiyle Türkiye'nin gündemine geliyorlardı. Magazin olaylarıyla sosyal medyada paylaştıkları lüks yaşamları dikkati çekiyordu. Son olarak Engin Polat'ın eşi Didem Polat'a doğum gününde bir özel jet hediye ettiği haberiyle beraber magazinden çıkıp bir kriminal gündemin vakası haline geldiler. Herkes bu servetin nereden kaynaklandığını sormaya başladı. Nitekim seçimden önce ciddi ifşa ve iddialarıyla gündeme gelen Muhammet Yakut'un gazeteci Erk Acarer de verdiği bir röportajda Dilan Polat ve Engin Polat'ın Akmerkez deki ofislerinde Dubai bağlantılı olarak mail order yöntemiyle kara para aktardığını iddia etmesi, bir anda bu çiftin şirketleri üzerinden kara para akıyormuş sorularını tartışmaya açmıştı ve dikkatleri onların magazin gündeminden ziyade şirketlerini ve ticari ilişkilerine çekmişti.

Tam bunlar tartışılırken Mali Suçlar Araştırma Kurumu harekete geçti ve bugün ortaya çıkan bir raporda 200 milyon liralık bir şüpheli işlem tespit edildiği ifade edildi.

Bahadır Özgür, hem bu işlemleri hem MASAK’ın raporunda nelerin yer aldığını ve kara para aklamanın kozmetik sektörü üzerinden nasıl yapıldığını anlattı.

DİLAN POLAT VE ENGİN POLAT NASIL BÜYÜDÜ?

AK Parti zamanı benzerine çok tanık olduğumuz, daha önce ne iş yaptığı belli olmayan, çok genç yaşta zenginleşmiş, servet sahibi olmuş kimseleri görmeye alıştık. Aslında aşina olduk buna. Didem Polat, Engin Polat da bunlardan bir tanesiydi. Engin Polat daha yirmi bir yaşındayken inşaat işlerine girmiş, bazı kamu ihaleleri almış, özel projeler gerçekleştirmiş bir inşaatçı idi. 30'una geldiğinde ise eşi Dilan Polat la beraber kozmetik, otomotiv, inşaat ve mücevherat olmak üzere tam on altı şirketin sahibi olmuşlardı. Dikkat çeken işleri ise estetik merkezleri ve kozmetik ürünlerini sattıkları e ticaret şirketleri idi. Kozmetik ürünlerini sattıkları bu şirketler tam 46 ilde şube açmışlar, kısa sürede ve Dubai ile ticarete başlamışlardı. Bütün dikkatler de esasında buraya çevrildi. Dilan Polat çıktığı magazin programlarında yaptığı harcamaları anlatmaya başladığı anda ödediği vergiler gündeme geldi.

“AYDA 750 BİN LİRA HARCIYORUM”

“Ayda 750 bin lira harcıyorum dediği zaman vergi uzmanları böyle bir harcama yapabilmesi için 7 milyon liradan fazla para kazanması gerektiğini ortaya koymuşlardı. Ama Dilan Polat'ı sadece 15 bin lira para ödediği ortaya çıktı ve bu kara para tartışmaları içinde çok daha dikkat çekici hale geldi. Muhammet Yakut'un iddiasından sonra MASAK harekete geçti ve bir rapor hazırladı. Masak’ın raporunda özetle şunlar yer alıyordu. Dilan Polat ve Engin Polat'ın sahibi olduğu 16 şirket içinde kendi aralarındaki ticarette 200 milyon liraya yakın bir şüpheli işlemin yer aldığı belirlendi. Esas itibariyle de bütün şirketlerin gelirinin 500 milyon liraya yakını internet ticareti üzerinden gerçekleşmişti ve bu ticaret üzerinde şüpheler ortaya konuldu raporda.”

PEKİ, DİLAN POLAT VE ENGİN POLAT BU İŞLEMLERİ NASIL GERÇEKLEŞTİRMİŞTİ?

Muhammet Yakut'un söylediği mail order üzerinden kara para aklamanın nasıl olduğunu kısaca anlattıktan sonra Bahadır Özgür, Dilan Polat ve Engin Polat ile ilgili MASAK raporundaki detayları açıkladı:

“Mail order esasında çok eskiden beri kullanılan, bizim ülkede yaygın olmasa da Amerika'da posta çekili ödeme sistemini modern halidir. Yani kredi kartı ve pos cihazı üzerinden bir ödeme sistemidir. Bu işlem şöyle gerçekleşir. Normalde alışveriş işlerimizde kredi kartını pos cihazına okutuyoruz ancak mail order da karttaki bilgileri elle pos cihazına girersiniz. Bu şöyle bir avantaj sağlar. Dünyanın neresinde olursanız olun herhangi bir ülkedeki bir işletmeden alışveriş yapmanızı sağlar. Sadece işletmenin sahibiyle temasa geçip kart bilgilerini gönderirsiniz, işletme sahibi POS cihazına elle kart bilgilerini girer. Böylece banka birkaç gün sonra parayı hesabınıza yatırır. Esasında mail order işlemi bu. Ancak dünyada baktığımız zaman bu işlem üzerinde çok yoğun kara para aklama iddialarına gündeme geldiğini söylemek lazım.”

PEKİ, DİLAN POLAT VE ENGİN POLAT'IN ŞİRKETLERİNDE BU SİSTEM NASIL KULLANILMIŞTI?

“Masak’ın tespit ettiği işlemler şöyle gerçekleşmişti. 16 şirket arasında alıcı ve satıcılar yine aynı kişiler. Bu şirketlerin hepsi aile işletmesi. Pek çoğunun istihdamı yer almıyor ve ticaret internet üzerinden gerçekleşiyor. Nakit paralar bir şirkete geldikten sonra aynı gün çekiliyor. Engin Polat ve Dilan Polat'ın özel hesabına aktarılıyor. Daha sonra sahibi oldukları otomatik gayrimenkul şirketi üzerinden hem lüks otomobil satın alıyor hem de lüks daireler ve villalar satın alınıyor. Masak bu işi tespit etti ve asıl itibariyle de şüphe duyduğu işlemler bunlar da.

PEKİ, ALIM SATIM NASIL GERÇEKLEŞTİ, ÖDEMELER NASIL GERÇEKLEŞTİ?

“Asıl mevzu bu. Masak’ın tespitine göre iyi kod adlı bir elektronik ödeme sistemi kullanılıyor. Dilan Polat ve Engin Polat'ın şirketleri içinde iyi kod. Geçtiğimiz yaz Hintli PayU adlı küresel ödeme şirketine 165 milyon dolara satılmış bir Türk ödeme şirketi idi. Bu tür ödeme şirketlerinde şu tür bir işlem gerçekleşiyor. Sanal POS kullanılabiliyor. Yani siz aslında hiçbir kayda gerek duymadan çok kısa bir zamanda parayı bir hesaptan bir hesaba aktarmanızı sağlıyor. Dolayısıyla dünyada da en çok kara para aklama yöntemlerinden birisi olarak son yıllarda buna işaret ediliyordu. Dilan Polat ve Engin Polat'ın kozmetik ürünü satışında kullandığı ödeme sistemi buydu ve MASAK da buraya dikkat çekiyordu.”

PEKİ KOZMETİK SEKTÖRÜNDE KARA PARA AKLAMA YAYGIN BİR ŞEY Mİ VE BENZER DAVALAR VAR MI?

“Bu konuda aslında dünyada son yıllarda örnekler çoğalmaya başladı. 2018'de Hong Kong da tıpkı Dilan Polat ve Engin Polat'a benzer e-ticaret şirketi üzerinden yükselen bir kozmetik içi dikkat çekmişti ve incelemeye alınmıştı inceleme de sonucunda bu kozmetik içinin çok hızlı bir şekilde şube seçtiği ve bu şubeler arasında para transferi tespit edilmişti.

Bu kozmetik şirketinin para aklama işi Çin bir takım kara aracıların, suç geliri elde edenlerin parasını akladı ortaya çıkmıştı. Çok yakın bir zamanda 2021'de çok daha büyük bir olay dünyanın gündemine geldi. O da Slovenya'da. Slovenya Başbakanının danışmanı olan bir kişi. Lüks Faktör isimli bir kozmetik firmasının sahibi. Bütün Balkanlar'da etkin olan ve Dubai ile ticaret yapan bir şirket. Benzer yöntemlerle kara para aktardığı ortaya çıkmıştı. Dolayısıyla esasında son yıllarda kozmetik estetik ürünler üzerinden ve ticaret şirketleri üzerine kara para aklama işin çok yaygın olduğunu görüyoruz. Türkiye'deki Dilan Polat Engin Polat vakası da bu konudaki ilk örnek.

Bundan sonra ne olacak? Aslında biraz bunu sormak lazım, ilk olarak Türkiye de kara para aklamanın neredeyse cezası yok gibi. Bunu nereden hatırlıyoruz? Son yılların en büyük kara para davalarından birisi Sezgin Baran Korkmaz davası idi. Kaldı ki Türkiye açmadı bu davayı. ABD hazinesinden dolandırılan paranın Türkiye'de saklandığı iddiasıyla ABD tarafından açılan davanın bir uzantısı olarak ve ABD'nin baskısıyla Türkiye'de açılmıştı. Ve Türkiye'de açılan davada istenen cezalar maksimum 7 yıldı. Yani Türkiye'de kara paranın, kara para aklamanın bir müeyyidesi, cezai müeyyidesi bulunmuyor. En fazla aklanan miktara el konulabiliyor. Dilan Polat, Engin Polat çiftinde de eğer ki para atladıkları tespit edilirse yapılacak şey hapis cezasından ziyade mal varlıklarına suçtan elde edildiği ortaya çıkartılan, tespit edilen gelire el konup anlamayacağı. Ancak böyle bir örnek şiirden şu ana kadar Türkiye'de çok yaşadığımız bir durum değil”

POLİSİYE OPERASYONLAR YETERLİ Mİ?

“Dilan Polat ve Engin Polat vakası bize şunu gösterdi.” diyen Özgür, Türkiye'de uzun süredir kara para ve organize suçun tartışıldığını hatırlattığı açıklamalarının devamında ise şunları dile getirdi:

“Küresel organize suç örgütlerinin Türkiye'de üs kurduğunu, para aklama işini Türkiye'de yaptıklarına dair olaylar, iddialar, vakalarla karşılaşıyoruz. Bütün bunlar tartışırken temel soru şuydu: Polisiye operasyonlar yeterli mi? Dilan Polat ve Engin Polat vakası şunu gösterdi ki. Esasında polisiye operasyonların yanında Mali Suçları Araştırma Kurumu eğer ki elindeki gücü ve yetkiyi uygularsa, yani hiçbir başvuruya, herhangi bir soruşturmaya gerek duymadan şüpheli işlemlerin peşine düşerse, kara para aklama vakalarının daha da rahat aynen aydınlatılacağını gördük. Zaten Türkiye'deki temel sorunda buydu. Nereden buldun yasası kaldırıldıktan sonra servetlerin, şüpheli banka hesaplarının, para transferlerinin kaynağı nerede Hiç sorulmuyordu. Oysaki aslında eldeki yasalarla da, eldeki kurumlarla da bunların üzerine gitmek mümkündü.

“SORUŞTURMA SÜLEYMAN SOYLU’YA UZANACAK MI?”

Şimdi Didem Polat Engin Polat vakasında bu işlemin nasıl ilerleyeceğini göreceğiz. Önemli olan şu. Kara para ticareti sadece 1 2 kişinin ya sadece suç dünyasına ait bir vaka değildir. Buradaki önemli olan şey, suçtan elde edilen gelirin sisteme yasal bir şekilde sokulması. Dolayısıyla siyasette, hukukta bir bunu yapabilmek için bir güç gerektiriyor ve Dilan Polat Engin Polat çiftinin siyasetteki en güçlü ilişkisinin de Süleyman Soylu olduğu ortaya çıktı. Bu soruşturma bakalım Süleyman Soylu'ya ulaşacak mı? Paranın izi sürülecek mi? Paranın Dubai'deki kaynağını tespit edilebilecek mi ve bu konuda bir uluslararası işbirliğine gidilecek mi? Önümüzdeki dönemde cevabını arayacağımız sorular bunlar olacak.”