Çetin, Sahte ve imitasyon ürünlere dikkat çekerek her vatandaşımızın Sağlık Bakanlığı uygulaması olan ÜTS ( ÜRÜN TAKİP SİSTEMİ) uygulamasını cep telefonuna indirmesini istedi. Ürün üzerindeki barkodu okutun. Ürün gerçek veya sahte olduğunu net göreceksiniz. Sahte ürünleri de anında altındaki butondan şikâyet edebilirsiniz.”dedi.
Önce bakanlık kaydı yapılır
Çetin, vatandaşı sahte ürünlere karşı uyardı. Kozmetik üretecek firmaların önce Sağlık Bakanlığı’na firma kaydı yaptırması gerektiğinin altını çizen Çetin,”Onay geldikten sonra ürünlerin ÜTS (ÜRÜN TAKİP SİSTEMİ) kaydı yapılır. Bu esnada ürüne ait her türlü bilgi sisteme yüklenir. Bakanlık ‘kaydı alındı’ dedikten sonra ürün kabul edilmiş olur” dedi.
3 Ay boyunca kontrol edilir
Ürünlerin 3 ay boyunca her gün kontrolden geçtiğini söyleyen İsmail Çetin,” Herhangi bir sıkıntı çıkmazsa ürün piyasaya sürülür. Ama gelin görün ki piyasadaki kozmetik ürünlerinin sadece yüzde 20’si bu aşamalardan geçerek piyasaya sürülüyor. Biz Acvit Kozmetik olarak bütün izinler, raporlar ve testlerden geçtikten sonra ürünü halkımızla buluşturuyoruz” diye konuştu.
Mutlaka UTS sistemine girip bakın
İsmail Çetin, UTS sistemine kutu üzerinde yazan barkodun girilmesi halinde ürünün kime ait olduğunun, sahte olup olmadığının ortaya çıktığını söyledi. Kozmetik ürünlerinde piyasa kirliliğinin çok olduğunu dile getiren Çetin,”Halkımızı sahte ve imitasyon ürünleri kullanmama noktasında uyardı.
Bakanlıktan denetimlerin arttırılmasını istiyoruz
Çetin, “Kozmetik ürünlerinde piyasa kirliliği aldı başını gidiyor. Sağlık Bakanlığından ricamız denetimlerin arttırılmasıdır. Denetimlere de nihai tüketiciden başlayarak harekete geçilmesidir. Nihai tüketicinin elindeki ürünü incelemeye almasıdır. Yani sondan başa doğru gelirse o zaman ürün bakanlık onaylımı, değil mi? Merdiven altımı, değil mi? daha kolay sonuca ulaşıldığı görülecektir. Bakanlık veya yetkili merciiler sahte ürünü, imitasyon ürünü depoda bulabilirse işlem yapmaktadır. Bu yolla sonuca ulaşmak çok zordur.
Ülkemizde merdiven altı ve ithal görünümlü imitasyon ürünler %79 teşkil ediyor
Ülkemizde merdiven altı ve ithal görünümlü imitasyon ürünler %79 teşkil etmektedir. Piyasada bulunan birçok ürünün bakanlık onayı yok. Kutu ve etiket yaptırıp içini dolduran satıyor. Bizim ürettiğimiz ürün maliyetinin yarısına satan birçok firma var. Biz hayret ediyoruz. Maliyetler belli, yarısına nasıl satılabiliyor diye…
Kozmetik ürünleri üzerinde yapmış olduğumuz araştırmalarda,
İmitasyon ürün üretimi %29
Merdiven altı ürün üretimi %34
Rastgele aktar karışım ürünleri %16
Bakanlık bildirimli ürün üretimi ise sadece %21 lerde olduğunu gözlemledik.
Kozmetik üretiminde kabaca izlenen yöntem şöyledir
Kozmetik üretecek firmalar önce Sağlık Bakanlığına kayıt yaptırır. Onay geldikten sonra sorumlu teknik eleman anlaşması yapılır. Daha sonra ürünlerin UTS sisteminden kaydı yapılır. Bu kayıt esnasında ürüne ait her türlü bilgi, ürün resmi ve formülasyonu sisteme tek tek yüklenir. Bakanlık kaydı alındı dedikten sonra ürün kabul edilmiş olur.
Daha sonra ürüne ait Sağlık bakanlığının istemiş olduğu Güvenlik Bilgi Formu hazırlanır. Bu formda ürüne ait stabilite ve koruyucu testi yapılır. Bu testler 3 ay boyunca her gün kontrolden geçer. 3 Ay boyunca herhangi bir sıkıntı çıkmadığı takdirde ürün piyasaya sürülür. Bu belgenin de Sağlık Bakanlığından eğitim almış sertifikalı uzmanlar tarafından imzalanması şarttır. Bu işlemler aynı zamanda E-imza ile UTS Sisteminde onay altına alınmış olur. Kabaca işleyiş böyledir.
Ama gelin görün ki piyasadaki kozmetik ürünlerinin sadece %20 si bu aşamalardan geçerek piyasaya sürülmektedir. Biz Acvit Kozmetik olarak başlangıçtan sonuna kadar bütün izinler, raporlar, testlerden geçtikten sonra ürünümüzü halkımızla buluşturmaktayız.
Korsan taksi neyse, imitasyon veya merdiven altı üretim o
Biz Acvit Kozmetik olarak her türlü bakanlık kurallarına tek tek uyarak adım atmaktayız. Birçok firmada da bu hassasiyet var. Üst segment üretip insanımıza faydalı olmaya çalışıyoruz. Fakat birçok kişi imitasyon veya çakma ürünü üretip maliyetsiz piyasaya sürmektedir. Bu ürünler insan sağlığına zarar verdiği gibi, piyasa şartlarını da allak bullak etmektedir. Resmen bir emek hırsızlığı ile karşı karşıyayız.
