Köpekleri öldürmenin hiçbir gerekçesi olamaz!

AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, sokak köpekleri düzenlemesine ilişkin bilgi verdi. Güler "Uyutulma olmak zorunda, yasada ötanazi diye geçecek.'' ifadesini kullandı. Güler, uyutmaya veteriner hekimler ve kamu yöneticilerinin karar vereceğini söyledi.

Abone Ol

CNN Türk’e konuşan Güler, “Kuduz riski taşıyan, hastalıklı ve sahiplendirilme imkanı olmayan, beslenme zorluğu çeken hayvanlarımız var. Dolayısıyla barınaktaki diğer hayvanların da sağlığını korumak zorundasınız.” dedi.

Öldürme için gerekçeler bitmez! Bir kez yasaya girdi mi gerisi de gelir. Hasta, sahiplenmedi, beslenme zorluğu çekiyor öldür bu hangi insanlığa sığar. 

Hep soruyorum Yaradan’a mı karşı olmak bu yaradılışa mı, yarattığına mı?

Allah ayette hiçbir şeyi boşuna yaratmadık derken özellikle size “başıboş” dedirttikleri için gülmüşlerdi Sayın Cumhurbaşkanına!


20 yıldır kısırlaştırma yapmayan belediyelerin vebalini köpekler mi ödeyecek?


Toplu halde toplanıp oradan oraya atılmaları onların suçu mu?


Hayvanlarını doğurtup kısırlaştırmayan çobanların, merdiven altı yasa dışı üretim yapanların, hayvanını ağızlıksız dolaştırıp birini ısıran köpeğin ceza almayan sahibinin vebali onların üzerine mi?


Çoğu yalan olan ölüm haberlerinin katili onlar değilken ne yapabilirler?

Kendilerini kısırlaştırıp, aşılatıp, rehabilite edip doyurabilirler mi?


İnsandan daha mı değerli diyorlar. İnsanı sevmek için hayvanı öldürmek mi gerekiyor?


İkisini birden yaşatmak mümkün değil mi?

Elbette mümkün!

İnsani yöntemler her zaman vardır.

İtlaf ne inancımıza, ne medeniyetimize ne değerlerimize uymazken Allah’ın verdiği canı mı alacağız?


Sorunun çözümü var. Ama bu asla can almak değil.

Bu itlaf konusunun gündeme gelmesi bile insanlık adına utanç verici değil mi sizce!

2 milyon 800 bin köpek var. Kısırlaştır, aşılat ve yerinde yaşat ile bu sorunu çözmek mümkün.

Türkiye genelinde kısırlaştırma seferberliği başlatmak. Görevini yapmayan belediyelere görevini yaptırmak. Kısırlaştırma ve aşılama ile birlikte beslenmelerini sağlamak.


Belediyeler rehabilitasyon merkezi kurmalı. 

Mahalle sakini hayvanlar dışında kalanlar belediyelerin geniş arazilerinde bakılmalı ama bu asla kapalı barınaklar olmamalı.
Yasadışı, merdiven altı üretime, sahipli hayvanını sokağa atana ağır cezalar gelmeli. 5199 genişletilmeli.

Aslında çok çabuk çözülecek bir sorun. Ne insanlarımız ne hayvanlar zarar görecek.
İhmali olan belediyeler de ağır cezalar almalıdır! Halen pitbull üretimi engellenemiyor. Bir yandan da bu hayvancağızlar dağlara, arazilere atılıyor. Normal sokak köpekleri ile çiftleşiyor. Sonucu düşünün artık!

Batı ve Avrupa özentisi ne zaman olduk?

Paris sokakları fare kaynıyor. Pislik içinde! Her sene de bir sürü hayvanı öldürüyorlar yine de çözemediler.

Zaten katletmek çözüm olsaydı Hayırsızada'da

80 bin köpek katledildiğinde çözüm olurdu!

Sokak hayvanlarının sayısının kontrol altına alınması ve bu hayvanların daha iyi yaşam koşullarına sahip olması amacıyla, sokak hayvanlarının itlaf yöntemi yerine kısırlaştırma yöntemi ile kontrol altına alınması kadar insani bir yöntem varken neden itlaf istenir sorarım?

İtlaf yöntemi yerine kısırlaştırma ve aşılama gibi insani yöntemlerin tercih edilmesi, daha uzun vadeli ve sürdürülebilir çözümler sunmaktayken bu bir tercih değil vicdansızlıktır.

Kısırlaştırma ve aşılama programları, sokak hayvanlarının kontrolsüz üremesini engelleyerek popülasyonlarının azalmasını sağlayacak ve bu hayvanların daha sağlıklı yaşamalarına yardımcı olacaktır.

Çok basit;

Belediyelerin ve ilgili kamu kurumlarının, sokak hayvanlarını kapsayan geniş çaplı kısırlaştırma programları başlatması ve bu programların düzenli olarak devam ettirilmesi.
Sokak hayvanlarının sağlık kontrollerinin yapılması, gerekli aşıların ve tedavilerin sağlanması.
Toplumda hayvan hakları ve sorumluluğu konusunda bilinçlendirme kampanyalarının düzenlenmesi.
Sivil toplum kuruluşlarının ve gönüllülerin bu çalışmalara katılımlarının teşvik edilmesi.


Hayırsızada’da binlerce hayvan açlıktan ve susuzluktan can verirken günlerce yalvarırcasına havlayıp bir motor geçtiğinde hepsi kıyıya koşuyordu.

Acı çığlıkları Anadolu Yakası sahillerinden duyuluyor, sabaha kadar inliyordu seslerinden her yer!

1912 yılında büyük depremi içi yanan halk boşuna köpeklerin ahına, girilen günaha bağlamadı.

Şimdi "Uyutulma olmak zorunda, yasada ötanazi diye geçecek'' deniliyor. Bakın bu vicdansızlığı bizim milletimiz kaldıramaz. İnsani yöntemler varken öldürmeyi seçmek de insana hayır getirmez. Belalar bizi bulur.


Bilinsin ki Allah’ın verdiği canı ancak Allah alır.