Ercan Küçük - Haber Merkezi
Türkiye iki hafta önce Kayseri'de yaşanan olaylara odaklandı. Bir Suriyelinin 7 yaşındaki çocuğa tecavüz ettiği iddiasının duyulmasının ardından çıkan olaylarda Suriyelilerin iş yerleri ile araçları ateşe verilmişti. Polis, vatandaşlara TOMA ve biber gazı ile müdahale etti. Olayla ilgili çok sayıda kişi gözaltına alındı. Polisin müdahalesi ile olaylar sonlandırıldı. Diken üstündeki şehirde dün yine olaylar çıktı, 5 kişinin yaralandığı iddia edildi. Olayla ilgili farklı açıklamalar yapılıyor.
“Ankara’dan baskı var”
Kayseri’de dün yaşanan olayları Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ duyurdu. Özdağ, sabıkalı bir Suriyelinin bir Türk gencini bıçakladığını, konuyla ilgili paylaşım yapan Zafer Partisi üyesi bir kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Özdağ şunları yazdı:
“Kayseri’de dün Suriyeli bir sabıkalı bir Türk gencini bıçaklıyor. Adam sabıkalı suç işlemiş ve hala ülkemizde, sınır dışı edilmemiş. Zafer Partisi üyesi Baykal Altay saldırıyı duyuran aşağıdaki X’i paylaşıyor. Polisten ikaz gelince X’i kaldırıyor. Olay dün gece bana yansıdı. Saldırıyı teyit ettirdim. Haber yapalım mı diye arkadaşlar sordular. Yapmayın, sıkıntı olmasın, polise yardımcı olun dedim. Sabah Baykal Altay’ın gece gözaltına alındığını öğrendim. Bugün savcılığa sevk edilecekmiş. Olay doğru mu? Doğru. Paylaşımda suç var mı? Yok. Rica üzerine X’i silmiş mi? Silmiş. Daha adamı niye gözaltına alıp savcılığa sevkediyorsunuz? Çünkü Ankara’dan baskı var. Zafer Partisi Baykal Altay’ın yanındadır.”
“Camları taktırmayın, yine kıracağız”
Konuyla ilgili Samimi Haber'e konuşan Suriyeliler'e yönelik faaliyet gösteren bir kitle örgütü yöneticisi şehirde gerginliğin devam ettiğini belirtti. Bazı grupların 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin yıl dönümü için çağrılar yaptığını iddia eden yönetici şunları söyledi:
“Maalesef Kayseri'de durulmadı sular durulmadı durulacak gibi de gözükmüyor. Çünkü bazı insanlar kin ve nefreti hala yumuşatamadılar. Suriyeliler vebalı ve virüslü insan tiplemesi haline getirdiler, çoğunluğu gitsin diyor, nefret ediyor. O günden sonra bile hâlâ esnafları taciz edenler, ‘Camları taktırmayın akşamleyin gelip tekrar kıracağız’ diyen gençler, trafikte Suriyelilerin üzerine araçlarını süren insanlar...
Dernek yöneticisi, İyi Parti Melikgazi Belediye Başkanı adayı Sedat Kılınç’ın “Ey hükümet ! 15 Temmuz’da Türk milletinin darbe girişimini önlemek için yaptığı mücadeleyi takdir ettiyseniz. Bugün de Kayseri halkının sığınmacı ahlaksızlığına ve işgaline karşı verdiği mücadeleyi takdir edeceksiniz. İşinize gelince mücadele, işinize gelmeyince provakasyon demeyeceksiniz.” yazdığı tweetine de tepki gösterdi:
“‘Nasıl ki 15 Temmuz'da insanımız kendi imkanlarıyla o işgalcileri ülkeden attıysa yine bu 15 Temmuz'da da bu Suriyeli işgalcileri ülkemizde atacağız’ diyor. Fetö işgal girişimiyle Suriyelilerin savaş sebebiyle ülkemize gelmelerini de aynı hatta daha da ileri görüyorlar.”
Dernek yöneticisi, Suriyelilerle tartışan kişinin sabıkalı olduğunu iddia etti:
“Sözlü tacizler sözlü tecavüzler sözlü hakaretler artık öyle bir hale geldi ki en sonunda patlak verdi. Zaten bu Suriyelilerle tartışan ve yaralanan şahıs da zaten daha önceden bizim aldığımız duyumlara göre ama teyit edilmesi gereken bir şey sabıkalı kişiler zaten. Daha önce bıçakla yaralama suçlarından sabıkası olan insanlar. Bu insanlar Suriyeli vatandaşlarla tartışıyor onların üzerine saldırıyor onlar da kendilerini koruyorlar.
“Suriyeliler de tabiki karşılık verecek”
Whatsap üzerinden Suriyeliler’e karşı örgütlenme yapıldığını iddia eden dernek yöneticisi, Suriyeliler’in de yaşanan olaylarda karşılık verebileceğini şu sözlerle anlattı:
“Suriyelilere biz zaten çağrı yapıyoruz, evinizden dışarı çıkmayın diyoruz. Bizi dinlediler geçen sefer bir can kaybı olmadı. Ama bu sefer insanlar artık iş yerleri ve evlerini yaktılar yıktılar. Şimdi Suriyelilerin evlerine saldırırlarsa ya da yakma teşebbüsü olursa ya da öldürme teşebbüsü olursa ya da tecavüz teşebbüsü olursa o vatandaş ne yapsın o zaman? Eli kolu eli kolu bağlı vaziyette buyur ne yapacaksan yap mı diyecek? O da tabii ki karşılık verecek. Ama biz olayların bu hale gelmesini istemiyoruz. Emniyet istihbarat çok rahat bir şekilde bunların ele başlarını bulabilirler. Bu insanlar kurulan whatsapp gruplarından yönlendiriyorlar. Bunlar 13-14-15-16 yaşındaki gençler. Bu gençlerin içerisinde bazı gençlik örgütlerinin sempatizanları varsa da o gençlik örgütlerinin bu insanları çağrı yapması lazım lütfen sokağa çıkmayın demesi lazım. Maalesef o gençlik örgütlerinden de gençleri o olaylarda gördük.
Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanlığı, valiliklere çağrılar yapıyoruz. Üçüncü günkü alınan tedbir gibi tedbirler alınsın. Bir de sadece tedbir almakla yetmiyor. Bunların organizatörleri kimse bu organizatörleri bu yönlendiricileri ele başları emniyet istihbarat çalışma yapıp bunları gözaltına alacaklar, geçici süre hapsedecekler. Siyasi partiler artık tabanlarına çağrı yapacaklar. Ben bunu Devlet Bahçeli'den de bekliyorum bu Mustafa Destici’den de bekliyorum. Devlet erkanının da artık Suriyelileri de koruduğunu kolladığını da, onların canlarına mallarına zarar gelmemesi için mücadele ettiklerini de göstermesi lazım. İçişleri Bakanının Kayseri'ye gelip Türk esnafı ziyaret edip mağdur olan Suriyeli esnafı ziyaret etmemesi, bu farklı yanlış anlaşılıyor. Biz Suriyeli'nin yanında değiliz, biz Türk'ün yanındayız mesajı veriliyor.
Yüzlerce ev iş yeri tahrip olmuş bir Suriyeliyi göstermelik de olsa bir ziyaret edebilir geçmiş olsun diyebilirdi. Madem ki bu olayları FETÖ ve PKK eylemleri olarak açıklıyorsunuz. O zaman FETÖ ve PKK’nın karşısında olduğunuzu göstermek için bu mağdurları ziyaret etmeniz gerekiyordu. Ama dediğim gibi mağdurlar ziyaret edilmedi. Kamuoyuna bir görüntü ve bir resim verilmedi. Millet de devlet artık Suriyelinin yanında değil Suriyeliyi desteklemiyor olarak görüyor."