ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Çarşamba günü düzenlenen kampanya Filistinli aktivistler ile Harris arasında ilginç bir diyalog yaşandı. Harris, Gazze’ye destek sloganları atan protestocuları susturdu ve eylemcilerin Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump'ın kazanmasını tercih edeceğini ileri sürdü.
Kamala’ya Gazze protestosu
Demokratların başkan adayı Kamala'nın Detroit'te yaptığı konuşma sırasında protestocular, "Kamala, Kamala, Kamala saklanamazsın, soykırıma oy vermeyeceğiz" sloganları attı.
Harris'in destekçileri protetoları yuhalayarak, "Kamala" sloganlarıyla karşılık verdi.
Harris, "Ben buradayım çünkü demokrasiye inanıyoruz. Herkesin sesi önemli, ama şimdi ben konuşuyorum” dedi ve alkışlandı.
Harris sözlerinin devamında, "Biliyor musun, eğer Donald Trump'ın kazanmasını istiyorsan bunu söyle. Aksi takdirde ben konuşuyorum," diye ekledi.
Bu sahne, Joe Biden'ın "Gazze'deki soykırımın suç ortağısın" sözleriyle protesto edildiği konuşmalarına benzetildi. Bıden henüz adaylıktan çekilmediği dönemde, Gazze’ye destek vererek Bıden’ın konuşmalarını kesen protestocular, Demokrat Parti destekçileri "dört yıl daha" sloganlarıyla susturulmuştu.
Harris’in Filistin stratejisi
Partinin resmi adayı olan Harris, Çarşamba günü ilk kampanya mitingini düzenledikten sonra, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşını nasıl ele alacağına dair henüz net bir yol haritası belirlemedi.
Amerika'nın en büyük Arap nüfusuna sahip şehri olan Detroit'te Çarşamba günü düzenlenen miting öncesinde Harris, Kararsızlar Hareketi'nin iki Arap-Amerikalı lideriyle bir araya geldi. Bu liderler, başkan yardımcısının İsrail'e silah ambargosu uygulanması konusunu görüşmeye açık olduğunu ifade etti.
New York Times'ın yayımladığı, “bağsız adaylar Abbas Alawieh ve Layla Elabed "onu desteklemek istediler ama... silah ambargosunu düşünmesini istediler" haberinin, Harris'in "buna açık" olduğu eklenerek güncellendiği bildirildi.
Harris ve kampanya ekibinin farklı açıklamaları
Harris’in kampanya ekibi daha sonra yayınladığı açıklama ise bazı medya kuruluşları tarfaından başkan yardımcısının İsrail silah ambargosu konusunda görüşmelere açık olduğu yönündeki önerileri reddettiği şeklinde yorumladı.
Harris’in kampanya ekibinden perşembe günü yapılan açıklamada, "Başkan yardımcısı, 7 Ekim'den bu yana Gazze'deki savaşla ilgili olarak Arap, Müslüman ve Filistinli toplum üyeleri ve diğerleriyle etkileşime geçmeyi önceliklendiriyor" denildi.
Ayrıca, "Bu kısa görüşmede, kampanyasının bu topluluklarla etkileşimini sürdüreceğini bir kez daha teyit ettiği" bidirildi.
Ancak açıklamada başkan yardımcısının İsrail'in 'meşru müdafaasına' olan bağlılığının altı çizildi. Bu taahhüdün, ABD'nin İsrail'e askeri ve mali destek sağlaması şeklinde gerçekleştiği belirtilen açıklamada, "Başkan yardımcısı netti: İsrail'in kendisini İran ve İran destekli terörist gruplara karşı savunabilmesini sağlamak için her zaman çalışacak. Başkan Yardımcısı şu anda masada olan ateşkesi ve rehine anlaşmasını güvence altına almaya odaklanmış durumda.” olduğu belirtildi.
Açıklamada ayrıca, "Kendisinin de söylediği gibi, bu savaşın şu şekilde sona ermesinin zamanı geldi: İsrail'in güven altına alınması, rehinelerin serbest bırakılması, Filistinli sivillerin çektiği acıların sona ermesi ve Filistin halkının onur, özgürlük ve kendi kaderini tayin hakkını gerçekleştirebilmesi." İfadeleri yer aldı.
İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşı konusundaki görüş ayrılıkları, Kasım ayındaki seçimler öncesinde Demokrat Parti'yi rahatsız etti ve Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer gibi bazı önemli isimler İsrail hükümetini açıkça eleştirdi.
Harris, Washington'un İsrail'e desteğini sürdüreceğini savundu ancak Biden'dan daha ileri giderek, doğrudan İsrail'i suçlamadan Gazze'deki sivil kayıplar konusunda endişelerini dile getirdi.
Harris, Temmuz ayında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, "Bunu birçok kez söyledim ama tekrar etmekte fayda var. İsrail'in kendini savunma hakkı var ama bunu nasıl yaptığı önemli" dedi.
"Gazze'de son dokuz ayda yaşananlar yıkıcı," diyen Harris, "Ölü çocukların ve güvenlik için kaçan, bazen ikinci, üçüncü veya dördüncü kez yerinden edilen çaresiz aç insanların görüntüleri. Bu trajedilerin yüzüne bakamayız. Acıya karşı duyarsızlaşmamıza izin veremeyiz ve sessiz kalmayacağım." İfadelerini kullanmıştı.