Adalet terazisi kimi tartıyor?

Abone Ol

Olay İstanbul'da yaşandı sevgili okurlar... İstanbul Barosu'na kayıtlı 47 yaşındaki kadın avukat Z. Ö. sadece avukatların olduğu bir Whatsapp grubunda yer alıyordu. 

Olay Z. Ö.'nün gruptaki meslektaşı K. A.'ya hakaret etmesiyle başladı. Şikayet üzerine grup yöneticisi avukat F. T. Z.Ö'yü gruptan çıkardı.

Tabi Z.Ö. iddiaya göre bu duruma çok sinirlendi ve garip bir yol izledi.  Öfkesine yenik düşen Z. Ö., kendisini gruptan çıkaran meslektaşı F. T.'ye mesajlar atmaya başladı.

İddiaya göre öfkeli avukat, gruptan çıkarılarak rezil olduğunu söyleyerek, "Beni tekrardan alıp herkesin önünde özür dileyeceksiniz. Ya da uğraşmak zorunda kalırsınız" dedi.

Tehditlere rağmen gruba girmeye başaramayan Z. Ö.'nün bir sonraki hamlesi şantajla para almak oldu.

İddiaya göre Z. Ö., F. T.'ye iki gün içerisinde hesabına 500 bin lira atılmasını aksi halde, "Kocanın beni taciz ettiğini söylerim" dedi. 

Bu durumda F.T. daha fazla dayanamayarak şiikayetçi oldu. F.T. Z. Ö.'nün kendisini avukat eşi C T. ile alakalı asılsız iddialarda bulunarak şantajda bulunduğunu ve para göndermeyince sosyal medyadan iftira içerikli paylaşımlar yaptığını söyledi. 

Şikâyet üzerine ifadesi alınmak istenen şantajcı avukata ulaşılamadı. Avukat dosyada firari konumuna düştü. Olayla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

Bir doktor bir de avukat yanlış ellere düşünce insan başını doğrultamaz kolay kolay. Suçu kanıtlandığında para cezası mı alır yoksa hapse mi girer bilemedim lakin mesleki olarak da çok ciddi bir yaptırımının olması şart gibi görünüyor. Örneklerine baktığımızda yüz kızartıcı suç da dahil pekçok suç işleyen insanların hiçbir şey olmamış gibi işine gücüne döndüğünü görüyoruz. Öte yandan ise 650 liralık bin değil 650 liralık bir dolandırıcılık girişimi hem de pişman olup kendi kendini ihbar etmesiyle son bulan bir dolandırıcılık suç girişiminden 46 yıl ceza alabiliryor insanlar... Adalet terazimizin ayarında zaman zaman sorunlar olmuyor değil, hassas ayar gerek. Siz ne dersiniz?