Kültür-Sanat

Köydeki Roma tiyatrosu şimdilik toprak altında

Çanakkale Ezine ilçesinin Dalyan köyünde toprak ve ağaçlar altında kalmış 2 bin 400 yıllık Roma tiyatrosu, açığa çıkarılmayı bekliyor. 12 bin kişilik tarihi tiyatronun bulunduğu köyde kazı çalışmaları 3 aydır sürüyor.

Abone Ol

Türkiye topraklarının her adımından tarih fışkırdığı tezi bir kez daha gerçeğe dönüştü. Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Dalyan köyünde bulunan ve tamamen toprak altında kalan 12 bin kişilik Roma tiyatrosu gün yüzüne çıkarılmayı bekliyor. 

Tam 2 bin 400 yıllık Alexandria Troas Antik Kenti'nde bu yılki kazılar geçtiğimiz 1 Temmuz’da başladı; yıl sonuna dek devam edecek. Kazılar Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izin ve desteğiyle yürütülüyor. Ayrıca kazılara Ankara Üniversitesi, İÇDAŞ şirketi de çeşitli destekler sağlıyor. 

Kazı çalışmaları 2011 yılından bu yana Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Öztepe başkanlığında sürdürülüyor. Bu yıl kazıları yaklaşık 40 kişilik ekip yürütüyor. 

Antik kentte arkeologları heyecanlandıran etkenlerden biri, bölgenin en büyük antik tiyatrosunu barındırması. Ege Denizi ve Bozcaada manzaralı tiyatro 12 bin kişilik tiyatronun önümüzdeki yıllarda tümden ortaya çıkartılması bekleniyor. 

Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Alexandria Troas Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Erhan Öztepe, Anadolu coğrafyasında bulunan eski Roma kentlerinde kültürel etkinlikleri için ayrılan alanlara rastlandığını belirterek, Dalyan’daki kazılarda bir kısmı ortaya çıkartılan odeon yapısının bunlardan biri olduğunu söyledi.

Odeonu, çatısı kapalı kültürel etkinlik alanı biçiminde tanımlayan Prof. Öztepe; “Bu odeonun içerisinde Midilli'den gelmiş olan bir müzisyenin burada bir başarı kazandığı ve başarı sonucu olarak ödüllendirildiği, heykelinin de buraya dikildiği gösteriyor. Bu açıdan önemli bir kitabe. Heykel günümüze ulaşmamış ama en azından burada Midillili, Lesboslu bir yarışmacının, bir şarkıcının bir başarı kazandığını anlıyoruz” dedi. 

Odeonun tapınağa bakan yanında 2006 yılında bir kitabe bulduklarını belirten Prof. Öztepe, yazıtın üç mektup içerdiğini belirterek şunları anlattı: 

“Bu üç mektupta İmparator Hadrian festival takvimlerinin, kentte yapılacak festivallerin nasıl düzenleneceğine, başarı kazananların nasıl ödüllendirileceğine varıncaya kadar çeşitli direktiflerini kazıtmış ve bu da bir büyük kitabe olarak günümüze kadar ulaşmış. Şuanda Troya Müzemizde koruma altında, bu kitabenin önemi şu. “Dionysos Sanatçılarına” hitaben diye başlar. Dionysos Sanatçılarına hitaben denmesi bize Alexandria Troas Antik Kenti'nde yerleşik bir tiyatro topluluğu olduğunu göstermesi bakımından önemli. Bugün de olduğu gibi biz Anadolu sattına baktığımızda pek çok tiyatroyla karşılaşıyoruz. Bu bölgede Troya'da, Parion'da, Assos'ta bir tiyatro olduğunu biliyoruz. Alexandria Troas'ta da bir tiyatro var. Bugüne kadar kazılabilmiş bir tiyatro değil, yaklaşık 100 metrelik bir cephesi olduğu işte 20 metre yaklaşan bir sahne binası olduğunu, yüzeydeki izlerden tespit edilmiş durumdayız. Kapasitesinin de bir tepenin yamacına oturtulmuş bir tiyatro olduğunu görürüz. Bu aslında bize erken orijinli bir tiyatro olması ihtimali güçlendiriyor. Çünkü Yunan tiyatroları genelde bir yamaca yaslanır ve o yamacın oyulması sonucu oturma sıraları yerleştirilir. Yunan kökenli yani kentin kuruluş aşamasında muhtemelen inşa edilmeye başlamış ama mevcut verilerde ve duvar tekniklerine bakarak da İmparator Hadrian döneminde tadilat geçirdiği ve düzenlendiği tahmin edilebilecek bir tiyatro. Mevcut izlere bakarak yaklaşık 10-12 bin kişilik bir kapasitesi olduğunu tahmin ediyoruz. Henüz kazılabilmiş değil belki ileri ki yıllarda kazısı, araştırması yapılabilir ama tıpkı Assos, Parion, Troya gibi Alexandria Troas'ta da bir tiyatrodan söz etmek mümkün. Bunu 17'nci ve 18'inci yüzyılda bazı seyyahlar gravürlerinde de belirtmişler. Yani birkaç oturma sırasını da içerecek çizimler var. Aslında buradan belki en azından en alttaki oturma grubu bazı orijinal oturma sıralarının olma ihtimali yüksek. Fakat o tarihten sonra aradan geçen 200-300 yıl içerisinde bölgede ayakta kalmış yapıların malzemeleri farklı köylerde kullanılmaya başlaması nedeniyle, belki üst sıraları yitirmiş olabilir ama bunu kazmadan teyit edilmek mümkün değil. Önümüzdeki yıllarda çalışma olursa Alexandria Troas'ın da tiyatrosunun gün ışığına çıkarılması mümkün olacaktır".